GÜRKAN ERTAÇ YAZDI
Altınordu, 91 yıllık şanlı maziye sahip bir ulu çınar... Kuruluşu da İzmir'in bir zamanlar en gözde semtleri arasında yer alan Tilkilik'te Ragıp Paşa Kıraathanesi'nin önündeki ulu çınarın altında gerçekleşmişti. Kulübün temeli, 26 Aralık 1923'te semt gençlerinden Mustafa Balöz, Hüseyin Yurdakul, Mehmet Hancıoğlu (Hoca Mehmet) ve Dr. Hasanzade Ethem Bey tarafından, şimdiki Eczacıbaşı Holding'in kurucusu Süleyman Ferit Eczacıbaşı Bey önderliğinde atıldı. Dr. Cevdet Fuat Bey, Vali Muavini Murat Bey, Ahmet Şerafettin Bey, Kemal Kamil Aktaş Bey (Kemeraltı'nda şimdiki Aktaş Eczane ve Itriyatın kurucusu), Edip Berkant Bey, Eczacı Sermet Bey, Numanzade Ali Rıza Bey, Muallim Mehmet Rıza Bey, Katip Selami Bey, Cerrah Necipzade Ali Bey ve Eczacı Rıza Bey de kurucu üyeler olarak tarihe adını yazdırmıştı.
Adını Eczacıbaşı koydu
Kuruluş aşamasında kulübün ismi için, Zafer, Hilal, Kurtuluş, Göktürk, Sakatürk gibi çeşitli isimler ortaya atılmış, ancak kurucu başkan Dr.Süleyman Ferit Eczacıbaşı'nın, tarihteki büyük Türk imparatorluğunun ismini önermişti: Altınordu... Bu isim herkes tarafından onay gördü. Artık, KSK ve Altay'dan sonra İzmir'in, renklerini kırmızı-lacivert olarak belirleyen bir kulübü daha vardı. İlk resmi maçını 1 Ocak 1924'te Altay'la oynayıp rakibini 2-1 yenen Altınordu, ilk başarı abidesi olarak İzmir Kupası'nı müzesine koymuştu. Bu başarının arkası da geldi. İzmir Ligi'nde 6 kez şampiyonluk yaşayan A.Ordu, 1959'da yükseldiği 1. Lig'de en iyi derecesini Zadel'li, Şiyatski'li kadrosuyla 1961-1962'de yaşıyor ve sezonu 8. bitiriyordu.
Duraklama dönemleri
1964-65 sezonunda 2. Lige düşen Altınordu, ertesi yıl yeniden çıkar ama takımı futbolda şampiyonluğa götüren, Basketbol Türkiye Deplasmanlı Ligi'nin ilk şampiyonu yapan Candoğan Sakaoğlu'nun ayrılmasından sonra gerileme devri başlar, A.Ordu uzun bir süre 2. Lig'de tutunmasına rağmen, önce 3. Lig'e, daha sonra da amatör kümeye kadar düşer.
Altınordu sevdalıları, kırmızı-lacivert vefalıları mücadeleden hiç vazgeçmez. Dr.Salih Mertan ve İlyas Gönen gibi idealist Altınorduluların öncülüğünde takım Şener Öztürk'ün başkanlığı döneminde önce 3.Lig'e döner, sonra Bülent Erdik yönetiminde Trabzon'daki tarihi maçta 2.Lig'e çıkmayı başarır. Ama maddi kaynaklar kısıtlıdır. Gerileme dönemi tribün erozyonu yaratmıştır. Altınordu'nun şahaşahalı günlerini yaşayan taraftarlar yaşlanmıştır. Neredeyse tribüne gelen 40 ve üzeri yaştaki Altınordu aşıkları yoklama yapılacak derecede azalmıştır. İzmir'in şeytanları, 3. Lig girdabında, ağır borç yükü altında çırpınırken, kulüp bir çıkmaza girmişti.
Aranan kan bulundu
Bu olumsuz tabloyu ancak bir mucize, bir sihirli el değiştirebilirdi. Altınordu'nun geleceğini kurtarmak, ulu çınarın yeniden yeşermesini sağlamak için çabalayanların gözü, Bucaspor Futbol Akademisi'ni kuran ve futbol sevgisini, ekonomik güçle birleştirip, kendisini Türk çocuklarından yıldızlar yaratmaya adayan Seyit Mehmet Özkan'a döndü. Bucaspor yönetimiyle yaşadığı görüş ayrılığı, Özkan'ı 5 yıl emek verdiği kulüpten koparmış, ancak idealleri doğrultusunda hiç bir engeli tanımayan Özkan, hayallerini gerçekleştireceği başka bir kulüp arayışına girmişti. Adres doğruydu, aranan kan bulunmuştu.
Anlaşma olacak mı?
Yapılacak tek şey, Seyit Mehmet Özkan'ı "Hayallerini Altınordu'da gerçekleştirebilirsin" düşüncesine ikna etmekti. Altınordu'nun yeniden doğması anlamına gelen bu adım için, camia her türlü şarta rıza göstermeliydi. Çünkü, Özkan'ın Bucaspor'da başardıklarıyla, yapmak istedikleri, Altınordu'yu bırakın içinde bulunduğu girdaptan kurtarmak, Türkiye standartlarının üzerinde bir kulüp haline getirebilirdi. Bunun için harekete geçildi. Altınordu sevdalıları, bir yandan camianın nabzını tutuyor, diğer yandan Seyit Mehmet Özkan'ın kapısını çalıyordu. Sonunda anlaşma sağlandı, Altınordu'nun kurtuluşu için gereken sihirli el lacivert-beyazlı renklere dokundu... Ama nasıl?
Seyit Mehmet Özkan kimdir?
Sadece Altınordu'nun değil, Türk futbolunun kaderini değiştirecek adımları atan Seyit Mehmet Özkan, 1955 İzmir doğumlu. O yılların en hareketli semti olan Eşrefpaşa'nın, en hareketli mahallesi Çimentepe'de dünyaya gelmiş. Özkan, Kırşehirli bir ailenin evladı. Babaannesi Şumnu tatarı. Annesinin dedesi de Bulgaristan Kırcaali'li, anneannesi Gümülcine'li. Genetik dörtte bir Anadolu, dörtte üç Balkan kökenli. Babası, tornacı-demirci rahmetli Kenan Usta. Evi çekip çeviren rahmetli annesi,"işletme uzmanı" Ayşe hanım. Dört kardeşin en büyüğü Seyit Mehmetİlköğretimi Eşrefpaşa Zafer İlkokulu, orta öğretim Güzelyalı Türk Koleji, Üniversite Ankara ODTÜ İşletme. Top eğitimi ise "alaylı". İzmir'in köklü kulüplerinden Damlacık'ta futbol oynadı. Tülay Hanım'la evli. Belki nüfusuna kayıtlı değiller ama onun, şevkatle sarıldığı, geleceğe hazırladığı binlerce çocuğu var. Hobileri: Doğal olan herşeyi sevmek, Avrupa'da önemli maçlara gitmek, ara sıra ortadan kaybolmak, şarkı söylemek, yürümek, yüzmek, okumak, doğanın sesini dinlemek, en çok da bilgelerle sohbet etmek.
YARIN: PLAJDA İKNA ETTİLER
Sait Altınordu için dev heykel
İzmirli genç heykeltıraşlar Doruk Güneş ile Onur Kocaer, Alsancak Tren Garı önündeki meydana yapılması planlanan dev Sait Altınordu heykelini malzeme karşılığında yapımını üstlendi. Altınordu A.Ş Başkanı Seyit Mehmet Özkan'ın ziyareti sırasında sürpriz yapan iki heykeltıraş, yakmaşık 2 metre yapmayı planladıkları heykelin 60 santimlik prototipini hediye etti. Sırtında 8 numaralı formasıyla yapılan heykeli kabul eden başkan Özkan, "Şükürler olsun ki kentimiz uyanmaya başladı. İzmir Büyükşehir Belediyesi de izin verdiği taktirde, Sait Altınordu heykelini, Avrupa'daki emsallerine yakışır bir güzellikte Sait Altınordu Meydanı'na dikeceğiz. Değerli sanatçı dostlarımız Doruk Güneş ve Onur Kocaer'e, göstermiş oldukları kentlilik desteği için teşekkür ederim" dedi.
