KAF-KAF'A TARİHİ ÖDÜL

KSK için paha biçilmez önem taşıyan rozeti, antikacı Birol Güven özel kasasında saklıyor
KSK'de yıllarca yöneticilik yapan ve kendini Karşıyaka'nın tarihine ışık tutmak adına araştırma yapmaya adayan Ahmet Diker, bu kez KSK adına çok önemli bir belgeye ulaştı. Daha önce Fikri Altay'ın köşkünde bulunan, Uluönder Mustafa Kemal Atatürk'ün dev posteri altındaki, Yunanistan Kralı Constantin'in eşi Sofia'ya ait orijinal fotoğrafı ve kraliçenin özel eşyalarını, Yeni Asır'dan kamuoyuna duyuran Diker, bu kez KSK için Kurtuluş Savaşı sonrası bastırılan ilk rozeti buldu. İşte Ahmet Diker'in kaleminden o rozetin hikayesi...

KURULUŞ VE KURTULUŞ
Kasım 1912'de Kadızade İsmail Zühtü Işıl önderliğinde, başkaldırının, özgürlüğün simgesi olarak bir avuç vatansever ve kuvvay-ı milliye kahramanı tarafından kurulan Kaf Sin Kaf'ın tarihini araştırmak, yeni bir şey bulmak keyiflerin en büyüğü... Yeşil kırmızının en yakıştığı kulüp olan KSK'nin kuruluşundan İzmirimizin kurtuluşu olan 9 Eylül 1922'ye kadar ülkemizde savaş yılları hüküm sürüyordu... Önce Trablusgarb, ardından Balkan savaşları, 1. Dünya Savaşı ve 1914-1918 arasında 1. Dünya Savaşı. Ve tabii daha sonra Türk ulusunu Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde verdiği Kurtuluş Savaşı... 1912'den 1922'ye kadar on yıl boyunca cepheden cepheye koşan Türk gençliğinin spor yapacak, meşin yuvarlak peşinde koşacak zamanı yoktu kısacası... Kaf Sin Kaf'ın kuruluşuna önderlik eden Kadızade Zühtü Işıl, yönetici arkadaşları ve birçok Karşıyaka genci silah altına alınıp cepheden cepheye gitti.
SIRA GELDİ SPORA
Yurdun düşman işgalinden kurtuluşunun ardından Gazi Paşa ve silah arkadaşları büyük bir coşku sağanağı altında geldi İzmir'e... Karşıyaka'daki İplikçizade İsmail Bey'in konaklayan Gazi Paşa, köşkte onuruna verilen yemekte KSK yöneticilerini yanına çağırtarak "Artık İzmirimizi, düşmandan kurtardık, sevinçli ve gururluyuz, yapacağımız çok iş var sizler de bir an önce Kaf Sin Kaf'ı tekrar harekete geçirin" diye emir verdi. Evet, Karşıyaka 11 Eylül 1922'de Gazi Paşa'nın emriyle tekrar spor sahalarına dönüyordu.

GÜNDEME OTURMUŞTU
İşte; Karşıyakalıların, KSK'nin tarihsel yürüyüşünün ne kadar büyük bir anlamı olduğunu kuruluşundan sonraki on yıl içerisinde yaşadıklarından anlaşılabilir... Bizler için Yeşil Kırmızılı kulübün tarihini araştırmak, bulduklarımızı, geçmişte yaşanılanları gelecek kuşaklara aktarmak en kutsal görevlerin başında. 2013'ün Nisan'ında Yeni Asır Gazetesi'nde "İşte 91 Yıllık Sır" başlığıyla yayınlanan araştırma tüm ülkemizin gündemine oturmuştu
ÇOK HEYECANLANDIM
Karşıyakalılarla paylaştığımız bu muhteşem haberin daha dumanı tüterken, İzmir kaynaklı fısıltı gazetesinden kulağıma bir haber daha geldi... Müthiş bir heyecan yaşadım. Soluğu Kemeraltı'ndaki Kızlarağası Hanı'nda alıp, Antikacı Birol Şahin'in yanına koştum. Tezgahın önündeki sandalyeye iliştim. Hal hatır filan derken Birol, (yakında Karşıyakalıların eniştesi olacak) kasasının şifresini girdi, kilidini usulca açtı bir kutu çıkardı... Gözlerim fal taşı gibi açıldı, elimde Karşıyaka Spor Kulübün ilk mineli rozeti vardı...
İKİ ROZETTEN BİRİ
Birol, anlatmaya başladı: "Ağabey, o dönemlerde rozet ve benzeri şeyler Almanya, İtalya ve Avusturya' da yapılıyordu, hatta Osmanlı dönemi kağıt paralarımız ingiltere'de basılıyordu. KSK'nin bu rozeti, 1922-1923 yılları arasında basılmış olabilir. Çünkü elime geçtiğinde ülkedeki tüm önemli antikacı dostlarla konuştum, sadece bir tane daha olduğunu öğrendim... Büyük olasılıkla 1912'de kurulan KSK'nin onuncu yılını veya Cumhuriyetimizin kuruluşunu kutlamak için sınırlı sayıda basılmış olabilir" dedi. Ne amaçla yapılmış olursa olsun KSK'nin Osmanlıca ilk rozetiyle karşı karşıyaydım, mineli rozetin ön yüzünde yeşil kırmızı renkler üzerinde "Osmanlıca Kaf Sin Kaf yazarken, rozetin arkasında R.SOUVAL AVUSTURYA-VİEN" yazısı vardı. Rozet Avusturya'da yaptırılmıştı

EN NADİDE PARÇA
Karşıyaka tarihini günümüze taşıyan, geçmişe ışık tutan belgeleri içerisinde en önemlilerinden birisi olan, Karşıyakalılar için manevi değeri ve anlamı çok büyük olan bu rozetin kurulacak olan KSK müzesinin en nadide parçası olacağını düşünüyorum... Hani kazdıkça yerden altın fışkırıyor derler ya, bizlerde araştırdıkça KSK tarihinin ne kadar büyük bir tarih olduğunu görüyoruz...