İzmir'in kültürel değerleri güçlü, sosyal yaşamı ve toplumsal bilinciyle örnek olan ilçelerinden biridir Bergama... Türkiye'nin en eski yerleşim yerlerinden biri olan ve antik kimliğiyle, ülkemizin tarihi zenginliğinde öncü rolünü üstlenen bu güzel kent, içinden yetiştirdiği değerleriyle de Türkiye Cumhuriyeti'ne "aydın" insanlar kazandırmıştır.
İşte bu nedenle kentin taşı toprağı, geleceğe iz bırakacak gelişmelere zemin hazırlamıştır.
Bu açıdan bakınca Bergama, bir tarih, sanat ve aydınlanma ruhudur.
Bergama'nın ülkemizin en eski ve değerli yerleşim alanlarından biri olması, kentin dün ve bugün arasında bir köprü görevi üstlenmesine de olanak sağlamıştır.
Bu yüzden korunmaya, kollanmaya, ortaya çıkarmaya ve paylaşmaya olanak sağlayan nice değerlere sahiptir
bu açıdan bakınca, kentin kültürel değerlerini ortaya çıkarmak ve gelecek kuşaklara aktarmak adına çok etkili işler yapıyor.
Örneğin, yıkılmaya yüz tutan onlarca Bergama evini restore ederek, otel olarak hizmete sokan, yerli ve yabancı turistlerin, kaldıkları süre boyunca "Bergama ruhuyla" tanışmasını sağlayan Bergama Belediyesi, bununla da yetinmiyor, eski sokakları da aslına uygun onarıyor, kentin ranta kurban gitmesine izin vermiyor.
Yani Bergama'ya gittiğinizde sizleri o "gizemli gerçeğiyle" dopdolu bir kent kültürü bekliyor.
Aslında bir tarım kenti olan Bergama'ya, bu uygulamanın çok önemli bir değer kattığına da dikkatinizi çekerim.
Sadece tarihsel kalıntılar değil, insanına da yatırım yapıyor Bergama Belediyesi...
Kente kimlik kazandıran nice özel insanın, gerek çeşitli etkinliklerle gerekse kültürel girişimlerle, ölümsüz iz bırakması sağlanıyor.
Burada, yıllardır genç gazetecilere ışık olan ve kentin simgesi haline gelen Şakir Süter Gazetecilik Yarışması'nın önemli bir etkinlik olduğunu belirtmeliyim. Yaşadığı dönemde etkili bir gazeteci olan Süter'i genç kuşaklarla buluşturmak özel bir girişim bana göre...
Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Ancak belediyenin son kültürel girişiminden çok etkilendiğimi de söylemeden geçemeyeceğim.
"Osman Bayatlı kitapları."
1923 yılında öğretmen olarak atandığı Bergama'ya hayran kalan, kentin kültürel kimliğine duyduğu hayranlığı her fırsatta dile getiren Cumhuriyet aydını bir öğretmen olan Osman Bayatlı, yaşamını yitirdiği 1958 yılına dek, kent kültürü adına pek çok araştırma yaptı, kitap yazdı.
Bergama'nın bugünleri görmesinde, toplumsal bir değer olarak kimlik kazanmasında büyük pay sahibi olan Bayatlı, didik didik araştırdığı kentin değerlerini sadece ön plana çıkarmakla kalmadı, genç Cumhuriyet'in toplum sathında kökleşmesine de olanak sağladı.
Kentin tarihsel kalıntıları, başarılı insanları, kültürel değerleri, bu sayede Türk insanına örnek oldu.
Bergama Belediyesi'nin çok hoş küçük bir kitaplık havasında, beş ciltlik Bayatlı eserlerini topluma kazandırması, "kültürel belediyecilik" açısından örnek bir çalışmadır.
Bayatlı'nın "Bergama Tarihinde Antik Çağ", "Bergama'da Yakın Tarih", "Bergama'da Köyler", "Bergama'da Folklor" ve "Bergama'da Düşün Adamları" araştırmaları tozlu raflardan çıkıp pırıl pırıl bir kültür hazinesi olmuş...
Kuşkusuz kitapların hazırlanmasında, Bergama Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü ile İzmir'in güvenilir kültürel değerleri olan iki ismin, sevgili Bekir Yurdakul ve sevgili Halim Yazıcı'nın titiz çalışmalarının payı büyük...
Önce onlara bir Egeli olarak teşekkür edelim, sonra da onlara bu olanağı hazırlayan Ege'nin en genç ve başarılı belediye başkanı olan Mehmet Gönenç'e...
Kısıtlı olanaklarına rağmen şehrine değer katan çalışmalara imza atan Bergama Belediye Başkanı Gönenç, yıllar önce bana bir sohbetimiz sırasında söylediği "Bergama'yı İzmir'in kültürel başkenti yapmak hayalim" sözlerinin ne kadar değerli olduğunu, hayata geçirdiği her projede kanıtlıyor.
Kazanan Bergama oluyor.