Seyahati seviyorsanız ya da iş için farklı yerlere gitmek durumundaysanız; en önemli konu kalacağımız yer haline geliyor... Kimi zaman internette aratarak, kimi zaman orada yaşayanlardan aldığımız referanslar ile, kimi zaman da iş arkadaşlarımızın organizasyonu ile belirliyoruz kalacağımız yeri... Sonuçtan bazen memnun oluyoruz, bazen olmuyoruz...
Şans ya da tesadüf...
Farklı beklentiler, farklı alışkanlıklar, farklı kültür yapıları, kimi zaman karşılanabilen kimi zaman karşılanması zor istekler... Gerçekten zordur hizmet sektöründe olmak... Hergün değişen misafirlere hizmet etmek, ne yaşanırsa yaşansın gülümsemek, sorulara cevap vermek, mantıklı olmayan talepleri bile karşılamaya çalışmak... En zoru da aynı hizmet kalitesini yakalamak, sürekliliği sağlamak, evinde hissettirmek...
İSTEKLERİN SONU YOK
Tabii ki misafirler için de benzer zorluklar söz konusu. Özellikle sürekli aynı otele gidiyorsak; beklentilerimiz günden güne artıyor, alışkanlıklarımızın bilinmesini istiyoruz, söylemeden anlasınlar istiyoruz, hatta çoğu aman aynı yüzleri görmek istiyoruz, isteklerin sonu yok...
Evet, zordur hizmet sektöründe olmak, hem aynı kaliteyi sunmak hem de sürekli yenilenmek ve değişimi yakalamak mümkün olabilir mi? Alışkanlıklar ve beklentiler ile gülümseyerek mücadele etmek mümkün olabilir mi? Tabii ki mümkün.
Zorluklara rağmen bunu başarabilen pek çok iyi otel var. Farklı yerlerde, farklı özelliklerde pek çok başarılı otel var...
İnsanı evinde hissettiren, yeniliğe ve değişime açık, güleryüzlü personelin olduğu pek çok otel var... Bunlardan bir tanesi Denizli'de... Çok uzun zamandır, 4 yılı geçen bir zaman diliminde bazen uzun, çok uzun günlerce, bazen aylar sonra tek bir gece kaldığım bir otel var... Her kademede çalışan personelinden otel sahibine kadar, birbirinden değerli pek çok kişinin bir an bile eksilmeyen güleryüzü ile misafirlerini mutlu etmek için çalıştığı bir otel var: Denizli North Point Hotel...
İlk defa bir sivil toplum kuruluşu toplantı organizasyonu için gittiğim bu güzel iş oteli, sonraki yılllarda bir şekilde Denizli'de sürekli adresim oldu... Hiç aralıksız, yaklaşık 2 ay kadar kaldığım süre boyunca bile, bir kez olsun bir sorun yaşamadım...Yaşadıysam bile, demek ki o kadar ufakmış ki hatırlamıyorum...
'NASILSINIZ?' SORUSU
Yoldan geldiğim zaman, ya da yoğun iş temposu sonrasında bazen yorgun, bazen sinirli, bazen mutlu, bazen endişeli geldiğim her gün; aynı kalmayı başaran, zaman zaman beni şımartan bir otel...
Odamda bulduğum süpriz ikramlar, güne başlarken sabah kahveleri, bazı akşamlar bir kadeh şarap, en çok da; her zaman dostça sorulan bir; Nasılsınız? Bir şeye ihtiyacınız var mı? soruları...
Yoğun ve tercih edilen bir otel olmasına rağmen; hiç bir şeyi aksatmadan, sürekli ayrıntılar ile ilgilenen bir kadro... Zordur hizmet sektöründe olmak, personel sirkülasyonu ile uğraşmak, yoğun rekabet ile mücadele etmek, stres ve zamanla yarışmak... Bütün bunlara rağmen "mutlu etmek" için çaba harcamak zordur... Başarıyı gösteren ise "para"dan ve "kar"dan çok daha önemli değerlerdir...
DAİMA GÜLÜMSEMEK
İnsanın yer aldığı, her alanda olduğu gibi bu sektörde de sizin dışınızda gelişen pek çok değişen ile uğraşmak, sizin yaratmadığınız sorunları çözmek, bütün bunları yaparken de hep ve daima gülümsemek gerekir... Evet, bunu yakalamayı başaran bir otel Denizli North Point. Bir tane'de Samsun'da var. Henüz gidemedim ama yaşasın sosyal medya, takip ediyorum...
Ödüller alıyorlar, mutlu oluyorum...
Aynı şekilde başarıyı yakalayan, Yaz ayları başında iş nedeni ile gittiğim farklı illerde ilk defa kaldığım harika ekiplere sahip oteller var... Düzce'de Turan Otel, Bolu'da Hampton by Hilton, Yalova'da Hilton Garden Inn... Hepsi ayrı deneyim, ayrı kalite...
Değişen koşullara, bütün zorluklara rağmen önem verdiği değerlerden vaz geçmeyen, misafirlerine hep daha iyisini vermek için çaba harcayan bir ekibi bir araya getiren otel yöneticilerinin değişen ve gelişen dünyanın getirdiklerini karşılamak için "yenilikçi" vizyonlarını sürdürürken; inanıyorum ki ekibini de farklı noktalara taşıyacak çalışmalara imza atacaktır...