• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Müthiş bir hikaye... METİN GÖKALP

Müthiş bir hikaye...

metin.gokalp@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 22.11.2017, 00:00

Beşiktaş, en son akıllarımızda kalan Metin-Ali-Feyyaz ile anılıyordu ama, ne Samet, ne Ulvi, ne de Kadir'in esamisi geçiyordu, bu isimlerin ardından... Yani, sadece gol atanlar kalmıştı belleklerde... Nereye geleceğim? Yani gelinen durum, şimdi öyle mi. Misal; böylesine önemli bir karşılaşmada Şenol Hoca, Malzemeci Süreyya'ya (Soner), eline isim listesi vermeden 'Formaları dağıt!' dese, koşulsuz şu sahaya çıkan isimlerin dolaplarına asardı tek tek ve de ezbere...Eleştiri bitmez, bitmeyecek de... Birkaç gün önce Başakşehir karşılaşmasında da, altı kırmızı kalemle çizilecek lafları sıraladık, bir bir... Yiğidin hakkı yiğide, anlayacağınız, ezberlenmiş en doğru kadrosuyla başladı maça, Şenol Hoca...
Evvela, Porto'nun bildiğimiz golcüsü Aboubakar'ın, gözden kaçmaması gerekiyordu ve Pepe ile bu oyuncun, prangaları taktı ayaklarına... Portolu'lar da Cenk ile Talisca'yı birebir markaja alınca, oyun tuhaflaştı, beklenen pozisyon zenginliklerini, göremedik bir türlü... O anlar... Felipe'den gelen sürpriz gol sonrası, elbette başta ben, tribündeki seyirciler ve oyun alanındaki o futbolcular, nasıl girmesin şoka!
Futboldaki her zamanki gerçekler...
Skoru korumaya kalkarsan, bela başından eksik olmaz! Nitekim, yedikleri golle akılları başına gelen Beşiktaşlılar, Cenk'in soldan esintisiyle, Talisca ile beraberlik golünü yakaladılar, İkinci bölüm başladığında, Tosic- Medel değişikliği kafamızı kemirirken, mükemmele yakın bir Beşiktaş'ın, özellikle Quaresma'nın resitali, dağıttı tüm kuşkuları... Hele hele Babel'in, soldan bir yılan edasıyla adamların arasından gelerek, vurduğu topun 'şırrrak!' diye direkten dönmesinden sonra, kaçan galibiyete mi, uçan paralara mı yoksa, kırılacak Devler Ligi rekoruna mı yanmalıyız, bilemedim!
Önümdeki yaşamımda, ne kadar nefesim kaldığını bilemem ama, adım gibi eminim ki, bir on sene sonra bu onbiri ben ezbere sayacağım... Geçeyim... Bu efsanelerin ellerini tutarak İstiklal Marşı'mızı söyleyen sarı saçlısı, kara kaşlısı, yeşil gözlüsü, babasının kucağındaki o çukulata renkli bebeğim... Uzun yıllar sonra, kim bilir ne anılarla anlatacaklar efsaneleri kendi çocuklarına?
Evet hepimiz, sular seller gibi durmadan anlatılacak müthiş bir hikayenin, ne güzel ki, şanslı tanıklarıydık dün akşam...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA