Bugün devlet yönetiminde, basın sektöründe, iş dünyasında, eğitim camiasında ve hayatın daha pek çok alanında etkili olan insanlarda, 60'lı yılların izi vardır. O yıllarda daha çocuk olan bu kesim, iki ihtilal arasında kalmış, o dönem sağ-sol denilen kavgalarla büyümüş, binlerce gencin ölümüyle canı yanmış, siyasi liderlerin birbirlerine düşmanlık derecesinde saldırganlığına tanık olmuştur.
Kısaca, bugünkü kuşağın "Ne bu yav her gün kavga, her gün dram" şikayetlerine rahmet okutacak kadar, büyük olayları yaşamıştır.
Yokluk, yoksulluk da beri yandan...
Her gün ekmek kuyruğunda beklemek nedir bilmez çocuklarımız...
Soğukta, yalvar yakar ekmek, yağ, sabun, margarin kuyruğunda beklemeleri de...
O gergin çocukluk yıllarında, içimizi ısıtan bir kişi vardı, Zeki Müren...
Sesi kadar gönlü de büyüleyici bir insan olan Zeki Müren, radyo başında geçen sobalı odalarda, bir umut ışıtırdı yüreklerde...
Söylediği şarkıları, örnek Türkçesiyle imrendirecek kadar güzel sohbetleri, yarattığı değişimler, sanata verdiği önem, insan sevgisi ve "moral" ataklarıyla uzaklaştırırdı bizi her türlü sıkıntılardan...
"Şimdi uzaklardasın" derken bir insana hasreti anlatır, "Gözlerinin içine" sözleriyle, hayranlığını kıskançlıkla yoğurup çok güzel yansıtırdı...
Ve daha birçok şarkı, beste ve İzmir Fuarı anıları...
Zeki Müren o zor yıllarda, bizi olası ruhsal sorunlardan uzaklaştıran bir sanatçıydı resmen...
İzmir Kültür ve Musiki Derneği'nin önceki akşam Ziya Gökalp Kültür Merkezi'nde, Zeki Müren'in doğumunun 85. yılı nedeniyle düzenlediği Türk Musikisi Konseri'ni izlerken bu duyguları, Zeki Müren'in şarkılarıyla bizlere verdiği yaşama sevincini yeniden yaşadım...
Bunu, özellikle, Türk Musikisi'nin kültürel değerlerini, tepki görmek pahasına sonuna kadar savunan şef İsmail Özçeltik'in yüksek performansında yaşamak çok özeldi.
Öncelikle koro çok özel hazırlanmıştı, şefin özgün yönetimiyle, koristlerin uyumu müthişti, hiç aksamadı.
Özçeltik'in keşfettiği genç sesler, sololarda harikaydı.
İsmail Bey'in o davudi sesiyle çoğumuzun bilmediği Zeki Müren'in şiir kitabı 'Bıldırcın Yağmuru"ndan okuduğu mısralar, izleyiciye çok güzel sürprizdi...
Bir izleyici, bir konserden ne aradıysa hepsi bir gece yaşandı ve bunun için yüksek bütçelere de gerek kalmamıştı.
Türk Sanat Müziği'ne gönül vermek, bu kültürü iliklerine kadar yaşamak ve topluma bu duyguları yaşatmayı istemek yeterliydi.
Sonuçta Zeki Müren'i yeniden yaşamak, O'nun 60'ların çocuklarına donattığı sabır ve sevgi formatını yeniden hissetmek, bir başka enerji katmıştı yüreklerimize...
Emek verenlerin elleri ve yürekleri dert görmesin.