Eşinin işini vasiyet sayıp pidecilikte fark yarattı

RÖPORTAJ: ALİ SOYDEMİR
Kestane, incir ve zeytin... Nazilli'nin üç doğal markası. Bir de pidecilere, "Nerelisin?" diye sorsanız, sanki başarısını "Nazilli, Karacasu, Yenipazar..." cevapları tescil eder. Doğrudur, elleri bu iş için doğal olarak yatkındır. Hamurun kıvamını tam tutturur, etin lezzetlisini arar bulur ustalar. Bu lezzeti bir de sunmak önemli. İşte Nazilli'de bu eksikliği gören Hasibe Duruoğlu, kolları sıvadı, erkeklerin, "Elinin hamuruyla erkek işine karışma" dediği yerden başladı. Yarım asırlık pideci ailenin içinden Hasibe Hanım'ın kısmetine de pidecilik düştü.
* Erkeklerin dünyasında bu işe nasıl girdiniz?
- Cesaretimle... Kayınpederimin 1958'te kurduğu Kısmet Pide beğenilmiş. İşi sürdüren eşim Mehmet Duruoğlu'nu 1997'de kaybettim. İki çocuğumla kaldım. Aile geleneğini sürdürme kararlılığıyla işe sarıldım. Zamanla pideciler çoğaldı. Fark olması gerekiyordu. Bunu ben yaptım. Modern konsepti yarattık. Markayı yaşatmanın, ileriye taşımanın başka yolu yoktu.
* Marka vardı, siz ne yaptınız?
- Mücadelesiz olmuyor markayı yaşatmak, geleceğe taşımak. Nazilli'de onlarca pideci var. Farkınız yoksa, markanız silinir. Lezzet, kalite ve pazarlamayı herkes yapmaya çalışır. Biz konsept oluşturduk. Bir yiyen bir daha gelecek ama ortamı da önemli. Benim marka üzerine koyduğum bu oldu. Bu en büyük cesaret. Kendimize göre servet sayılabilecek bir yatırım. Ben aslında Nazilli'nin markasına yatırım yaptım.
* Nazilli ne kazanıyor?
- Bir kere pidedeki şöhreti duyulmuş. Nazilli'den geçen herkes, hijyenik, modern, güvenilir bir yer arıyorsa, bu bizde bulsun istedik. Nazilli kazanırsa, böyle kazanır. Şimdi bize şehir dışından da sipariş geliyor. İzmir'den, İstanbul'dan telefon edip, "Otobüse verin, biz karşılarız" diyenler, "Dondurulmuş halde marketlerde satın diyenler".. Herşeyin zamanı var. Şimdilik, sırf pide yemek için birçok ilden gelenler var. Oğlum Hilmi de, "Anne dondurulmuş pide, aslını bozar" diyor. Haklı da.
'İFTİRALARDAN BIKTIM'
* Bu mekanı nasıl düşündünüz?
- Eski mekan, talepleri karşılamıyordu. 1958'de yılında kayınpederim Hilmi Duruoğlu tarafından kurulup 1975 yılında pide fırını olarak devam eden işletmeyi, 1986 yılından itibaren merhum eşim tekrar pideci olarak hizmete dönüştürdü. 1997'de eşim vefat edince onun vasiyeti gibi kabul edip sürdürdüm. İşletme müdürü Osman Yüksekbağ ve şubede Orçin Ay'ın destekleriyle büyüdük. Bir yıl önce bu binayı özel restoran olarak dizayn ettirip herşeyi yeniledik. Değişen mekan ve görüntü. Değişmeyen lezzet, sağlık, kalite.
* Kadın olarak en çok hangi konuda zorlandınız? Rakiplerinizden yana sıkıntınız oldu mu?
- Olmaz mı? Hem de çok. Ama bunu çok büyük dert etmiyorum. Bizi bilen, tanıyan asılsız iddialara kulak asmıyor. Ama kuşkusu bile zarar veriyor. Yiyecek sektöründe en tehlikeli şey, hijyen konusundaki iftiradır. Onları Allah'a havale ediyorum. Kötü et kullandığımızı söyleyenler, belediyenin kapattığını iddia edenler... Oysa Belediye Başkanımız Haluk Alıcık, ayda birkaç kez pide yemese bile, geçerken uğrar. Söylenenler insanı üzüyor tabii ki... Bu iftiralardan bıktım usandım.
* Pide yaparken neye dikkat edersiniz?
- Et, Nazilli'nin en iyi kasabından ve sığır etinin pidede kullanılabilecek kısımlarından özenle seçilir. Kıymayı da tek seferde elde ederek eti ezmeden, özelliğini yitirmeden ve sinirleri alınmış halde hazırlarız. Diğer malzemeler de özel olarak seçilir.
PİDE ÇEŞİTLERİ
Kısmet Pide'nin Nazilli gülü adı verilen yuvarlak kıymalı pide, sade kıymalı, kaşarlı, kıymalı kaşarlı, peynirli yumurtalı, kaşarlı yumurtalı, kıymalı yumurtalı ve tahinli pidesi ünlü. Müşteriler eğer, "Sıralı" istiyorum derse, bütün bunlar lezzeti en üst seviyede alacak şekilde sırayla getiriliyor. En sonunda da sıcak tahinli pide tatlı niyetine geliyor.