Oya Demir

Ne yaşıyoruz?

Yaz devam ediyor... Hava değişken, bir rüzgar bir güneş... Bazı yerlerde yağmur, sel... Yaşadığımız günler gibi... Bir güneşli, bir bulutlu...
TV'lerde yaz dizileri, filmler...
Sabahtan akşama kadar nerede ise her kanalda tekrar tekrar diziler...
Bazı tatil yerlerinde pahalı pahalı yiyecek, içecekler...
Kim kiminle, nerede ne yapıyor haberleri...Sporda transferler...
Sıcak her yerde, tatilde olanların bir kısmında; eline kitabını alıp, deniz kenarında sakin sessiz oturma, bir kısmında sabaha kadar eğlenme isteği...
Çalışanlarda yazın getirdiği rehavet, trafiksiz şehirlerde çalışma günleri...
Arada arkadaşlar ile öylesine hoş sohbet saatleri geçirmek...
Gülmek, birlikte hüzünlenmek...
Akşam ne pişireceğini, ne giyeceğini düşünmek...
O ANI YAŞAMA İSTEĞİ
Öyle sadece o ana odaklanıp, sadece o anın gerektirdiklerini yaşamak isteği...
İçinde olduğun anın getirdiği basit stresleri yaşamak, günlük sorunları çözmeye çalışmak, rutinin içinde dolaşmak...
Sıradan, endişesiz, korkusuz, acabasız, olağan, doğal anlar yaşamak...
Normal anlar yaşayabiliyor musunuz?
Sadece o anı yaşamayı ve her şeyi olduğu gibi anladığınız bir hayatın içinde misiniz?
Günlük "sıkıcı" rutinlerde kaybolduğunuz zamanlar var mı? İncir kabuğunu bile doldurmayacak şeyleri dert ettiğiniz zamanlar nerede?
Bir zamanlar vardı değil mi? Ne kadar uzun zamandır "normal"i kaybettik?
Gülümseyerek, bazen buruk bir şekilde hatırladığımız, ahhh ne günlerdi dediğimiz anılarımıza ne zaman "normal" "sakin" "huzur" anımsamaları katıldı?
ENDİŞE BULUTLARI
Ne kadar zamandır; sadece tek bir an, etrafı saran endişe bulutları olmadan yaşayabiliyoruz? Sosyal medya da paylaştığımız o mutluluk fotoğraflarının dışında gerçekten ne kadar zamandır "mutlu" ve "umutlu"yuz?
Yaşadığımız günlerden kaç kişi etkilenmiyor? Dövizdeki iniş çıkışlar, günden güne artan işsizlik, şiddet, nasıl bir güne ve sabaha gözlerini açacağını bilememek, geleceği öngörememek kaç kişiyi etkilemiyor?
Gittikçe estetiğin kaybolduğu, çirkinleşen, kültürsüzlüğün arttığı, gerçek sanatın azaldığı bir dünya kaç kişiyi düşündür müyor?
Artan binalar, bozulan doğal çevre, iklim değişikliği kaç kişiyi endişenlendir miyor?
KISALTMALAR DÜNYASI
Kelimelerin -güzel dilimize özgü kelimelerin- kaybolduğu, anlamadığımız bir kısaltmalar ve yabancı kelimelerle örülü cümleler dünyası, konuşmalar gerçekten hiç kimseyi rahatsız etmiyor mu?
Değerimizi, değerlerimizi başkalarının belirlediği, doğruların, genel geçer insana ve dünyaya ait doğruların başkaları tarafından belirlendiği, "şekil üzerinden" geçer kabul edilen duyguların, inançların dünyası; yaşamak için çaba harcadığımız dünya mı?
Gerçekleri, değerleri, kuralları, inançları gerçekten "şey"ler üzerinden gösterdiğimizde mi varlar?
Bir başkası, başkaları, içinde olduğumuz sokak, mahalle, çevre "yaşıyor" diye "yaşamak zorunda" hissettiklerimiz ve yaşamayı tercih ettiklerimiz mi; yaşamak istediğimiz gerçek dünya?
DÜŞÜNMEYE HAZIR MIYIZ?
Yoksa biraz "huzur", biraz "mutluluk", biraz "umut"mu beklediğimiz?
Acaba; azıcık aşım, kaygısız başım günlerine dönmeyi başarabilsek; istediğimiz ve hak ettiğimiz gerçek bir dünyayı yaşayabilir miyiz?
Ne istiyoruz? Ne yaşıyoruz?
Gerçekten birilerinin yaptığı, sunduğu, zorunlu bıraktığı şeyleri mi yaşamak istiyoruz...
Bütün bunların getirdiği "huzursuzluk sendromu"mu tercihimiz? Kimbilir belki bir an durup gerçek "huzur"u hatırlama zamandır...
Hatırlayıp sonra da nasıl inşa edeceğimizi düşünme zamanıdır...
Peki biz hazır mıyız gerçekten düşünmeye?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.