Fenerbahçe nihayet

Süper Lig'de ateş hattından uzaklaşmak isteyen Fenerbahçe, deplasmanda Kasımpaşa'yı farklı mağlup etti:
1-3. 4. dakikada sol kanattan gelişen Fenerbahçe atağında Jailson-Eljif paslaşmasının sonunda topu alan Dirar'ın şutu yandan dışarı çıktı. 13'te Neustaedter'in ceza sahası sol çaprazdan gönderdiği geri pasında Harun, topu ayağının altından kaçırdı ve meşin yuvarlak filelerle buluştu:
1-0. 20'de Hasan Ali'nin sol kanattan ortasında ön direkte yükselen Eljif Elmas'ın kafa vuruşunda top filelerle buluştu. Yan hakemin ofsayt bayrağını kaldırdığı pozisyonda orta hakem Halis Özkahya, VAR kararıyla golü geçerli kıldı: 1-1.
VALBUENA YILDIZLAŞTI
40'ta Hasan Ali, çizgiye inip ortasını açtı. Soldado'nun altı pas içinde dokunamadığı topu arkada direkte Isla tamamladı. Ancak hakem Halis Özkahya, pozisyonda Soldado'nun aktif olarak ofsaytta olduğu gerekçesiyle VAR'a giderek golü iptal etti. 72'de serbest vuruşta topun başına geçen Valbuena, sert bir vuruşla barajı aştı ve topu ağlarla buluşturdu: 1-2. 74'te ceza sahası sol çizgisinde topla buluşan Mehmet Ekici, arka direkte bomboş durumda olan Soldado'ya gönderdi.
Soldado'nun dokunuşunda top ağlarla buluştu: 1-3. Karşılaşma 3-1 sona erdi.
TARAFTARLAR YALNIZ BIRAKMADI
Fenerbahçeli taraftarlar, Kasımpaşa deplasmanında takımını yalnız bırakmadı. Deplasman tribününü dolduran taraftarlar, sarı-lacivertli futbolculara destek verdi. Fenerbahçeli taraftarlar maçın ilk 5 dakikasında, Konya'da vefat eden bir taraftarı anmak için tezahürat yapmadı.
Kasımpaşa tribünlerinin ise büyük bir bölümü boş kaldı. Öte yandan maçtan önce trafik kazasında hayatını kaybeden Aytemiz Alanyaspor'un futbolcusu Josef Sural için saygı duruşunda bulunuldu.
7.5 AY SONRA KAZANDI
Bu maça kadar ligdeki ilk ve tek deplasman galibiyetini 16 Eylül 2018'de alan Fenerbahçe, daha sonraki 12 dış saha maçında da galip gelememişti. Sarı-lacivertliler, dış sahada galibiyet hasretini 7,5 ay sonra Kasımpaşa karşısında dindirmiş oldu ve deplasmandaki ikinci galibiyetini elde etti.

Gürcan BİLGİÇ
YAPTILAR !
Normal giden her şeyi "zora sokma" konusunda ustalaşma döneminde ikinci sezonu yaşayan bir kadrosu var Fenerbahçe'nin.
Bu maça kadar 20 kez geri düşmüştü, 21.'yi de yaptılar, önlerindeki üç maçta neler yapacaklar; kim bilir ?
Ankaragücü maçından sonraki "çöküş" dönemi olarak tanımlayacağımız serinin bitişini de izledik ayrıca. İlk dakikadan itibaren oyuna da hakim olan, "kazanacağız" mesajını da veren görüntüyü de izledik. Evet; moral bozucu bir gol yediler ama, o dakikaya kadar da biri direkten dönen üç pozisyonları vardı.
Kasımpaşa'yı özellikle sağ kanattan bindirmeler ile çok zor duruma düşürdüler.
Orta kalitesinde, pas tercihlerinde veya şut seçiminde yanlışlar vardı. Bu noktada problem performanstadır. Daha iyi futbolcularla, daha farklısını yaparsınız.
VEYSEL SARI ATILMALIYDI
Valbuena'yı konuşacağız elbette. Bir gol, bir asist yaptı. Oyunun lideriydi. Vazgeçmedi, uğraştı ve tüm enerjisini sakınmadan harcadı. İşler kötü giderken, "Ben buradayım" diyen, önemli bir karakter Fransız.
Diğer tarafa döndüğümüzde "Kötü oynadı" diyeceğimiz futbolcu da yoktu Fenerbahçe'de. Harun için ne denir bilemem. Geçen sene Volkan Demirel ve Kameni de içeri atıyorlardı topları. "Gol atan" kalecileri buluyorlar yani...
Neustader'in uzun bir aradan sonra, bıraktığı yerden devam etmesi de kayda değer. Orta sahanın geriye hızlı dönmesi, Jailson ve Topal'ın ikinci toplara hükmetmesi de maçı Fenerbahçe için tek yanlı hale getirdi. Soldado ile girdiği mücadelede dirseğini kullanan Veysel'i sahada tutması, Halis Özkahya'nın en önemli yorum yanlışıydı. Mükemmel yönetti yoksa maçı.
Bu galibiyet ile özgüveni diplere vuran takımken, ne olduklarını veya nasıl oynayabileceklerini anlamaları açısından önemli. Yanal, Trabzonspor karşısında gelen son saniye golünü bu cümleyle anlatmıştı;
Biraz geç oldu ama haklı çıktı.