Parayla saadet olmaz

"Süper Lig'in 15. haftasında Federas- üç büyüklerin içinde bulunduğu durumu nasıl görüyorsunuz?"
"Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, Türk Futbolu'nun en büyük sorunu hatalardan ders almayan yönetim tarzıdır. Türkiye Futbol Federasyonu Profesyonel ve Amatör Kurul Başkanı olarak görev yaptığım 1983 yılında sorunların çözümü için hazırladığımız ve "futbolda reform" olarak ortaya koyduğumuz programın, hala güncelliğini koruması çok üzücü. Geçen yıl, bir futbol adamı olarak iki kez açıklama yaptım. Birincisinde üç büyüklere "Dikkat batıyorsunuz" diye seslendim, ikincisinde batışın nedeninin yabancılar olduğunu vurguladım. Ancak bugün bakıyorum ki, değişen hiçbir şey yok. İçinde bulundukları ekonomik çıkmazı görmezden gelip, başarıyı pahalı yabancı transferlerinde arayan üç büyüklerin bugün geldiği nokta, bana göre şaşırtıcı değil, malumun ilanıdır."
BU İŞ PARA İŞİ DEĞİL
"Hurkalarla, yani paralı askerlerle başarı olmaz. Mutlaka ruh olması lazım. Takım beraberliğine katkıda bulunmak lazım. Memur futbolcu olmaz. Lige bakın G.Saray'ın piyasa değeri 122.5 milyon euro. F.Bahçe 90.8 milyon, Beşiktaş 78.8 milyon ve Trabzonspor 70. 1 milyon euro piyasa değerine sahip. Ancak lider 23.1 milyon euro piyasa değerine sahip olan Sivasspor. Hem de en yakın takpçileri Başakşehir ve Beşiktaş'ın 6 puan önünde. Trabzonspor'a 7, F.Bahçe'ye 8, G.Saray'a 9 puan fark yapmış durumda. Yani parayla saadet olmuyor."
Sivas'ın şampiyonluk şansını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Neden olmasın ki Sivasspor'un yakaladığı çıkış, bana göre doğru yönetim tarzının bir ürünüdür. Aynı şeyi daha önce Bursaspor da yaptı. Sivasspor'un bir şansı da gerçek bir spor adamı olan, mütevazi, iyi niyetli, işini seven bir antrenöre sahip olmasıdır. Rıza Çalımbay hoca, örnek kişiliğini futbol sahalarına yansıtabilen, gerçek bir Anadolu çocuğudur. Bu arada Sivasspor Başkanı Mecnun Otyakmaz'ın futbol dünyasındaki ağırlığını da gözden kaçırmamak gerek. Üç büyüklerin rüzgarına karşı koyabilecek bir güce ve birikime sahip olması, Sivasspor için gerçek bir avantajdır.
DÜŞÜNDÜRÜCÜ OLAN NEDENLER
Bu Süper Lig'e renk katıyor ancak, bu noktada Türk Futbolu adına düşündürücü şeyler var.
Avrupa kupalarında üç büyükler ve Trabzonspor yok örneğin. UEFA Avrupa Ligi'nde Portekiz'in Sporting Lizbon ekibiyle eşleşen Başakşehir'in işi de kolay değil. Ekonomik disiplini hiçe sayan ve UEFA kriterlerine uymayarak sürekli uyarı alan üç büyükler, artık hatalarından ders almalı. Popülist transferlerin, doğru yönetim tarzı olmadığını bilmeleri gerek. Türkiye Futbol Federasyonu'nun da altyapı ve yetiştiriciliğe önem veren programlarla, yaptırımlara gitmesi şart. Aksi halde sonuç felaket olacak. Üstelik yarışırcasına yabancı transferi yapan kulüplerin bu yanlış tutumu, Milli Takımımızı da baltalıyor. Son yıllarda tüm yükü gurbetçilerin üstlendiği Milli Takımımızın durumu, bunu açıkça gösteriyor.
Göztepe'nin durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? İzmir ekibi sizce sıkıntı yaşar mı?
"Göztepe'nin öncelikle istikrara ihtiyacı var. Sarı-kırmızılıların Süper Lig'de kalıcı olduklarını göstermeleri açısından bu sezon çok önemli. Geçen sezon başarılı geçti. Bu yıl inişli çıkışlı dönemler yaşıyorlar ama, öncelikle hedefin ligde tutunmak olarak belirlenmesi gerek. Trabzon, Alanya ve Ankaragücü'nü deplasmanda yenip, Yeni Malatya ve Fenerbahçe ile berabere kalarak, 5 haftalık iyi bir çıkış trendi yakalayan Göztepe için Avrupa hesapları yapılmaya başlanmıştı ki, Gençlerbirliği şoku geldi. Yani çıta yükseltildi, baskı arttı, yenilgi geldi. Oysa Göztepe iyi futbol oynayan, mücadeleci ve diri bir takım. Hedef baskısı olmadan sürpriz yerlere gelebilir. Bu ortamın sağlanması gerekli. Göztepe'nin stadının ikinci yarıya yetişecek olması, çok büyük avantaj olacaktır. Mehmet Sepil başkanın her yıl, spor dünyasının iç çeperlerine girmesi, Göztepe'nin başarı şansını yükseltecektir. Süper seyirci desteği, özbeöz Göztepeli bir yönetim, modern bir stat,başarı şansını yukarıya taşıyacaktır.
Denizlispor'un deplasmanda Trabzon'u yenip yaptığı çıkışı nasıl yorumluyorsunuz?
"Denizlispor çok ilginç bir ekip. Ligde beklenmedik çıkışlar yapabiliyorlar. Mehmet Özdilek hoca ile iyi bir uyum sağladılar. Bu onlar için artı avantaj olacaktır. En büyük sorunları ise istikrarsızlık. Yeşil-siyahlı ekip, tam bir deplasman takımı olarak göze çarpıyor. Ligin 15 haftasında topladığı 21 puanın 14'ünü dışarıdan getirmiş olması da bunu açıkça kanıtlıyor. İçerideki maçlarda sanıyorum seyirci baskısı yüzünden sıkıntı yaşıyorlar. Bunu çözmek, teknik kadronun işi. Denizlispor takımı iç sahada daha sakin olup, kadrosunun gücünü içeride ve dışarıdaki maçlarda aynı ölçüde ve sistemde sahaya yansıtırsa, iyi yerlere gelebilir. Ben Denizlispor'un küme düşme sıkıntısı yaşayacağına inanmıyorum."
ŞENOL KANTÜRK