Fenerbahçe 3 Temmuz'da topbaşı yaptı. 43 gün Pereira ile çalıştı.
Portekizli hocaya danışılıp yeni isimler kadroya katıldı. Bu süreçte sistem değişti. 3-5-2 denendi.
Şampiyonlar Ligi hedefi kaçınca her şey bitti. 15 Ağustos'ta yollar ayrıldı. Üstelik ligin başlamasına 1 hafta vardı. Apar topar Advocaat getirildi. Yaz boyunca 3-5-2'ye uyum sağlamaya çalışan takım bir anda farklı sisteme geçti. Sonra da puanlar kaybedilince birileri çıkıp "Dünyanın parası harcandı.
Bu takımın hali ne?" dedi. Ne olacaktı ki sanki? Bir takım neredeyse 1.5 ay bir teknik adamla çalışıp lige farklı bir teknik adamla başlarsa ne olması gerekiyorsa o oldu.
Evet arada kazanıyor fakat sıkıntılar sürüyor. Ve bu hamleler sebebiyle sürekli şaşıracağımız bir şeyler çıkıyor. Misal Altay.
'Altay tarih yazdı!'
İlk 6 haftada iki hocanın biletini kesti. İkisi de üçer hafta çalıştı.
Üstelik Serdar Sabuncu giderken de, Özgür Doğramacı ayrılırken de takım liderdi. Hafta içi mesai arkadaşım Murat Arabacı bu vaziyetin haberini yaptı. "Altay tarih yazdı!" dedi. Haber çarpıcı ve istatistiksel olarak şaşırtıcı. Futbol mazimizde şampiyon yapan teknik adamlarla bile yolların ayrıldığını hatırlıyoruz fakat özünde yine hep aynı noktaya geliyoruz.
Yıllardır bu hamleler ilk yöntemimiz oldu. Sonra da 27 yıl Manchester United'ı çalıştıran Alex Ferguson ile 20 yıldır Arsenal'in başında olan Arsene Wenger'i ütopik bir oluşum gibi izledik.
Evet bu ikili extrem bir örnek gibi durabilir. Neticede bizde üç yıllık bir takım kariyeri bile istikrar anlamına geliyor.
Ancak bunu süreklilik açısından okuduğunuzda yine elimizde avucumuzda bir şey kalmıyor. Manchester United'ın mazisine baktığınızda son 70 yılda sadece 11 farklı teknik adamın çalıştığını görüyoruz.
Girişte andığımız F.Bahçe son 14 yılda 11 farklı teknik direktör ile çalışmış. Son 70 yıldaki rakamı varın siz düşünün. Alex Ferguson'dan yıllar önce çalışan Sir Matt Busby'nin de 24 yıllık bir MANU geçmişi var. Ve Ferguson bir röportajında şöyle diyor "Sir Matt'i takip etme ayrıcalığına sahibim.
Tek yapmam gereken onun uzun yıllar önce koymuş olduğu, standartları sürdürmeye çalışmak." İşte meselenin özeti. Ferguson sonrası 4 hoca değişikliği onlar için de pek alışılmadık bir durum elbet. Bizde ise iki mağlubiyet sonrası teknik adamın hala takımın başında nasıl kaldığı sorgulanıyor.
Rekor Gordon Milne'de.
6.5 sezon. Yani süre Ferguson'un süresinin dörtte biri.
Tüm bunların ışığında ikinci hafta sonrası yazdığım yazının sonuna benzer bir şekilde bitireyim istedim yazıyı. Değişmeyen tek şey değişim. Peki ya gelişim?