ALTAY ATEŞLE OYNUYOR

Son 3 maçında 7 puan kaybedip zirveden uzaklaşan İzmir ekibi ikinci yarının ilk maçında bu defa Tavşanlı'ya teslim oldu
Siyah-beyazlı ekibi yıkan golleri Mehmet Akyüz atarken Altay bu sonuçla düşme hattındaki rakipleriyle puan farkını açamadı
Bank Asya 1.Lig'de bu sezon umduğunu bulamayan Altay, evinde bu kez Tavşanlı Linyitspor'a yenilerek taraftarlarını kahretti: 1-2. Maça iki ekip de kontrollü başladı. Konuk ekip 19. dakikada golü buldu. Abdi'nin pasıyla ceza alanına giren Mehmet Akyüz, sağdan ceza alanına girdi ve çaprazdan sert vurdu: 1-0. 25'te Murat Karakoç'un ceza alanına gönderdiği topu Ergun kafayla indirdi, Burak Çalık ıskaladı. Bir dakika sonra ilk golde olduğu gibi Abdi'nin asistinde Mehmet Akyüz ilk golün kopyası pozisyonda yine topu sağ çaprazdan ağlara gönderdi: 2-0. 40'ta Cem Ahmet'in orta şut karışımı şutu az farkla auta çıktı. 44'te Murat Karakoç'un sağdan kullandığı serbest atışta, Hasan Wasswa'nın altı pas içinden sert şutunu kaleci son anda kornere çeldi. 49'da serbest atıştan Murat Hacıoğlu'nun ceza alanına ortasında, Burak'ın indirdi, Özkan tamamladı: 1-2. 65'te Murat Hacıoğlu'nun kornerden ortasını zamanında çıkan kaleci Oğuz topu yumruklayarak uzaklaştırdı. 85'te Altay ceza alanı içinde oluşan karambolde son olarak T.Linyit'ten Onur'un vuruşu suya takılınca kaleci Ali çıkıp topa sahip oldu. 86'da Murat Haçıoğlu'nun ortasında ceza alanında oluşan karambolde top direkten döndü. Ergun'un vuruşunu kaleci Oğuz son anda uzanarak çizgiden çıkardı. 90'da yine Murat Hacıoğlu'nun serbest vuruştan ceza alanına ortasında Sadık'ın vuruşu yan ağlarda aldı. 90+6'de Mehmet Şen'in vuruşunda top takım arkadaşına çarpıp auta çıktı. Maçı T.Linyit 2-1 kazandı.

Yağmur yağdı stat karardı
Sağanak yağmur nedeni ile stadın ışıklandırma sisteminde arıza çıkınca maç 15 dakika durdu

Maçtan önce başlayan şiddetli yağmur Alsancak Stadı'nın zeminini çamur tarlasına döndürdü. Bozuk zeminde her iki takımın da oyuncuları oldukça zor anlar yaşadı. İlk yarının sonlarında yağmur şiddetini arttırınca stadın ışıklandırmnasında arıza çıktı. Bu nedenle lambaların büyük çoğunluğu sönünce maçta ilk yarının son dakikaları loş ışık altında oynandı. İkinci yarının 51. daktikasında bu defa elektrikler kesinlince maç 12 dakika durdu. Havanın yağışlı, maçın hafta içinde olması nedeniyle maçı az sayıda futbolsever izledi. Karşılaşmayı 2 bine yakın taraftar takip ederken Altaylılar 2-0 yenik duruma düşmesine rağmen takımlarına destek verdi.
Evindeki son üç maçta Mersin'e 3-1 yenilen, ardından Kartal ile 3-3, Adanaspor ile 0-0 golsüz berabere kalarak 7 puan kaybeden Altay, ligin 2. yarısına da yenilgiyle başladı. Bu sezon evinde oynadığı 10 maçta 2 beraberlik, 5 de yenilgi alan İzmir ekibi Tavşanlı maçında da taraftarlarına hayal kırıklığı yaşattı.
Altay'da kart cezalısı Ufukhan'ın yanı sıra tedavileri devam eden Hasan Uğur, Thernand, Yasir Elmacı ve Abdulkadir kadroya alınmazken, burnu kırık olan Tayfun yedekler arasındaydı. Teknik Direktör Coşkun Demirbakan, eksik oyuncuların yerine kadroda Özkan, Ergun Cengiz ve Evren Avşar'a görev verdi.
Teknik Direktör Demirbakan, kaleci Mandanda'yı kadroya almazken yerine Ali Şaşal Vural'ı 18 dahil etti. Cenk sakatlanınca Ali ildivenleri giydi. Demirbakan, genç oyuncular Oğulcan, Sadık ve Aytaç Kara'yı da ilk kez resmi maç kadrosuna aldı. Mehmet Şen'in ayak serçe parmağında çatlak olmasına rağmen maç kadrosunda yer aldı.
Maçı izleyenler arasında Hayırsever işadamı Hakkı Keleşoğlu ile birlikte eski başkanlardan Nafiz Zorlu, Niyazi Konuşmaz, Erdinç Altınyeleklioğlu, Mehmet Erdoğan da izledi. Altay'ın önümüzdeki hafta rakibi olacak olan Samsunspor'un Teknik Direktörü Hüseyin Kalpar da tribündeydi.
Maçtan önce Tavşanlılı taraftarlar M.Ali ve Yıldız Kiraz çifti hafta içinde hayatını kaybeden Altay Divan Üyesi Muhsin Ergazi'nin hayırına Altaylı taraftarlara lokum dağıttı. İki takım taraftarları arasında fair play rüzgarları eserken taraftarlar atkı deşiğimi yaptı.
YALÇIN KÜÇÜKDAMAR
45 dakikalık yorum
Altay, dün gece yaşamsal anlamda umut kazanacak, bir maça çıktı. 90 dakikalık mücadelenin ilk 45 dakikası için, yorumlarımız maalesef iyi olmayacak. Adı ve tecrübesi asırlık ölçülerde bulunsa da, 'Ya tamam, ya devam' maçı oynamak çok zordur. Ne takım disiplini vardır kafanızda, ne de hocanızın verdiği taktik. Bireysel yeteneklerinizi bile sergileyemezsiniz böyle bir ortamda. Hoca Demirbakan, gününü gün etmekle geçiriyor yılların Altay'ında. Bir dediği, diğerini hiç tutmuyor. "Bu takımda inanç yok, yüreklerini ortaya koymuyorlar. Ve benim kadar inanmıyorlar" Bunlar Demirbakan hocanın söylediklerinin bir hafta öncesi. Diğer açıklamasında ise, 180 derece değiştiriveriyor demeçlerini. "Ben palavra konuşmam. Futbolcu isterse her şey olur. Takımda bu inancı görüyorum"Haydaaa. Bu ne perhiz, bu ne turşu misali. Tabii hoca böyle konuşursa, cemaat ne yapar. İşte ortada. İlk 45 dakikada böyle bir Altay vardı sahada. 19. ve 26. dakikalarda Abdi - Mehmet Akyüz paslaşmalarıyla yenilen goller Altay'ı ilk yarıda sürklase etti. Coşkun Demirbakan hoca bu iki futbolcu için, hiçbir tedbir alamayınca, sonuç da maalesef Altay'ın aleyhine oluyordu.
Gelelim ikinci yarıya. Alsancak'ın zemininde yağmurla birlikte, göller de oluşmaya başlamıştı. Her iki takımın futbolcuları da sahada adeta su balesi yapıyorlardı. 49. dakikada genç Özkan'ın golü siyah beyazlı takıma umut ışığı oldu. Ancak, toplu hücum toplu müdafa taktiğini ligde en iyi uygulayan ekip Tavşanlı, Alsancak Stadı'ndan ilk yarıda attığı 2 golle üç puanı alıp giderken, Altay'ın ikinci yarının başlangıç maçı hüsranla bitiyordu. Sonuç olarak, ilk 5 maçın 4'ünü evinde oynamanın avantajıyla daha ilk maçta tökezliyorsan, son 11 hafta 7 kez deplasmanda ne yapacaksın. Ona göre, şapkanı önüne koyup düşünmek gerekli.
METİN GÖKALP
Palavra(!)
Futbolu özlemedim, özlemedim! Devre arası transfere ilişkin yakılan ağıtlar, bir türlü kaynak yaratılamaması ve bu yüzden transferde önünün açılamaması yüzünden, Altay'ı izlemeyi yüreğim, doğru kılmıyordu doğrusu! Bir miskinlik, bir bıkkınlık vardı stada doğru ilerlerken... Koca Altay, koskoca Altay sıradan sünepe bir takım haline dönüşerek, baştan zevkimin içine de etmişti yani!
Transfer yapılamadığı halde, eldeki mevcutların kalitesi sınırlıyken, takımın hocası idialı mı iddialıydı, ilk altıya girme konusunda... Diyordu ki; 'Palavra atmıyorum, bu takım ilk altıda!' Ben ve benim gibiler, futbolun matematik, mantık ile gerçeklerden oluştuğunu bilenleri yani, bu laflara bi taraflarıyla gülmeyecekler de, ne yapacaklardı sorarım?
Daha öncede izlediğim Tavşanlı Linyit, taş gibi bir takımdı benim için... Gösteriye kaçmayan, masaya birlikte yumruğu vuran, çok koşan ve de abartıya kaçmayan... Maçın başlama düdüğü çalmadan, diledim ki yine de Coşkun Hoca haklı çıksın, bizler utanalım.
Tam ondört dakika koruyabildik duygularımızı.... Ta ki, Mehmet Akyüz'ün sağda buluştuğu topu, füzeye çevirinceye kadar... Golü, ne kaleci Cenk görebildi ne de bizler! Bir yandan şimşekler çakıyor, yağmur damlacıkları 'afat' olarak yerle buluşurken, aynı senaryonun oyun alanında da gerçekleşmesinden korkuyorduk vallahi! Çünkü Tavşanlar baktık ki, aslana dönüştü! Aynı Mehmet, fuleli adımlarıyla taşıdığı topu, ikinci kez bırakmıştı ağlara! Ve elbette, yandı gülüm keten helva! Özkan'ın golüyle beraberliğe heveslndik ancak nafile...
Kötü, durum çok kötü! Henüz ilk maç olmasına rağmen, elimdeki esami listesinin en alt taraflarına, doğal olarak kayıyor gözüm. Herhalde beni bu duruma iten, içimdeki şeytan olmalı! 'Bak!' diyor, 'bak!' 'Bırak sen palavraları, kağıdı kalemi bir eline al, diğerine de hesap makinasını!'
Sonuç berbat ama, 'Bu gece şeytana uymayayım!' dedim kendi kendime, yırttım elimdeki listeyi!