Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük güreşçileri arasında yer alan, ülkemize 1950 yılında greko-romen stilde ilk altın madalyayı kazandıran İzmirli Muharrem Candaş (88) dün sabah Atakent'teki evinde vefat etti. 1921 yılında İzmirdoğan Muharrem Candaş, Karşıyaka Spor Kulübü'nde güreşe başladı. Ailesinin ekonomik sıkıntısı nedeniyle inanılmaz güçlükleri büyük azmi ve direnciyle yıkmasını bildi. Sığınacak evi olmadığından Karşıyaka Spor Salonu'nda kalan Candaş, bir yandan sporda başarı basamaklarını tırmanırken, ortaokulu, liseyi, ardından Yüksek Ekonomi Ticaret Okulu'nu (YETO) bitirdi.
İlklere imza attı
Candaş, öğrenim-spor köprüsünü kurup iki yanda da üstün başarı gösterdi. Candaş 1946'da Stockholm Avrupa Şampiyonası'nda serbest stilde Avrupa üçüncüsü, 1949'da İstanbul'da yapılan Serbest Avrupa Güreş Şampiyonası'nda Avrupa Şampiyonu ve 1950'de Stockholm'de Greko-Romen stil Dünya birinciliğini kazandı. Madalyalarının yanı sıra sporculara verilen "Lands Kamp" (1948), "Compeonatos de Europa Madrid Espana" (1974) nişanlarına sahip olan Candaş, Spordan Bakanı Fikret Ünlü tarafından "Rebuplic of Türkiye General Directorate of Youth and Sport" Kupasına layık görüldü.
Ticareti de başardı
Candaş, Türkiye'de spor malzemeleri ticaretini kuran ilk kişi. İlk mağazasını Kemeraltı'nda Hamza Rüstem Pasajı'nda açtı, büyük ilgi görünce fabrikasyona döndü, ülke çapında kulüplerin, okulların triko-forma ihtiyacını giderdi. Şu anda da oğulları Taner ve eski milli basketbolcu Tayfun Candaş, Çiğli Organize'de babalarının bıraktığı bayrağı gönderde tutmayı sürdürüyor. Hayata gözlerini yuman büyük güreş şampiyonu Muharrem Candaş'ın cenazesi yarın Bostanlı Beşikçioğlu Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra toprağa verilecek. Şampiyon için 11.00'de KSK Kulüp binası önünde bir tören düzenlenecek.
Son röportajı Gürkan Ertaç ile yapmıştı
Türk güreşinin unutulmaz ismi Muharrem Candaş, son röportajı Yeni Asır Spor Koordinatörü Gürkan Ertaç'a vermişti. Candaş, renkli hayatının önemli notlarını paylaştığı Ertaç'a bir de el ense çekmişti.
Adına piyango bileti basıldı
Milli Piyango İdaresi, ünü ülkeyi aşarak yurtdışına yayılan ve Türkiye'ye Greko-Romen Güreşte ilk altın madalyayı kazandıran büyük şampiyon Muharrem Candaş'ın anısına 29 Mayıs 1996'da piyango bileti bastırarak adını ölümsüzleştirmişti.
GÜRKAN ERTAÇ Türkiye'ye ilkleri o getirdi
O sadece bir spor profesörü değil, bir yaşam kahramanıydı da. Büyük güreş şampiyonu Muharrem Candaş'la Bostanlı Atakent'teki evinde Süleyman Alasya ile birlikte son röportajı yapan gazeteciler olmaktan mutluyuz. Yanımızda, Candaş'ın, gençlikten bu yana kadim dostu KSK Divan Başkanı Tahir Türetken de vardı.
Muharrem Candaş bizi kapıda şampiyona has bir merasimle karşıladı. Bana bir elense çekti, 86 yaşındaki bir insanın parmaklarının hala pranga gibi oluşuna şaştım kaldım. Ama hayat o kadar acı ki, sırtı mindere yapışmayan adamı bir kalça kırığı yatağa mahkum etti, bitirdi.
"Aslını inkar eden haramzadedir" derler. Muharrem Candaş da nereden nerelere geldiğini son derece safiyetle anlatırdı. Bir yandan üniversitede okurken bir yandan güreş yaptığını, evi olmadığı için geceleri Karşıyaka Spor Salonunun tahta banklarını battaniye ile yatak yaparak yıllarını geçirdiğini. 1948 Londra Olimpiyatlarında hiç yenilmediği halde kur'a ile elenip madalyadan yoksun kalışını ilk kez öğrendik. Ve hırs yaparak 1950 Greko-Romen Dünya Şampiyonası'nda tüm rakiplerini ezerek boynuna altın madalya takışını. Avrupha Şampiyonluğu da işin garnitürü. Adına Milli Piyango bileti bastırılan bu büyük şampiyon, Türkiye'de bir ilke imza atarak kurduğu spor malzemeleri fabrikasını oğulları Taner ve Tayfun'a bırakarak uzun süre B.Yamanlar Dağı'ndaki evinde inzivaya çekilmişti. Her zaman Yamanlar'ın Spor Turizmine açılmayışını eleştirir, bu cennetten spor kulüplerinin ve sporcuların yararlanmayışına kahrolurdu. 10 yıl önce 55 yıllık hayat arkadaşı Süheyla Hanım'ın ölümü o'nu hayli sarsmıştı. Sanki ona kavuşmayı arzular gibiydi. Uğurlar ola büyük şampiyon.
