Daha önce de yazdım... Türkiye'de futbolun kalitesiz yabancı futbolcuların istilasına uğratıldığını, Türk gençlerinin üst seviyeye çıkma şansının yok denecek kadar az olduğunu, bu durumun bugün değil, yarınlarda büyük sorunlar teşkil edeceğini. Avrupa'nın en büyük 6. futbol ekonomisine rağmen kulüplerin sağlıksız yönetildiğini, federasyonun bunla ilgili hiç bir şey yapmadığını, adaletsiz gelir dağılımı ile üç büyüklerin kollandığını, bozuk sistem nedeniyle bugüne kadar 58 yıllık lig tarihimizde 73 takımın mücadele ettiğini, bunlardan 69'unun küme düştüğünü, sadece 4'ünün ligde saltanat sürdüğünü 5'inin şampiyon olduğunu, alt yapıyla ilgili göstermelik hariç hiç bir şeyin yapılmadığını, belirtmiştim.
11 MİLYON GENCE YAZIK
Bu yapılanların 11 milyon genci olan ülkemize yapılan en büyük haksızlık olduğunu, bu sistemle Türk futbolunun belki bugün değil, ama yarın çok daha büyük sorunlar yaşayacağını, üç büyüklerden başka şampiyon üretme şansının belki de hiç olmadığını, federasyonun büyük kulüplerin kuklası haline geldiğini, Avrupa'nın en büyük bütçeli ama en dandik ligine sahip olduğumuzu, belki de ileri yıllarda Milli Takımımızın İstiklal Marşı bile bilmeyen devşirme futbolculardan oluşacağını dile getirmiştim...
FELAKET TELLALLIĞI DEĞİL BU
Derdim Yıldırım Demirören veya daha önce görev yapmış başkan ve yöneticiler değil, zihniyetle, sistemle, federasyonun dikta yönetim anlayışıyla...
Futbolun artık evrensel boyutlarda, altyapıya, ülke futboluna, kulüplerin çıkarlarına belli mali disiplinle, teşvik edici olarak yönetilmesi gerekir.
Mesela... Süper Lig'de kulüpler çok önemli gelirler elde ediyorlar ama neredeyse hepsi batma noktasında. Bu nasıl bir tezat, kime anlatabilirsin? FIFA ve UEFA'nın cezalarda kara listesinde başı çekiyoruz, Financal Fair Play ensemizde, kulüpler bütçelerini sağlıklı yapamıyor, federasyon doğru düzgün denetlemiyor ve yaptırımları yok, kısacası herkes taşıma suyla değirmen döndürüyor... Bir de üstüne üstlük takımlar istediği kadar yabancı futbolcuyu oynatabiliyor.
Sahadaki oyuncuların neredeyse tamamı yabancı, Adı Türk olanların çoğu da gurbetçi, kadrolarda 3-5 tane Türkiye'de yetişmiş futbolcu bulursanız amenna...
KRAMPONLAR, POSTALLAR
Yani Türk kulübünde yetişmiş bir oyuncunun Süper Lig'de forma giyme şansı yok denecek kadar az.
Peki mesleği futbolcu olan bizim evlatlar ne yapıyor?. 18 takımlı TFF 1.Lig'de oynaması zor. Çünkü, orada da yabancı furyası var. Takımların en az 7-8 futbolcusu yabancı...
Oynama ihtimalin az, bir şans kulübede beklersin. Yok beklemem dersen haydi o zaman 2. Lig'e... Ne kadar başarı olursan ol en fazla burada oynayabilirsin...
Çünkü 3. Lig'de bile oynama şansın yok denecek kadar az. Orada da 26 yaşın üstünde en fazla 6 oyuncu oynatabiliyorsun, 3.Lig demişken orası ayrı bir gayya kuyusu. Sıkı durun, kadronuzdaki 6 oyuncunun dışındakiler 25 yaş altında olacak ama orada da askerlik sorunu var. Tüm liglerde askerliği tehir ettirebiliyorsunuz ama 3.Lig'de yakaladılar mı çıkartıyorlar kramponları, giydiriyorlar postalları...
BU NASIL ADALET?
Bir de Bölgesel Amatör Lig (BAL) sistemimiz var ki , Allaha emanet. Mesela bir grupta İzmir'den 3 takım var. Ligi en üst sırada tamamlayan İzmirli ligde kalıyor, en alt sıradaki İzmirli takım küme düşüyor, ortadaki İzmirli takım ise Süper Amatör'den gelecek takımlardan birisiyle Play-Out oynuyor.
Yani düşme tehlikesi var, "Ligde kalıyorum" diyemiyor. Küme düşerken altında 5 takım var, onlardan daha fazla puan topladım gibi mazeretlere yer yok. Yani İzmirliysen puanın kaç olursa olsun düşüyorsun. Diyelim ki İzmir takımı ligi lider tamamladı. 3.Lig'e çıkması için diğer gruptan çıkacak takımla Play-Off finali oynuyor. Neye benziyor? Süper Lig'de G.Saray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Başakşehir'den biri ligde durum ne olursa olsun sıralamada en altta olan İstanbul takımı küme düşüyor, bir üstündeki de ligde kalmak için Play-out oynuyor. Son İstanbul takımı 5. veya 6. sırada bile bitirse önemi yok, küme düşüyor. "Yaptım oldu" zihniyeti.
Anlayacağınız federasyon hizmet etmesi gereken kulüpleri, futbolcuları dinlemiyor, bildiğini okuyor. Hakemler konusu bambaşka, oradaki sorunlar buraya sığmaz. Anlayacağınız TFF kimseye sormuyor, kimseye danışmıyor, kafasına göre takılıp "böyle karar verdim" deyip geçiyor..
ÇARPIK SİSTEM ÖNEMLİ SORUN
Sizce, "Türkiye Futbol Federasyonu kimi temsil eder?"... Hemen, "Ne saçma soru" deyip geçmeyin. Biliyorum herkesin sesini duyar gibiyim... Tabii ki; "Kulüpleri, futbolcuları, futbolun içindeki tüm unsurları" diyeceksiniz...
Ama yanıldınız, federasyon ne yazık ki sizin gibi, benim gibi düşünülenleri temsil etmiyor, kendileri çalıp, kendileri söylüyorlar ve daha önceden kurulmuş çarpık düzene hizmet ediyorlar..
Biliyorum okuduklarınızı anlayınca siz de hak vereceksiniz.
Başından beri bahsettiğimiz gibi Futbol Federasyonu ülkelerin en üst karar verici kurumudur ve kulüplerin, futbolcuların, futbolun içindeki her şeyin hakkını arar, eşit ve adaletli davranır, , futbolu teşvik eder, futbol emekçilerini gözetir, tesislerin yapımına katkıda bulunur, uluslar arası organizasyonlar düzenler, futbolu teşvik eder. FIFA'ya ve UEFA'ya karşı sorumluluklarını yerine getirir, ülke futbolunun menfaatlerini kollar, Türk futbolunun gelişmesini, kulüplerin daha verimli olmalarını sağlar... Yani sağlaması gerekir...
Tamam tamam da gel gelelim işin iç yapısı hiç de öyle değil... Hele hele şimdileri...
YERİNDE SAY MARŞ
Tüm bu üstte yazdıklarımı kendi kendime soruyorum işin içinden çıkamıyorum. . Neden Avrupa'nın en büyük 6. bütçesine sahip olan ülkemin kulüpleri borç batağında, kara listelerden çıkmak, icralardan kurtulmak için uğraşır, veya neden 11 milyon genci olan bir ülkenin evlatlarından futbolcu çıkartılmaz, yabancılara mahkum edilir? Herkese ayrı askerlik mevzuu, Play-Off'taki çarpık sistem... Aman Allahım. Bir sistem varsa neden bir lige ayrı, diğer liglere ayrı uygulanır, anlayamıyorum, anlamaya çalışsam da kendime anlatamıyorum.Ve sonunda gözümden Futbol Federasyonu Genel Kurul'ları gelip geçiyor... Oy kullananları, delege sistemlerini, mevki pazarlıklarını, futbolu yönetenleri, çıkar ilişkisi gözetenleri gözümden geçirip anlıyorum ve sonunda, "Bizim Türk futbolu bu anlayışla bir yere gitmez" diyorum.
Anlayacağınız yerinde sayyyy marş....