Çocuk işçiliği çalışma hayatının temel problemlerinden biridir. Küresel ölçekte 18 yaşından küçük herkes çocuktur.
Sermayenin küreselleştiği çağımızda, piyasanın rekabet koşullarına direnebilen şirketler, karlılıklarını arttırabilmektedir.
Bunu, daha çok, işgücü maliyetlerini kısarak gerçekleştirmektedirler.
Böylece tüm dünyada sorun olan ucuz işgücü tırmandırılmaktadır.
Rekabetin beslenmesinde gerekli olan ucuz işgücü için savunmasız, zayıf ve itaatkar olan çocuk işçiler tercih edilmektedir.
Yoksulluk kıskacında ve ihtiyaç içinde olan çocuklar da okul yerine işe, fabrikaya gitmek durumunda kalmaktadırlar.
İmkansızlık sebebiyle bedenlerine değil ama iradelerine zincir vurulan çocuklar, modern anlamda köle haline getirilmişlerdir.
Sağlıksız ve güvensiz ortamlarda ucuza çalıştırılan çocukların, aslında istismar edildiği çok açıktır.
Çocuk yoksulluğunun artması köyden kente kontrolsüz yerleşmenin doğurduğu sosyolojik bir sonuçtur. Tarımsal ekonomiden sanayi ekonomisine geçiş aileleri ikbal peşinde koşmak için kentlere sürüklemiştir. Bu da çocuk yoksulluğunun çoğalmasına, beraberinde çocuk işçiliğin artışına neden olmuştur. 2016 itibariyle 15-17 yaş arası nüfusun 709 bini, bunların da yüzde 80'i kayıt dışı çalışmaktadır. Yine aynı yıl içinde 56 çocuk işçi okula gitmeleri, parkta oynamaları gerekirken mezara girmişlerdir!..
ÇOCUK İŞÇİLİĞİ KALDIRILMALIDIR
Mücadele alanı olarak dikkat çekmek istediğimiz çocuk işçiliği, çocukların sağlıklarına ve kişisel gelişimlerine zarar vermeyen, eğitimlerini aksatmayan işler değildir.
Aile işletmesinde gelişimlerine uygun olan, tatillerde harçlık kazanmak için çalışan çocuklar hem aile bütçesine hem de beceri, deneyim ve sorumluluk anlayışlarına katkı sağlayacağından bu tür yerlerde çalışmalarında bir sakınca yoktur.
Mücadele konusu olan çocuk işçiliği modeli, çocukların çocukluklarını yaşamalarına engel olan, emek yoğun, sağlıksız ve güvensiz şartlarda ucuza çalışmayı gerektiren çocuk işçiliğidir.
Bütün dünyanın mücadele konularının başında gelen çocuk işçiliği ülkemizde de aynı hassasiyetle ele alınıyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2017-2023 dönemlerini içeren Çocuk İşçiliği İle Mücadele Eylem Planı'nı yayınlayarak küresel çapta sorun olan bu konu ile mücadele etmektedir.
Program, çocuk işçiliği ile mücadele ederken çocuk yoksulluğunun ortadan kaldırılmasını, eğitimin kalitesinin ve ulaşılabilirliğinin, toplumsal bilinç ve duyarlılığın artırılmasını hedeflemiştir.
Bugünün çocukları, yarının yetişkinleridir. Sağlıklı, huzurlu, mutlu ve iyi eğitimli çocuklarımızın olması kalkınmış bir Türkiye için ön koşuldur. Hükümetimiz bu bilinç ile hareket etmektedir.
Çocuk işçiliği ile mücadele etmek demek, çocuk istismarı ile mücadele etmektir. Uluslararası Çalışma Örgütü(İLO)'nun benimsediği, "İnsan onuruna yaraşır iş" ilkesinden hareketle; söz konusu çocuklarsa iki kat daha düşünerek çocuklarımızın onurunu, geleceğini hep birlikte muhafaza etmeliyiz. Devlet ile iş dünyası el ele verdiğinde Türkiye'nin bu sorunu aşmasının önünde hiçbir engel kalmayacaktır.