• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Erdoğan ve Trump NATO zirvesinde

BÜLENT ERANDAÇ

Erdoğan ve Trump NATO zirvesinde

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 24 Haziran 2025

ABD Başkanı Donald Trump, İran'ın Fordo, Natanz ve İsfahan nükleer tesislerini vurdu. Dünya nefesini tuttu. Cehennem kapılarının açılmasına yol açacak çok kritik saatler yaşanırken, dünya neler olacağını tedirginlikle takip ediyor. Karşılıklı saldırılar devam ederken, ABD Başkanı Trump, İran'da 'rejim değişikliği' açıklaması yaptı. Rusya Devlet Başkanı Putin İran Dışişleri Bakanı Arakçi ile görüştü. Çin sert şekilde ABD'yi uyardı. İran Meclisi, Hürmüz Boğazı'nın kapatılmasına onay verdi. İran'ın Dini Lideri Ali Hamaney ve Ulusal Güvenlik Konseyinın son kararın verilmesini, dünya ekonomisi büyük tedirginlikle bekliyor.

SİLAHLANMA SÜRECİ
ABD'nin İran-İsrail çatışmasına dahil olması sonrasında İran'ın ABD'nin Ortadoğu üslerine saldırıp saldırmayacağı tartışılırken İran, ilk kez Hayber füzeleriyle Tel Aviv, Aşod limanını vurdu. Dünyayı çok tedirgin eden saatler yaşanırken, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın katılacağı ve Trump'la baş başa görüşme de yapacağı, NATO ZİRVESİ Hollanda'nın Lahey kentinde, bugün ve yarın yapılacak. Zirvenin İran-İsrail savaşı ve Orta Doğu'daki durumu önde gelen başlık.NATO ZİRVESİ, DEV SİLAHLANMA HAMLESİ'Nİ KARARA BAĞLAYACAK. ABD Başkanı Trump'ın İran'ın vurması nedeniyle, ayrı bir özellik kazanan çok hassas günlerde, yapılacak bu zirvenin, Soğuk Savaş'tan bu yana en önemli silahlanma adımı niteliğinde olduğu, devasa bir silahlanma sürecine gireceği anlamına geliyor.

LİDERLERİN GÖRÜŞMESİ
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte yaptığı açıklamada, "İddialı yeni kabiliyet hedefleri üzerinde anlaştık ve bu çok önemli. Bu hedefler müttefiklerin önümüzdeki yıllarda hangi kabiliyetlere yatırım yapmaları gerektiğini tam olarak tanımlıyor: "Hava savunması, savaş uçakları, tanklar, insansız hava araçları, personel, lojistik ve çok daha fazlası. Tüm bunlar caydırıcılığımızı ve savunmamızı güçlü ve bir milyar insanımızı güvende tutmak için gerekli." Bu süreçte hava savunma sistemleri ve uzun menzilli silah sistemlerinin öncelikli alımlar arasında yer alması bekleniyor. Üç planın masaya yatırılacağı da belirtiliyor. NATO'nun belirlediği üç bölgesel güvenlik planı var. Bunlardan ilki ABD'nin Norfolk kentindeki NATO Müşterek Kuvvet Komutanlığının öncülüğünde Atlantik ve Avrupa'nın kuzeyini kapsıyor. İkinci planda Hollanda'da Brunsum'daki NATO üssünün sorumluluğundaki Baltıklar'dan Alp Dağları'na kadar uzanan Orta Avrupa bölgesi yer alıyor. Üçüncüsü TÜRKİYE'Yİ ÇOK YAKINDAN ilgilendiriyor. İtalya'nın Napoli kentindeki NATO üssünün sorumluluğundaki Akdeniz'den Karadeniz'e kadar olan bölgeyi içeriyor. NATO, planlar dahilinde yüksek hazırlık seviyesindeki yaklaşık 300 bin askerin en fazla 30 gün içinde çatışma bölgesine intikal etmesini amaçlıyor. Belirlenen yetenek artırma hedeflerine mümkün olan en kısa zamanda ulaşılması öncelik.

NATO İÇİN DAHA ÇOK PAY ALINACAK
NATO'NUN dev silahlanması için savunmaya üye ülkelerın ciddi pay ayırması gerekecek. ABD, şu an üye ülkelerin gayrisafi yurt içi hasılalarının yüzde 2'si olarak belirlenmiş olan savunma harcamaları hedefinin yüzde 5'e yükseltilmesini istiyor. Bazı zorlukları dikkate alan Rutte, bir uzlaşı önerisinde bulundu. Buna göre üye ülkeler ekipman alımı gibi doğrudan savunma harcamalarını %3,5 seviyesine yükseltecek, altyapı gibi genel savunma harcamaları için ise %1,5 seviyesi benimsenecek. Özellikle Rusya'yla coğrafi yakınlığı bulunan ülkeler ,Baltık ülkeleri, İsveç ve Danimarka belirlenecek yüzde 5 oranının en kısa zamanda yakalanması gerektiğini düşünenlerden. Türkiye'nin tavrı ne? Türkiye, yüzde 2 payını yerine getiriyor. Belirlenen kabiliyet hedeflerine ulaşılabilmesi için zaten %2'nin olabildiğince üzerine çıkılması gerektiğinin altını çiziyor. Türkiye, gerek F-16 modernizasyonu gerekse Eurofighter alımı gibi adımlarla Türkiye'nin yüzde 2'nin üstündeki konumunu önümüzdeki yıllarda da pekiştirerek sürdüreceği görüşünde. ABD'nin İran'ın nükleer tesislerini vurması, en çok nükleer sızıntı tehlikesini gündeme taşıdı.

TÜRKİYE OLASI KRİZE NASIL HAZIRLANIYOR?
Türkiye'de olası radyoaktif sızıntı ve nükleer felaketlere yönelik sorumluluk İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile ilişkili Nükleer Denetleme Kurumu'nda (NDK). Türk Nükleer Uzmanlar, nükleer felaketlere karşı ilk savunma hattının erken uyarı sistemleri olduğunu vurguladılar. Türkiye genelinde radyasyon ölçümünü NDK, Radyasyon İzleme ve Uyarı Sistemi Ağı (RADİSA) adı verilen bir sistem üzerinden düzenli olarak yapıyor. NDK, 81 il merkezi, 111 ilçe merkezi, 12 termik santral, 4 adet nükleer/radyasyon uygulaması içeren tesis, 3 sınır karakolu ve Akkuyu Nükleer Güç Santrali etrafında 28 adet olmak üzere Türkiye genelinde toplam 239 RADİSA istasyonu bulunuyor. RADİSA Avrupa Birliği (AB) ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı sistemlerine bağlı. Türkiye'nin İran, Irak ve Suriye sınır bölgelerinde, hassas nükleer tesislerde yoğunlaşan sistemin işleyişini şöyle anlatılıyor: "Bazen ani yükselmeler olabiliyor. Bu yükselme belli bir yerden sonra sürekli devam ederse sistem kendi içinde alarm vermeye başlıyor. İzleyen uzmnlar, bunun hangi dedektörden geldiğini gördüğü zaman o bölgeye radyasyon korunma uzmanlarından oluşan bir ekip gönderilecek." İsrail'in İran'ın nükleer tesislerini 13 Haziran'da hedef almasının ardından NDK tarafından yapılan yazılı açıklamada şu an itibarıyla Türkiye'deki radyasyon seviyelerinde herhangi bir artış söz konusu değil. Artış tespit edilirse ne olacak? AFAD'ın Ulusal Radyasyon Acil Durum Planı (URAP) devreye giriyor. URAP, nükleer sızıntı durumunda hangi kurumun nasıl hareket edeceğini, sorumluluğun kimde olacağını ve gerekli tedbirlerin nasıl alınacağını detaylandırıyor. Ulusal ve uluslararası mevzuata uygun hazırlanan planın hedefleri şöyle sıralanıyor: Durumun kontrol altına alınması. Acil durumun saha içindeki ve saha dışındaki kötü sonuçlarının önlenmesi. İlk yardım ve acil tıbbi müdahalenin gerçekleştirilmesi; kritik tıbbi müdahalenin yapılması ve radyasyon yaralanmalarının tedavisinin yapılması. Dozdan bağımsız olası (stokastik) etki riskinin azaltılması. Koşulların uygun olması durumunda sosyal ve ekonomik faaliyetlerin yeniden başlatılabilmesi için hazırlık yapılması. İran'da reaktör vurulduğu için Türkiye de çok dikkatli. NDK'nın radyoaktif iyot tabletleri hazır. Gerekirse Türkiye'de bazı bölgelerde karantina ilan edilebilecek. Nitekim, İran'ın FORDO tesislerinden saldırı öncesi zenginleştirilmiş uranyumu başka yere taşıdığı ve Fordo'nun tamamen yıkılmadığı belirtiliyor. Uluslar arası atom enerjisi ajansının önümüzdeki günlerde olay yerinde inceleme yapması da söz konusu.

SONUÇ
HÜRMÜ
Z BOĞAZI'NIN KAPATILMASI.
Dünya diken üstünde iken Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, İran-İsrail çatışması sebebiyle Hürmüz Boğazı'nın kapanacağına dair senaryolar üzerinden ekonomiye dair spekülasyonlara karşı uyardı. Bakan Şimşek sosyal medyadan şu açıklamayı yaptı: "Artan jeopolitik gerginliklerin ekonomimize etkilerini çok boyutlu OLARAK analiz ediyor ve muhtemel senaryoları detaylı olarak değerlendiriyoruz. Piyasalarda istikrarın ve ekonomimizde sağlıklı işleyişin sürdürülmesi için kurumlarımız güçlü bir eşgüdüm içinde gereken tedbirleri hızlı ve kararlı şekilde almaya hazırdır. Hürmüz Boğazının kapanması durumunda senaryolar üzerinden ekonomimize yönelik yapılan spekülasyonlara lütfen itibar etmeyiniz. Programımızla ekonomimizin şoklara karşı direncini önemli ölçüde artırdık."

NE DEMİŞ ATALARIMIZ:

HAZIR OL. HARP İSTER İSEN SULH-U SALAH.

BÜYÜK TÜRKİYE, HER TÜRLÜ SENARYOYA HAZIR.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.