• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Amaçsız İzmir, bu kentin ruhuna aykırı HÜROL DAĞDELEN

Amaçsız İzmir, bu kentin ruhuna aykırı

hurol.dagdelen@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 23.06.2016, 00:00
Haziran ayı bitti, bitecek...
Okullar kapandı.
Yaz sıcağı da kendini hissettirmeye başladı arsızca... Arada yaz yağmurları serpilse de toprağa, caddelere... Sıcak yine sıcak...
Çocukluğumda okullar tatile girince, neşe kaplardı her yeri...
Çarşı, sokak, sinema, dondurmacılar, alışveriş mağazaları...
Oysa günümüzde, çıt çıkmıyor çevremizde... Çarşı boş, mağazalar boş, yazlık sinema desen, artık esemasi bile okunmuyor.
Olsa bile giden olacak mıydı, hiç sanmam...
Şimdi herkesin elinde, oyalanacak bir akıllı telefon var nasıl olsa... Para da yoksa, telefon, eğlencenin her türlüsünün yerini aldı.

İzmir çocukluğumda öyle miydi oysa... En büyük mutluluk kaynağı çocuklardı. Sokaklar cıvıl cıvıldı. Top oynayan mı ararsın, ip atlayan mı, sek sek oynayan mı... Çocuklar neşeydi, mutluluktu.
Evin reisi babalarda para kısıtlıydı belki ama bereketliydi, hiç bitmezdi (!). Akşam eve gelince hep birlikte eğlenceye...
Ya sahile, ya yazlık sinemaya...
Ben sinemayı çok severdim, hele yazlık olanı... Nedendir bilmem, nerede görsem koşa koşa giderim.
Çünkü o sinemalarda neşe vardı, keyif vardı, eğlence vardı...
Dram bile yazlık sinemalarda insanın canını sıkmazdı.
Eski Karşıyakalılar bilir, şimdi Kaymakamlık ve Adliye binasının olduğu yer, eskiden yan yana iki sinemaydı, arkası da bostan tarlası...
Hayal'te Türk, Beyazıt'ta yabancı filmler oynardı, her iki sinema da yazın tıklım tıklım dolardı.
Orada yalnız film izlenmez, tahta sandalyede çok keyifli sohbetler de edilirdi.
Bu yüzden bugün bile hafızama kazındığı gibidir, 40 sene öncesinin İstasyon meydanı şenlikleri...

İşte bu yüzden, İzmir'in bu neşesiz halini anlamakta güçlük çekiyorum. Esnaf kan ağlıyor, millet evinde...
Oysa İzmirli, 'İzmir'ini yaşamalı", dahası bu imkan yaratılmalı...
"Hava çok sıcak, kimse gelmez", "Herkes sayfiye evine gidiyor" bahaneleri artık inandırıcı değil...
4 milyonluk İzmir'in neredeyse yarısı, yaz aylarında da kentinde...
Çoğu çalışan kesim ve akşam eve gidip pineklemek zorunda bırakılıyor.
Oysa düzenlenecek çeşitli etkinlikler, bu kentin vizyonunu zirveye taşır.
İzmir Enternasyonal Fuarı, buna örnektir.
Bir şehri canlı kılan, değerlerine değer katmaktır.
Fuar sessiz, ıssız, Kordonboyu çaresiz, Buca Gölet sıradan, Karşıyaka ölü toprağı serpilmiş gibi... Oysa insanın kanı kaynıyor bu genç şehirde...
Bu unsurlar harekete geçirilirse, tutabilir misin İzmirliyi...
Yeniden Türkiye'nin gözdesi olmak için bir amacı olmalı bu şehrin... Yalnız parası olanlar değil, gariban da benzersizliğiyle yaşamalı...
Afişlere "Güzellik geninde var" yazmakla olmaz bu şehir, o güzelliği yaşamadıktan sonra...
İşin özü, Ramazan'dan sonra İzmir'in rotası "coşku"ya yelken açmalı...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA