"BÖLGEDEKİ DEPREMLER FAYI RAHATLATIYOR OLABİLİR"
Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Ersoy: "Meydana gelen deprem sığ bir depremdi. Sığ depremler geniş alanda yayılırlar. Alüvyal yani çürük zemin üzerinde bir yapı varsa buralarda deprem hissi fazla olur. Ama bu evin hasar görüp yıkılacağı anlamına gelmez. Manisa'da meydana gelen deprem üzerine İzmir geceyi sokakta geçirmiş bu doğru değil. Çünkü deprem oluştuğu bölgedeki deprem alanlarını etkiliyor. Diğer bölgelerde yalnızca hissedilir, bir hasar meydana gelmez. İnsanların sokakta olmasına gerek yok. 5.4 şiddetindeki bir deprem normal şartlarda bir hasara yol açmaz ancak sağlam olmayan yapılara zarar verdi. Burada ilginç olan 1. Kuzey- güney depremlerini oluşturan fayın yönü, 2. ise çok sayıda 4'ten büyük deprem meydana gelmesi idi." ifadeleri kullandı.
Prof. Dr. Ersoy çok sayıda depremin meydana gelmesinin yavaş deprem olabileceğine değinerek şu şekilde konuştu: "Bölgede deprem halen devam etmektedir. Bu depremin alışkın olduğumuz depremler gibi saniyeler içerisinde değil, saatler içerisinde yer kabuğunu kırarak oluştuğunu düşünüyorum. Bunun şöyle bir yararı olabilir, daha büyük bir deprem oluşturma kapasitesi varken oluşturmayabilir, elbette bunlar teknik verilerdir. Ancak bu fay hattında 6'dan büyük deprem oluşturma ihtimali de var çünkü fayın uzunlukları kısa değil. Dolayısıyla fayın uzunluğu ile depremin arasında bir bağlantı vardır. Bu şekilde devam ederse büyük bir depreme kalmaksızın o bölge rahatlayabilir" şeklinde yorumladı.
"HALK BİLİMSEL OLMAYAN VERİLERE İTİBAR ETMEMELİ"
Halkı bilimsel olmayan verilere inanmaları konusunda uyaran Şükrü Ersoy depremin önceden bilinemeyeceğini belirterek şunlara değindi: "Ben teknik uzman olarak konuşuyorum ancak resmi söylemi AFAD yapar. Ben yalnızca teknik bilgilerimi sizlerle ve kamuoyuyla paylaşırım. Sınırlarımızı iyi bilmemiz gerekir. Fısıltı gazetelerine vatandaşların itibar etmemesi gerekiyor." dedi.