• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
BASKI VE PLAN KARMAŞASI

HALİL FİNCAN

BASKI VE PLAN KARMAŞASI

halil.fincan@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 28 Ocak 2013
Kötü gidişatta ilk akla gelen karar hoca değişikliğidir. Hatta kulüpler buna karar vermese de teknik adamlar yıllardır öğrendiklerinden yola çıkarak kendileri seçerler bu yolu. Güneş ve Sağlam'ın gidişi, Kocaman'ın pes edişiyle o kadar benzer ki

3 puana endeksli futbol iklimimizin, plansızlıkla yoğurulmuş hal ve gidişatında bir sayfa daha açtık tartışılası. Birileri gelirken, birileri gitmeyi seçti artık faydalı olamayacağını düşünerek. Aykut Kocaman'ın ilk yarının son haftasındaki istifa kararıyla, Şenol Güneş'in ve Ertuğrul Sağlam'ın pes edişleri arasında pek bir farklılık yok. Baskı omuzlardaki yükü artırıyor. Yıllardır onların oynarken, bizim de izlerken alıştığımız film sonu bu. Yönetim göndermese de teknik adam bırakmak zorunda hissediyor. Çözümsüzlük bu çözümü doğuruyor nihayetinde. Ama bu durum akabindeki gelişmelerle tuhaf bir görüntüyü çıkarıyor. Misal Sağlam'ın gitmeyi seçtiği günde, takımın yeni transferinin Bursa'ya ayak basması gibi.
İyi de bu transferi kim yaptı o vakit? Aynı gün yeni oyuncusu (Ferdinand) gelirken teknik adamın gitmesi garip değil mi sizce de? Peki Şenol Güneş'in günahı ne? Takımın yarısını G.Saray almışken ve o G.Saray bu adamlarla geçen sezonu şampiyon tamamlamışken yeni bir takım yaratabilmenin zorluğunu sırtlanmış bir teknik adama baskı kurmanın mantığı var mı? Ama bizde herkes tabelaya bakıyor maalesef. Hatırlayın sezon başlarken Şenol Güneş kulübün resmi internet sitesinden, "Yoruldum. Göreve devam edecek enerjiyi kendimde görmüyorum" demişti. Ve zaten baştan pes etmiş bir teknik adamla başlanan macera haliyle bu alışıla gelmiş kararla son buldu. Plansızlık ilk akla gelen B planını getirdi yani.
Plan demişken G.Saray-Beşiktaş derbisiyle ilgili de birkaç şey söylemeli. Elinde 3 iyi forvet bulunan, bir de dünya yıldızıyla söz kesen G.Saray'ın planlara dahil edilmeyen Melo krizi ile derbide son yarım saati golcüsüz tamamlaması plansızlığın göstergesi oldu. Sneijder'a yer açmak için önce bir golcüsünden vazgeçen ardından Melo'nun atılmasıyla bir diğerini kenara alan Terim, Sneijder'ı daha ilk maçında en önde oynatmak zorunda kaldı. Ortaya da yürümeyen, kapanan bir takım çıktı. Evet kazandı ama belki sezonun en zor üç puanını aldı. Beşiktaş'ın bu kapanan takımı açması ise yine bir plansızlığın ürünü. Samet Aybaba da Mehmet Akyüz-Dentinho-Holosko üçlüsünü antrenman maçında oynatmadan ligde oynatmanın yanlış olduğunu biliyordur mutlaka ama o da çaresiz kalmış ne yapsın? İyi haftalar.



Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.