• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Başarının temeli, iyi insan olmaktan geçer HÜROL DAĞDELEN

Başarının temeli, iyi insan olmaktan geçer

hurol.dagdelen@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 20.04.2017, 00:00

Bir ömür sürüyoruz, kimi kısa, kimisi de çok uzun...
Hayallerimiz var, hedeflerimiz var, heyecanlarımız var...
Hepsi de biz insanoğlu için.
En çok istediğimiz şey, iyi bir iş sahibi olmak, sevmek, mutlu olmak, sağlıklı yaşamak ve başarılı olmak...
Bütün bu sıraladığım seçenekleri az çok, iyi ya da kötü yaşıyoruz. Ancak "başarılı olmak" kadar bizi etkileyen seçenek yok.

Peki başarının kıstası nedir?
Emek emek tırmandığın zirve mi, aldığın yüksek maaş mı, kariyerin icabı toplumda saygın bir insan olmak mı, yoksa hiç bitmeyen o doyumsuzluk duygusu mu?
Nedir başarı?
Size söyleyeyim, iyi insan olmak...
Yazdığım her şeyi bir şekilde gerçekleştirme olasılığınız var ama iyi insan olmak çok zor...
Zira iyi insan olmak için, kabınızdan daha geniş olmalı, herkese yetmeli ve her soruna çare bulabilmelisiniz.
Bunun içinde iyi bir dinleyici olmak da var, sabırla beklemek de...
Her türlü saldırıya karşı mütevazi olmak da var, kötünün karşısında yıkılmamayı başarmak da...
Aşağıdaki öykü işte bu duyguyu anlatıyor bir parça...

ÇIRAĞA ÖĞÜTLER

Hintli bir yaşlı usta, çırağının sürekli her şeyden şikayet etmesinden bıkmıştı.
Bir gün çırağını tuz almaya gönderdi.
Hayatındaki her şeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini söyledi.
Çırak, yaşlı adamın söylediğini yaptı ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başladı.
"Tadı nasıl?" diye soran yaşlı adama öfkeyle "acı" diye cevap verdi.
Usta kıkırdayarak çırağını kolundan tuttu ve dışarı çıkardı.
Az ilerdeki gölün kıyısına götürdü ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi.
Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken aynı soruyu sordu:
"Tadı nasıl?" "Ferahlatıcı" diye cevap verdi genç çırak.
"Tuzun tadını aldın mı?" diye sordu yaşlı adam:
"Hayır" diye cevapladı çırağı.
Bunun üzerine yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturdu ve söyle dedi:
"Yaşamdaki ıstıraplar tuz gibidir, ne azdır, ne de çok. Istırabın miktarı hep aynıdır. Ancak bu ıstırabın acılığı, neyin içine konulduğuna bağlıdır.
Istırabın olduğunda yapman gereken tek şey, ıstırap veren şeyle ilgili hislerini genişletmektir. Onun için sen de artık bardak olmayı bırak, göl olmaya çalış."

İnsanlık tarihine baktığınızda iyi insanların topluma hep pozitif mesajlar verdikleri, kötülerin ise eziyet çektirdikleri görülüyor. Kötüleri anlamak için çok örnek var, çünkü onlar yaptıkları şeyin reklam olmasını ister.
Bu durum, içgüdülerinde var, engellemeleri zor..
İyi insanları ise gazete, televizyon manşetlerinde değil, mahalle sohbetlerinde görürsünüz.
İnsanlar, kendilerine iyilik yapanları, komşularına yardıma koşanları, dertlerini dinleyip yol gösterenleri unutmazlar.
Sessiz ama içten bir vefa duygusudur bu...
Bu dünyada belki duyan azdır ama yıllarca söylenir öbek öbek...
İşte onun için, tuz olup acı çektiren değil, göl olup ferahlatmayı deneyin.
Bu, insana huzur verir, yaşadığımız hayata sonsuz bir anlam katar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA