Kadın olmak suç mu?

BM Genel Kurulu'nun 25 Kasım'ı 'Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü' ilan etmesinin üzerinden tam 18 yıl geçti.
Ancak ne ülkemizde ne de dünyada kadına karşı şiddet önlenebiliyor.
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (İKCÜKAM) Müdürü Doç. Dr. Leyla Baysan Arabacı, kadına yönelik şiddetin dünyadaki en büyük sosyal sorunlardan biri olduğunu dile getirdi. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünyadaki kadınların üçte birinin yaşamlarının herhangi bir döneminde mutlaka şiddete maruz kaldığını belirten Arabacı, "Sadece Türkiye'de değil, dünyada kadınlar sürekli şiddete maruz kalıyor.
Asya, Afrika ve Doğu Akdeniz ülkelerinde daha yaygın olan kadına yönelik şiddet, kültürel gelişmişlik olgusuna göre azalma eğilimi gösterse de, tüm dünyada en temel sorun" açıklamasını yaptı.
DURUM ÇOK CİDDİ
Türkiye'de her iki kadından birinin aile içi veya başka nedenlerle şiddet gördüğünü vurgulayan Doç. Dr. Baysan Arabacı sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'de ortalama 10 kadından 4'ü ya eşinden, ya da birlikte yaşadığı erkekten şiddet görüyor. Dünyadakadın cinayetlerinin yüzde 38'i de partnerler tarafından işleniyor. Türkiye'de yaşamlarının herhangi bir döneminde cinsel şiddete maruz kalan kadınların oranı yüzde 12, fiziksel şiddete maruz kalanların oranı ise yüzde 36. En az bir kez evlenmiş ve yaşamının herhangi bir döneminde eşinden ya da birlikte olduğu kişiden şiddet gören kadınların oranı ise kentte yüzde 35, kırsalda yüzde 38. Bu rakamlar maalesef ki buz dağının görünen yüzü. Kayıtlara alınmayan, gizli kalan olguları da düşünürsek durumun ciddiyetini daha net ortaya koymuş oluruz. Ayrıca bireysel silahlanmanın da kanunlarla önüne geçmek zorundayız."

BASKI ALTINDA
Kadına yönelik şiddet denildiğinde ilk akla gelen fiziksel şiddet. Ancak cinsel, duygusal, ekonomik olmak üzere başka şiddet türleri de mevcut. Her ne şekilde olursa olsun şiddetin ciddi fiziksel ve ruhsal hasarlar bıraktığını belirten Doç. Dr. Baysan Arabacı, "Fiziksel şiddet denilince, dayak, yaralama ve cinayet aklımıza gelmeli. Kadının ev dışında çalışmasına izin vermemek, gelirine el koymak, ailesi ya da arkadaşlarıyla görüşmesine izin vermemek, hakaret etmek, evlilik içinde istemediği halde cinsel ilişkiye zorlamak da şiddettir. Günümüzde fiziksel, duygusal, ekonomik, cinsel şiddet veya şiddet tehdidi yüzünden her kesimde milyonlarca kadın baskı altında. Bu nedenle toplumsal yaşama daha az katılıyor, zorla evlendiriliyor, sakat kalıyor veya öldürülüyor. Üstelik şiddet aile içinde gerçekleştiğinde etkisi de daha yıkıcı oluyor" dedi.
NESİLDEN NESİLE
Şiddet olaylarında kimsenin sessiz kalmaması gerektiğini, her bireyin insan olarak çevresinde şahit olduğu şiddet olgusunu bildirme sorumluluğu olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Baysan Arabacı sözlerini şöyle noktaladı: "Türkiye'de boşanmış ve ayrı yaşayan her 10 kadından 7'si ayrıldığı eşi ya da ailesi tarafından şiddete maruz kalıyor. İşte bu durumda toplum sessiz ya da tepkisiz kalmayı tercih ediyor. Oysa müdahale edilmeyen her olgu, nesilden nesile aktarılarak şiddetin son bulmasını engelliyor.
Son dönemde kadın ve çocukların korunması adına hukuki düzenlemeler yeniden ele alınıp önemli adımlar atıldı. Ancak bu yeterli değil. Esas olan toplumsal cinsiyet tutumunu değiştirmek.
Algı yönetimi ile şiddetten kurtulmanın önemli adımı eğitim. Çocukluktaki aile içi eğitim, yaşam boyunca çeşitli yöntemlerle desteklenirse toplumdaki şiddet olgusu azalır."

İŞTE ÇARPICI RAKAMLAR
Dünyada kadına yönelik şiddette Etiyopya yüzde 71'lik oranla ilk sırada. Daha sonra Uganda (yüzde 70), Peru (yüzde 69), Bangladeş (yüzde 62), ABD (yüzde 55), Tanzanya (yüzde 56), Bolivya (yüzde 53) olarak sıralandı. Kadına en az şiddet uygulanan ülke yüzde 7 ile Kanada. Sıralamada İsviçre (yüzde 11), İtalya (yüzde 14), Japonya (yüzde 15) üst sıralarda yer aldı.
Türkiye'de her 10 kadından 4'ü yaşadığı çevrede kendini güvensiz hissediyor.
Son dönemde (2016), işlenen kadın cinayetleri kıstas alındığında, 96'sı tüfekle, 90'ı tabancayla, 8'i beylik silahıyla, 123'ü de bıçak, satır, balta, keser gibi kesici aletlerle olmak üzere 317'si yani yüzde 80'i silahlarla işlendi.
Yüzde 20'sinde ise 80 kadın dövülerek, boğularak, yüksekten atılarak katledildi.
Aile yapısı araştırmasında, eşler arasında anlaşmazlık olduğunda erkeklerin yüzde 75.3'ü eşlerine seslerini yükselterek tepki verirken, kadınların ise yüzde 64.2'si sessiz kalıyor.
Eş ile anlaşmazlık durumunda erkeklerin yüzde 3.6'sı eşlerine fiziksel şiddet uyguluyor.
Fiziksel şiddet uygulama oranı en yüksek olan bölge Güneydoğu Anadolu, en düşük olan bölge ise yüzde 1.7'lik oranla Ege.
28 ülkeden oluşan Avrupa Birliği'nde kadınların en çok şiddet gördüğü ülkeler Danimarka, Finlandiya ile İsveç oldu. Kadına şiddetin en az olduğu ülkeler ise Polonya, Avusturya ve Hırvatistan.

ŞİDDET GÖRÜYORSANIZ BURALARA BAŞVURUN!

Kolluk kuvvetleri (polis merkezleri, jadarma karakolları)
Sağlık kuruluşları
Cumhuriyet Savcılığı
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı il müdürlükleri
Şiddet önleme ve izleme merkezleri (ŞÖNİM)
Alo 183 (Aile, Kadın, Çocuk ve Özürlü Sosyal Hizmet Danışma Hattı)
Belediyelerin kadın danışma merkezleri
Baroların kadına yönelik şiddet telefon hatları
Adli yardım kurulları
Kadın örgütleri

ŞİDDETE KARŞI TURUNCU ÇIĞLIK

Güzelbahçe Cumhuriyet Kadınları Derneği üyesi kadınlar Yelki Semt Evi önünde şiddete karşı el ele vererek sevgi çemberi oluşturdu.
Turuncu fular takan kadınlar, gökyüzüne uçurdukları turuncu balonlarla şiddeti kınadı. Karabağlar Kent Konseyi Kadın Meclisi de, kadın örgütleri ile birlikte kadına şiddete dikkat çekmek için Üçyol'dan Uğur Mumcu Parkı'na yürüyüş düzenlendi. Ellerinde pankartlar ve sloganlarla yürüyen kadınlar, tüm kadınların eşit ve özgür olması için mücadeleye devam etme sözü verdi.

GÜZELLİK YARIŞMASINDA ŞİDDETİ PROTESTO ETTİLER

Dünyada Kadına Yönelik Şiddet görülme sıklığı sıralamasında ilk üçte olan Peru'da 29 Ekim 2017'de yapılan güzellik yarışmasında kadına yönelik şiddet karşıtı ilginç bir eylem gerçekleştirildi.
Yarışmacıların mayolu geçişleri sırasında güzeller, Peru genelindeki kadına karşı şiddet ile ilgili rakamları söyledi:
"Ben Camila Canicoba, ölçülerim, ülkemde son 9 yılda kayda geçmiş 2.202 kadın cinayetidir."
"Adım Juana Acevedo, ölçülerim ülkemde kadınların yüzde 70'inden fazlasının sokakta tacize uğramasıdır."
"Ben Luciana Fernandez, ölçülerim ülkemde cinsel istismara uğrayan 13.000 kız çocuğudur."
"Benim adım Melina Machuca, ölçülerim yaşadığım şehrimdeki kadınların yüzde 80'inden fazlasının şiddete maruz kalmasıdır."

AİLE BAKANI KAYA: "ŞİDDETE SIFIR TOLERANS"

Aile ve Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, şiddetin asla kabul edilemez bir insanlık suçu olduğunu söyledi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin (KASAUM) düzenli toplantılarla konuya büyük önem verdiğini dile getiren Bakan Kaya, "Toplantılara ben de katılıyorum. Şiddetle mücadelede her zaman sıfır tolerans olarak yaklaştığımızı ifade etmek istiyorum. Bizim ne medeniyet değerlerimizde ne de inanç değerlerimizde kadına şiddetin hiçbir yeri yok. Kadına yönelik şiddette tüm toplum kesimleri el ele mücadele edersek başarılı olacağımıza inanıyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde son 15 yılda kadının güçlendirilmesi için yasal düzenlemelerin hızla gerçekleştirildiğini kaydeden Bakan Kaya, "Eylem planlarımızın hayata geçirilmesiyle birlikte, kadının güçlenmesi, kadına yönelik şiddetle mücadele ile erken yaşta ve zorla evliliklerle mücadelede önemli gelişmeler kaydedeceğimize inanıyorum" dedi.