PARAMPARÇA

Kulüp binası ve Gürsel Aksel Stadı ile Atatürk Stadı'ndaki hasarın faturası en az 500 bin lira. Göztepe'ye ağır ceza yolda
Güzelyalı huzursuz. 34 taraftar gözaltında. Güvenlik kameraları incelendikten sonra rakam artabilir. Çok sayıda yaralı var
PTT 1.Lig'de sezonun son maçında Tavşanlı Linyit'e yenilince 2.Lig'e düşen Göztepe'de yaşanan olayların faturası çok ağır oldu. Kulüp hem maddi, hem de manevi açıdan çok büyük yara aldı. Maç sırasında ve sonrasında yaşanan olaylar yönetimi de olumsuz yönde etkiledi. Yönetime yakın çevreler Başkan İmam Altınbaş'ın büyük ihtimalle kulübü bırakacağı yönünde iddialarda bulundu. Kulüp binasına ve Gürsel Aksel Stadı'na yapılan saldırılardan dolayı morali çok bozulan Altınbaş'ın radikal kararlar alacağı öğrenildi. Altınbaş'ın görevi bırakıp bırakmayacağı konusunda spekülasyonlar yapılırken bırakırsa hangi şartlarda kulüpten ayrılacağı merak konusu.
Yalçın hastanelik oldu
Göztepe'de Başkan İmam Altınbaş'ın sağ kolu olarak bilinen Asbaşkan Hasan Yalçın'ın Protokol Tribünü'ne yapılan çıkan saldırı sırasında yaralandığı, kör olma tehlikesi atlattığı öğrenildi. Sapanla atılan bilyenın gözüne isabet ettiği Yalçın'ın geceyi hastanede geçirdiği bildirildi. Yalçın ile birlikte sabahlayan Başkan İmam Altınbaş'ın dün Yalçın ile birlikte İstanbul'a gittiği ve bugün de yönetimi acilen toplayacağı ifade edildi.
Başkan İmam Altınbaş'ın desteğini çekmesi halinde Göztepe'nin durumunun ne olacağı merak konusu. Urla'da yapılması planlanan tesisler, Gürsel Aksel Stadı'na yapılması için onay alınan stat, altyapı ve mevcuttaki teknik kadronun gelecekleri bu kararla şekillenecek. Altınbaş'ın desteğini çekmesi halinde nasıl bir yol çizeceği de soru işareti.
Takım da dağılıyor
Göztepe'nin 2.Lig'e düşmesiyle üç yabancı oyuncu Herve Tum, Theo Weeks ve Paulo Dinarte'ye yol göründü. Yabancı oyuncu yasağına takılan üç oyuncuyla birlikte mevcuttaki oyuncuların da neredeyse tamamı takımdan ayrılmak zorunda kalacak. Çünkü, yüksek peşinat ve maç başı alacakları Göztepe'nin önündeki en büyük sorun. Bu arada Teknik Direktör Kemal Kılıç ile ekibinin de görevden ayrılması bekleniyor. Göztepe'nin şampiyon kadrosunda gol kralı olan Kılıç'ın yardımcısı Ümit İnal'ın da büyük travma yaşadığı öğrenildi.
Ağır cezalar geliyor
Maç sırasında ve sonrasındaz yaşananlar hem kulübü hem de camiayı zor durumda bıraktı. 7 bin koltuğun kırıldığı Atatürk Stadı'nda salonların, camların, tuvaletlerin büyük hasar gördüğü, Göztepe'nin en az 300 bin liralık bir faturayla karşı karşıya kaldığı bildirildi. Maçta çıkan olaylar nedeniyle Göztepe'ye önümüzdeki sezon için çok ağır cezaların verileceği tahmin ediliyor. Göztepe'ye saha kapatma ve para cezasının verilmesi gündemde.

Güzelyalı halkı korkuyor
Statta çevik kuvvetle çatışan Göztepeli fanatikler, Güzelyalı'yı savaş alanına çevirdi. Evlere, dükkanlara saldıran futbol holiganları Güzelyalı'da da polisle çatıştı. Fanatikler daha sonra kulüp binasına girip ağır hasar verdi. Kulüp binasındaki tüm eşyalara zarar verip talan eden taraftarlar, duvardaki efsane takımın fotoğrağlarını bile yerle bir etti. Kulüp müzesinin de camlarını yerle bir eden fanatikler evraklara ve bilgisayarlara da zarar verdi. Gürsel Aksel Tesisleri'ne giden taraftarlar futbolcu lojmanlarını yerle bir etti. Kulüp ve tesislerdeki olaylarda güvenlik güçlerinin yetersiz kalması dikkat da çekti. Olaylara Güzelyalı sakinleri de büyük tepki verdi. Kulüp binası çevresinde oturanlar, 'Kulüp binasını taşısınlar, olaylardan bıktık. Göztepe yenilince evlerimize araçlarımıza zarar verilir diye korkuyoruz' diye isyan etti. Statta, kulüpte ve tesislerdeki hasarın en az 800 bin lira olduğu iddia ediliyor
34 kişi gözaltında
İzmir Atatürk Stadı'nda Göztepe'nin Tavşanlı Linyitspor'a 1-0 yenilerek PTT 1. Lig'e veda etmesinin ardından çıkan olayların faturası ortaya çıkmaya başladı. Statta koltukları parçalayıp polise, şeref ve basın tribününe saldıran, maç sonrası Göztepe semtinde adeta terör estiren taraftarlardan 34'ünün gözaltına alındığı işlemlerin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi. Çıkan olaylarda taraftarın taşlı saldırısı sonucu 13 polis memuru ve Çevik Kuvvet'te görevli iki emniyet müdürünün hafif yaralandıkları öğrenildi. Öte yandan, stat ve stat dışındaki tüm olayların polis kameralarınca kaydedildiği, olaylara karışan kişilerin tek tek tespit edilip haklarında işlem başlatılacağı belirtildi. Çok sayıda taraftar aldığı darbeler sonucu işine, okuluna gidemedi.
FATİH ŞENDİL / MEHMET DEMİRPOLAT / BURAK HAKERLER
BURASI ATATÜRK
Emektar Atatürk Stadı dün de Göztepe'nin Tavşanlı Linyitspor'a 1-0 yenilerek PTT 1. Lig'den düştüğü olaylı maçın izlerini taşıyordu. Kapalı tribünün sağ tarafında neredeyse tüm koltukların kırılarak sahaya atıldığı dikkat çekiyordu. Sahanın kenarındaki binlerce koltuk parçası öfkenin boyutunu ortaya koyuyor, alt bölümlerdeki hasar ise şiddetin sahadan dışarıya taştığını gösteriyordu. Dev stadın altında bulunan boks, halter ve okçuluk salonlarında büyük hasar vardı. Boks ve halter salonlarının pencerelerindeki tüm camlar kırılmış, salonların içindeki klimalar ile aynalar kırılmış, içerideki birçok spor aleti de kullanılamaz hale gelmişti. Stat girişindeki güvenlik kulübesiyle parmaklıkların zarar gördüğü tesiste, hasar belirleme çalışmaları da halen devam ediyor.
BURASI GÖZTEPE
Maçtan sonra kulüp binasına giden sözde taraftarların burada yarattığı dehşet tablosu da dün ortaya çıktı. Kapıları ve camları kırarak içeri giren fanatikler, adeta taş taş üstünde bırakmamıştı. Kulübün resmi evraklarının bulunduğu dolaplardan, arşiv ve yine evrakların yüklendiği bilgisayarlara, asansörden, saksıdaki bitkilere kadar her şey kırılmıştı. Tek bir sandelyenin dahi sağlam kalmadığı kulüp binasında, duvardaki efsane takım fotoğraflarına zarar verilmesi, efsane Teknik Direktör Adnan Süvari fotoğrafının bulunduğu çerçevenin kırılması, Başkan İmam Altınbaş ile yine efsane futbolcu Nevzat Güzelırmak'ın fotoğrafınının yırtılıp yere atılması, saldırganların anılara da saygı duymadığını gösterdi.
BURASI G.AKSEL
Göztepe'nin unutulmaz kaptanı Gürsel Aksel'in ismini taşıyan tesisler de spora şiddet katan fanatiklerce talan edilmişti. Saldırganların, zorla girdikleri Gürsel Aksel Stadı'na verdikleri zarar da günün ilk ışıklarıyla birlikte ortaya çıktı. Futbolcuların bulunduğu lojmanda kapılar, pencereler ve eşyalar kırılmıştı. Holiganlar, televizyonları kırdı, klimaları söküp, tuvalet ve banyoları bile kullanılamayacak hale getirmişti. Futbolcuların istirahat ettiği odalardaki yataklarda, dışarıdan atılan taşlar dikkat çekiyordu. Spor salonu da şiddetten nasibini almış, içerideki büfedeki ürünler bile kullanılmaz hale gelmişti.

SİNAN GENÇ
Göztepeliliğe yakışmayanlar
Burası Göztepe... Bir zamanlar Avrupa'da Roma, Atletico Madrid, Olympique de Marseille, 1860 München, Petrolul, FC Arges Piteşti, OFK Beograd, Ujpest Dozsa, Cardiff City'leri tir tir titreden, şimdikilerin sözde üç büyük dedikleri Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş'a kabuslar yaşatan ama her gittiği yerde ayakta alkışlanan Göztepe... Avrupa'da destanlar yazan, ligde fırtınalar estiren, lig şampiyonluğu dışında Türkiye'de almadık kupa bırakmayan finallerin takımı Göztepe... Evet, bu takım Avrupa'da Roma ile de oynadı, amatörde Gaybiefendi ile de... Ama hiç ama hiç prestijini bu kadar kaybetmedi. Beni asıl üzen Göztepe'nin Tavşanlı'ya yenilip 2.Lig'e düşmesi değil, düştüğü şu durumdur... Güvenlik güçleri müthiş derecede hatalıdır, kabul. Futbolcular ruhsuz oynadılar ve düştüler ona da kabul. Ama futbol bu. Düşersiniz de, çıkarsınız da. Biri gider, biri gelir... Ama durum düşmekten daha vahim. Kulüpleri kulüp yapan asaletleridir. Göztepe bugün hala futbol dünyasında saygınlığını koruyorsa bu asaletinin eseridir. 'Üç büyük yok, Göztepe var' dedirten aslında sadece alınan kupalar değildir Göztepelilik duruşudur. Nedendir bilmiyorum. Göztepe taraftarının içerisine son dönemlerde öyle bir virüs bulaştı ki bu virüs koca çınarı içten içe kemirmeye başladı. Artık insanlar Göztepe'nin şanından, zaferlerinden çok Göztepelilik ile hiç bağdaşmayanların fotoğraflarıyla anılıyor. Şampiyonluklar fanidir, küme düşmeler gelip geçicidir. Bugün düşersin, yarın çıkarsın. Senin mutsuzluğun, başkalarının mutluluğuna dönüşmediği sürece sen hiç bir şey kaybetmezsin. İşte asıl mesele bu. Göztepelilik nedir? Ölüm kalım maçında henüz maç bitmemişken stattaki koltukları sahaya atıp o anda teslim olmak mıdır, yoksa Şeref Tribünü'ne gidip yöneticilere saldırmak mıdır? Ya da caddeleri, sokakları talan edip kulübünü, tesislerini basmak mıdır?. Veya duvardaki efsanelerin fotoğraflarını ayaklarının altına alıp ezmek, bu kulübüne hayatını verenlere küfür etmek midir, kulübe hizmet etmiş kişileri yerden yere vurmak mıdır? Parasını, mesaisini, gönlünü verenleri kaçırıp kulübün geleceğini ayaklar altına almak mıdır? Göztepelilik asalettir, adamlıktır, vefadır, saygıdır, sevgidir, geçmişine değer vermektir, hoşgörüdür... Göztepelilik ayrı bir kültürdür, tarihtir... Düşerken üzülmeyi, şampiyon olurken sevinmeyi bilmektir... Bizler Göztepeliliği böyle bildik, böyle sevdik. Şimdi vahşetin, holiganizmin adına Göztepelilik diyorlar. Varsın o Göztepe sizin olsun, ben ve biliyorumki benim gibiler gerçek Göztepe ile yaşamaya devam edeceğiz.

NEVZAT GÜZELIRMAK
Güneş balçıkla sıvanmaz
Göztepe Türk Futboluna doğan güneştir. F.Bahçe, G.Saray, Beşiktaş'ın esamesinin okunmadığı yıllarda Avrupa'da elde ettiği başarılarla, bırakın İzmir'i, Türkiye'yi, Avrupa'ya malolmuş sembol bir kulüptür. Kulüplerin yaşam kesitinde her zaman başarı, her zaman balım gülüm devreler olmuyor. Saltanatlarda bile şaaalı dönemlerin yanısıra gerileme ve çökme devreleri yaşanıyor. Birinci Lig'de duman attırdığımız dönemlerin yanısıra, amatör kümeye kadar indiğimiz devreleri de unutmamalıyız. Ama Göztepeli, sevgili kulübünden hiç vazgeçmedi. Eskişehir'deki terfi maçlarına destek için 3 bin kişi gidildiğini unutmak mümkün değil. Biz tam ümitsizliğe yuvarlandığımız sırada İmam Altınbaş kulübe sahip çıktı, amatör kümeden, PTT 1. Lig'e kadar yükseltti. Geride bıraktığımız sezon birtakım zincirleme hatalar yaşandı. Transferde birbirlerine uyum sağlayacaklar alınacağına, ismen gözde ama doku uyuşmazlığı yaşayan oyuncular biraraya getirildi. Güvenilen hocalar da takımın başına getirildi, onlar da beklenen performansı sağlayamadı. Ve neticede iş, döndü dolaştı, Atatürk Stadında Tavşanlı'ya yenilmeme şartına bağlandı. Maalesef korkulan oldu, 80. dakikada rakibin golü geldi. Taraftar da o dakikadan sonra ortalığı dağıttı. Halbuki futbol, başarabilirsen zengin skorlu bir oyun. Kalan 10 dakika ve uzatmalarla 15 dakikada beraberlik golü bulabilirdik. Olaylar herkes gibi futbolcuları da sindirdi ve sonuç hüsran oldu, küme düştük. Sonrası olaylar akıl alacak gibi değil. Başkan Altınbaş'a protokol tribününde saldırmak, TRT'nin naklen yayın aracını tahrip etmek, hızını alamayıp kulübü talan etmek. En fazla üzüldüğüm, bu takımın gerçek efsane hocası Adnan Süvari'nin kulüpteki portresini parçalamak. Siz Süvari'nin bu kulübe neler kazandırdığını bilemiyorsanız, bu kulübün şanlı tarihinden de haberiniz yok demektir. Süvari'nin inanılmaz futbol bilgisiyle (A) Milli Takımda 7 Göztepeli birarada forma giydik. Bağırıyorsunuz, "Hanginizin var böyle şanlı tarihi? Kim oynadı yarı finali?" diye. İşte bu kulübü Avrupa'da zirveye taşıyan sihirli futbol adamı Adnan ağabeydir. Benim İmam Altınbaş'la resmimi de parçalamışsınız. İnanın umrumda değil. Göztepeliliğimi, gerçek Göztepeliler zaten değerlendirirler. Ama Altınbaş'ı kaçırtmanın kulübü nerelere indireceğini bilmeniz gerekirdi. Duyduğuma göre bırakmaya karar vermiş. Yerden göğe kadar haklı. Milyonlar verecek, karşılığında dayak yiyeceksiniz. Yazık, çok yazık.