GÖZ-GÖZ KOŞAR ADIM

STAT: Atatürk

HAKEMLER: Ümit Öztürk ***, Ahmet Yakarca ***, Yusuf Yaratıcı ***

GÖZTEPE: Oğuzhan ***, Fatih ***, Erkan ***, Cemil ***, İsa ***, Umut ** (70 Halil ***), Hasan

Hüseyin ** Dk. 84 Hasan Küçcük *), Ertuğrul **, Mehmet Erdem ***, Emrah ***, Ümit *(61 Timur **)

DÜZYURT: Erhan *, Feridun **, Selim **, Hakan Macit *, Samet *, Halil İbrahim *, Raif **, Serdar ** (79 Yetkin *), Gürkan * (35 Mustafa *), Yasin * (65 Hakan Aydın *), Gökhan *

GOLLER: Dk. 1 ve 13 Mehmet Erdem, 74 Halil

SARI KARTLAR: Ertuğrul, Umut, Emrah (Göztepe), Samet, Yasin (Düzyurt)
Spor Toto 2. Lig Kırmızı Grup'ta zirve hesapları yapan Göztepe, Karadaniz temsilcisi Düzyurtspor'u sahasında 3-0 yendi. Maça Göztepe golle başladı. Maçın henüz 1. dakikasında Emrah'ın sağdan ortasına Mehmet Erdem müthiş bir kafa vuruşuyla Göz-Göz'ü 1-0 öne geçirdi. 13'te Mehmet Erdem cezaalanı çizgisinin hemen önünde kendisini yerde buldu. Kazanılan serbest vuruşu kullanan Mehmet Erdem kaleci Erhan'ı ikinci kez avladı: 2-0. 25'te Düzyurt ceza alanı içinde Emrah, Feridun'un müdahalesi sonrası yerde kaldı. Hakem Ümit Öztürk penaltı noktasını gösterdi. Penaltı atışında topun başına geçen Ümit topu kaleciye nişanladı. 31'de Emrah soldan kaleyi düşündü. Ancak kaleci Erhan topa sahip oldu. 37'de kaleci Erhan'ın kısa pasında topu kapan Emrah sağdan Ümit'e çıkardı. Ancak Ümit topu kontrol edemeyince pozisyon eridi. 40'da Raif'in ortasında Gökhan'ın kafa vuruşunda top az farkla auta çıktıb İlk yarı Göztepe'nin 2-0'lık üstünlügü ile sona erdi. 53'te Hasan Hüszeyin'in ara pasında sol çaprazda topla buluşan İsa'nın aşırtma denemesinde top auta çıktı. 60'ta Mehmet Erdem'in kullandığı serbest atışta top kaleci Erhan'ın elinde kaldı. 65'te Mustafa'nın sağ çaprazdan sert şutunda kaleci Oğuzhan topu kornere çeldi. 74'te Mehmet Erdem'in soldan pasında ceza alanı içinde topla buluşan Halil farkı üçe çıkardı: 3-0. Karşılaşmayı Göztepe 3-0 kazandı. BURAK HAKERLER

Önce destek sonra tepki

Göztepe'nin Düzyurt karşısında aldığı 3-0'lık yenilginin yanı sıra lider Bandırma'nın da Nazilli ile berabere kalması sonucu farkın 2 puana inmesi tribünleri coşturdu. Göztepe'ye maçın başından sonuna kadar destek olan sarı-kırmızılı taraftarların desteği maç sonunda ise tepkiye dönüştü. Maçın bitiş düdüğü ile birlikte futbolcularla kucaklaşıp galibiyeti kutlamak isteyen taraftarlar takımı tribünlere çağırdı. Ancak az sayıda futbolcu tribünlere gelirken, takımın geri kalanı soyunma odasının yolunu tuttu. Tribünler ısrarla tüm takımı ve teknik direktör Metin Diyadin'i sahaya çağırdı. Ancak 5 dakikalık bekleyişin ardından kimse gelmeyince bu kez tepki başladı. Tribünler, "Futbolcular sahtekar, en büyük taraftar" tezahüratlarıyla takımı protesto ettiler. Stat çıkışında da taraftarlar, bu kez takım otobüsünün bulunduğu yerde toplanarak tepkilerini sürdürdü. Teknik direktör Metin Diyadin taraftarlarla görüşerek sakinleştirmeye çalışırken öfkeli kalabalık bir süre sonra dağıldı.

Maçın ilk yarısında Göztepe tribünlerinde yine olay vardı. Kapalı tribünün sol tarafında bulunan taraftarlar arasında kavga çıktı. Çıkan arbedede birçok taraftar yaralanırken sivil polisler bir taraftarı stat dışına çıkararak olayları yatıştırdı. Karşılaşmayı 3 bin 821 biletli taraftar izlerken gişelere 37 bin 455 lira hasılat bıraktı.

Penaltı klasiği!

Göztepe, hiçbir şeyden çekmedi penaltılardan çektiği kadar. Düzyurt maçına kadar kazandığı son 4 penaltı atışını golle sonuçlandıramayan Göztepe, dün yine penaltı atışından yararlanamadı. Maçın 25. dakikasında Emrah'ın düşürülmesiyle kazanılan penaltı atışında bu kez topun başına golcü Ümit geçti. Ümit topu kaleci Erhan'a nişanlarken Göztepe, son 5 penaltı atışını da gole çeviremedi. Daha önce Sarıyer ve Altay maçlarında Umut Kaya, Tepecik maçında stoper Sabutay, geçen hafta oynanan D.Bakır BŞB maçında da Hasan Hüseyin penaltı kaçırmıştı. Göz-Göz'ün kaçırdığı son 5 penaltı atışını da 4 farklı futbolcunun kullanması da dikkatleri çekti.

Kadroda büyük sürpriz

Göztepe Teknik Direktörü Metin Diyadin, Düzyurt maçında kadroda önemli değişiklikler yaptı. Diyadin, stoper Burak Keskin'i uzun süre sonra onbirde değerlendirmedi. Takımın diğer stoperie Sabutay'ın da cezalı olması nedeniyle forma giymediği maçta savunmacı Cemil Vatansever ilk kez Göztepe forması giydi. Savunmanın ortasında görev yapan Erkan ve Cemil ilk kez bir arada oynadı. Diyadin, genç Halil ve cezası sona eren golcü Timur'u da yedek soyundurdu. Sakatlığı geçen Umut Kaya'yı ilk 11'de sağ kanatta değerlendiren genç teknik adam cezası sona eren Ümit Tütünci ve Emrah'ı çift forvet olarak sahaya sürdü. Cezası biten Hasan Küçcük de maça yedek başlayıp sonradan oyuna girdi. Diyadin son haftaların formsuz ismi Serdar Deniz'i de yedek kulübesine çekti. Sakatlıkları süren Tolga ve Emre Aygün ile cezalı Sabutay kadroda yer almadı.

SİNAN GENÇ

Maç bitmiş Düzyurtspor'u yenen Göztepeli futbolcular doğru soyunma odasına depar atıyorlar... Gören de sanır ki ölüye can yetiştiriyorlar... Oysa 5 dakika durup tribüne gitseler, 'Göz-Göz' çekseler, bitecek. Ama nerede? Sahada bir kaç iyi adam (futbolcu) gerisi volta... Taraftar bağırıyor, 'herkes gelsin..." ama soyunma odalarından tık yok... Önce kaptan Ertuğrul'a bağırıyorlar takımı getirsin diye, sonra Halil'i yolluyorlar, yetmiyor malzemeciyi gönderiyorlar ama ne gelen var ne de giden... Kimseyi takmıyorlar, üç bin taraftarı da... O sıralar taraftar orada isyan ederken Göztepe'nin efendileri duşun altında köpük partisi yapıyorlar... Sonra sahada kalan bir kaç oyuncu bakıyor kimse gelmiyor, onlar da gidiyorlar başları önde. Taraftar kahroluyor, doğal olarak... Peki maksatları ne tribündeki bu adamların? Galibiyeti kutlamak, şampiyonluğa koşan takımlarına moral vermek, 'yanınızdayız', 'biz bir aileyiz' mesajı vermek. Peki karşı taraf nerede, çıt yok. Sonuçta kimse getiremiyor tribüne kaçan o oyuncuları... Ve ne Metin Diyadin'den ses var, ne Bülent Ataman'dan, ne de yöneticilerden... Peki Metin hoca, Bülent hoca sizin olduğunuz bir yerde bunlar nasıl oluyor? Siz değil miydiniz bir zamanlar o tribünlerin sevgilisi, adına şarkılar beslenen Metin Diyadin'i, Eşkiya Bülent'i... Ne oldu da, ne değişti?

Hani derler ya şampiyonluklar detaylarda gizlidir diye. Eğer bir takım rakibini yeniyorsa, şampiyonluk yarışında liderle farkı 2'ye indiriyorsa ama futbolcusu taraftarından kaçıyor, o taraftar da stadı başı önde terkediyorsa diyecek bir şey bulamıyorum. Bunun adına profesyonellik diyorsanız batsın sizin profesyonelliğiniz.

Ne yazalım şimdi Düzyurt maçına dair. Kurulan mı, yoksa kurulamayan takımdan mı, oynayandan mı, oynatılmayandan mı, yoksa laubali oyundan mı, 5. kez kaçırılan penaltıdan mı? Yoksa, bas bas bağıran, 'biz takım olamadık' feryadından mı? Duyan var mı; var. Ama anlayana. Yazacak çok şey var ama zamanı değil, bırakın o da biz de kalsın.

Son olarak;

"Kazanan her zaman haklı" değildir veya kazanmak her şey demek değildir. Önemli olan kazanırken neleri kaybettiklerindir. Değil mi Metin hoca, Bülent hoca ve soyunma odasındaki voltacılar...

Unutmayın şampiyonluk sevgiyle yaşanırsa güzeldir...