• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
HÜSNÜ UÇAR

Hayvan sevgisi

husnu.ucar@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 29.07.2015, 00:00
Seneler önce yaşadığım bir anımı sizlerle paylaşacağım. Bir bayram sabahı köpeğim Dobi ile beraber fuar'da yürüyüş yapıyorduk. 9- 11 yaşlar arasında iki oğlan çocuğu ellerinde sopalar ile heyecan içinde koşturuyorlardı. Sopaları çalılıkların arasına sokuyorlar ve bir şeylere vurmaya çalışıyorlardı. Ne yaptıklarını sorduğumda "kedi kovalamaca" oynadıklarını söylediler. Tabii ki çocukları uyardım ve bu sadistçe oyuna mani oldum. Daha sonra da bu durum hakkında biraz beyin jimnastiği yaptım. Şöyle bir düşünün, bayram günü birçok çocuk bayramlık yeni kıyafetlerini giyer ,el öpüp bayram kutlama bahanesi ile para toplarlar. Sonra da o paraları Fuar'daki oyuncaklardaki büyük bir zevk ile harcarlar. Neşe ve eğlence içinde bayramı yaşarlar. Oysa benim gördüğüm o iki çocuk pis ve bakımsız kıyafetler içinde ellerindeki sopalar ile kedileri dövmeye çalışıyorlardı. Belli ki onlara bayramlık giysi alınmamıştı. Ve yine belli ki bayram harçlığı toplama ve oyuncaklara binme şansı yoktu. Diğer birçok çocuk oyuncakların üzerinde eğlenirken bu iki çocuğun hissettiği olumsuz duyguları tahmin edebilirsiniz. Hissettikleri kızgınlık ve öfke duygularını o an için kedilere boşaltıyorlar. Peki bu çocuklar 19- 20 yaşlarında neler yapabilir? Laf aramızda neler yapılabildiğini gazetelerin üçüncü sayfa haberlerinde görebilirsiniz.
Aslında hayvan korkusu ve sevgisi çocuklukta başlar. Tabii ki bu korkuyu veya sevgiyi de anne babalar öğretir. Çocuklar anne babaların nasihatlerini değil ama davranışlarını örnek alırlar. Eğer ki anne baba hiçbir hayvan sevmemişse, çocuğun yanında hiçbir hayvan okşanmamışsa çocukların da hayvan sevme şansı çok yoktur. Bir köpek gördüğünde çığlık çığlığa panik atak yaşayan bir annenin çocuğunu düşünün. Veya babasının kedi ya da köpek tekmelemesini izleyen bir çocuğun değer yargıları nasıl olabilir? Babasını kopya ederek örneğin kedileri sopa ile kovalayabilir mi?
Sevgi bir bütündür. Çiçek veya ağaç ile kedi veya köpek arasında bir fark yoktur. Aynı şekilde insan sevgisi de bu sevgi treninin bir parçasıdır. Bilimsel bir hipotez olarak değil ama kişisel bir inanış olarak; ağaçları veya köpekleri sevemeyen bir insanın, insanları sevebileceğine inanmıyorum. Bir çiçeği koklamak veya bir kedinin gıdısını kaşırken mırıltısından zevk almak da aynıdır. Anne babaların verebileceği en değerli eğitim sevmeyi öğretmektir. Ama ağaç ama köpek ama herhangi bir insan fark etmez.
Tabii ki hayvanların biz insanlara göre sezgileri genellikle daha iyidir. Kendisini seven veya sevmeyen insanları enteresan bir şekilde hissederler. Ortada hiçbir neden yokken hayvan sevmeyenlere karşı köpekler görünürde sebepsiz hırlayabilirler. Yine aynı şekilde hayvan seven birisine de sürtünmeye ve sevilmeye çalışırlar. Aslında bu durum insanlarda da farklı değildir. Sevgi dolu olan ve sevmeye yatkın kişiler bize çok daha sempatik gelir. Oysa en temel kural: sevgi ilişkisinde verdiğiniz kadar alırsınız. Ne kadar severseniz o kadar sevilirsiniz. Önemli olan sevgi kapısının açık olmasıdır.



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA