• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ABDURRAHİM ŞENOCAK

Memurların toplu sözleşme müzakereleri sürüyor

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 14.08.2017, 00:00

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile yetkili memur sendikaları arasında 2018- 2019 yıllarını kapsayacak 4. dönem toplu sözleşme müzakereleri devam ediyor. Müzakereler sürerken memurların toplu sözleşme haklarını elde etmeleri ile ilgili süreci ve gelinen noktanın önemini hatırlamakta fayda var.
12 Eylül 2010 referandumuyla memurların ve diğer kamu görevlilerinin toplu sözleşme hakları anayasa ile güvence altına alındı.
Bu düzenleme, memurlar ve memur sendikaları bakımından devrim niteliğinde bir ilerleme oldu.
2012 yılına gelindiğinde 4688 sayılı "Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu", "Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu" olarak değiştirildi. İlk toplu sözleşme 2012-2013 yıllarını kapsayacak şekilde yapıldı. Böylece memur sendikacılığında çok önemli bir eşik aşılmış, büyük bir ilerleme kaydedilmiş oldu.
Toplu sözleşme hakkından önce, yine iki yılda bir olacak şekilde memurlar "toplu görüşme" masasına oturuyorlardı, toplu görüşmelerde özellikle mali haklar üzerinde duruluyordu.
Ancak toplu görüşme sonucu mutabık kalınan konular doğrudan yürürlüğe girmiyordu.
Bağlayıcı bir hüküm olmadığı için çeşitli problemler yaşanıyordu.
Adeta keyfiyet söz konusuydu.
TBMM tarafından yasal düzenleme yapılması, yasal düzenleme gerektirmeyen konularda ise ikincil mevzuatlar ile hayata geçebiliyordu. Sendikalar toplu görüşme ile elde ettikleri kazanımları hayata geçirmek için zaman zaman ilgili kurumların direnciyle karşılaşıyordu. Toplu sözleşme hakkının elde edilmesinden sonra, toplu sözleşme metninde ya da toplu sözleşme niteliğindeki "Kamu Görevlileri Hakem Kurulu" kararında yer alan hükümler, doğrudan yürürlüğe girmeye başladı. Bu da memurların görüşmelerdeki etkinliğinin artması ve karar sürecinde doğrudan söz sahibi olmaları anlamına geliyor.
4688 sayılı Kanun'da yapılan değişikliklerden biri de kamu görevlisi tanımıdır.
Yapılan değişiklikle kamu kurum ve kuruluşlarında işçi statüsü dışındaki kadro ve pozisyonlarda görev yapan herkes kamu görevlisi sayılmıştır. Böylece sendikal haklardan yararlanan çalışan sayısı artırılmıştır.
Demokratik ve sosyal bir hukuk devletinin en önemli göstergelerinden biri anayasamız ile güvence altına alınan örgütlenme özgürlüğüdür. Özellikle son 15 yılda ülkemizde gerek işçi gerek memur sendikacılığında somut sonuçları olan ciddi adımlar atıldı.
4. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri ile bu adımlara bir yenisi daha eklenecektir. Ağustos başında başlayan görüşmeler ay sonuna kadar nihayetlenecek.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sarıeroğlu da toplu sözleşme görüşmelerine başlarken sendikalarla bir ailenin mensupları olarak kamu çalışanlarının sorunlarının bir bir giderilmeye çalışıldığını ifade etmiş, kamu çalışanlarının beklentileri ve ihtiyaçları için birlikte çalışmanın önemine vurgu yapmıştır.
Görüşmelerin başta kamu çalışanları ile ailelerinin yüzünü güldüreceğine, ülkemiz açısından da hayırlı sonuçlar doğuracağına inanıyoruz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA