Arzu Günaydın

Okulların kalbine dokunmalı

Bir tatilin daha sonuna geldik...
Birinci dönemin ne çabuk bittiğini söyleyenler, ikinci dönemin hızına çok daha fazla şaşıracaklar. Hiç şaşmaz kuraldır çünkü dönem başladıktan sonra göz açıp kapayıncaya kadar yaz tatili gelir. Dönemin başında planladığımız ama tamamlayamadığımız okunacak kitap listeleri, yapamadığımız sporlar ya da katılamadığımız kültürel faaliyetler ince bir sızı bırakır yaz tatiline girerken biz öğretmenlerde... Hızlı geçen zamanı suçlarız bunun için. Çok da haksız sayılmayız aslında... Ders hazırlıkları, ev sorumlulukları, sınav hazırlıkları; denemesinden tutun da ara testlerine kadar sınavlar ve yine sınavlar derken öyle çok dolar ki günümüz, asla 24 saat yeterli gelmez. WhatsApp vb. gruplardan, uzaktan eğitim döneminden kalan saatsizlik kavramından bahsetmiyorum bile...
Üstelik, okulların pek çoğunda uygun çalışma ortamı bulamayan öğretmenler, eve en çok iş getirmek zorunda kalan meslek gruplarından... Sormamız gerekenler ise, eğitim sisteminin en önemli unsurlarından olan öğretmen, ders dışı zamanlarını okulda değerlendirme imkanı bulabilmekte mi, okullar öğretmenin gelişimine katkı sağlayabilmekte mi?

ÖGRETMEN ODALARI
Ders çıkışında ya da sınıfa girmeden önce öğretmenin hazırlık yapabileceği, alanı ile ilgili son gelişmelere ulaşabileceği, dünyanın her yerinden meslektaşları ile etkileşime girebileceği, zengin kütüphanesinden faydalanabileceği öğretmen çalışma odalarının olması okulların öncelikli planları arasına girmeli.
Proje ve çağın gereklerine uygun fikirler üretmeye uygun çalışma odaları elbette öğretmeni son gelişmelerle besleyecek güncel kitaplarla da zenginleştirilmeli.
Okuyan öğrenci hedefliyorsak, önceliğimiz okuyan araştıran öğretmene imkan sağlamak olmalı düşüncesindeyim.
Okuyan öğretmen, öğrenciye sadece rol model olmakla kalmayacak; kitabın her an öğrencinin elinin altında bulunduğu özendirici sınıf kütüphaneleri de oluşturacaktır.
Öyleyse öncelikle Öğretmen odaları, öğretmen kütüphaneleri ile güzelleştirilmeli, işlevselleştirilmeli. Britland, öğretmenler odalarının okulun kalbi olduğunu söylemiştir. Bu kalbin teklemeden çalışması, tüm yapının sağlıkla sürdürülmesi mekanın yani öğretmen odalarının fiziksel koşulları ile birebir ilişkilidir.
Öğretmen için oluşturulan olumlu koşullar onların okula bağlılıklarını da geliştirecektir. En ideali ise, öğretmenin dinlenme alanı ile çalışma bölümlerinin birbirinden ayrılması...Yeme, içme, sohbet etme alanının dışında, çalışma ortamı oluşturulması yani. En azından sadece rahat okumaların yapılabileceği öğretmenler kütüphanesi bile yeterli olacaktır başlangıç için... Özetle, çok basit önlemlerle gerçekleştirilebilecek öğretmen çalışma ya da okuma odaları oluşturmanın gündeme alınması hatta öncelik haline getirilmesi, eğitime büyük katkı sağlayacaktır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.