Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP Genel Başkanlık koltuğunu kaybettiği kurultayın davası yarın görülecek. Parti, mahkeme kararını tedirginlikle beklerken, Kılıçdaroğlu'na da mutlak butlan durumunda görevi kabul etmemesi için baskı yapılıyor. Hatta, "CHP'den atalım" önerileri de kulislerde konuşulur oldu
Ankara 24'üncü Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görüşülen, Kemal Kılıçdaroğlu'nun devrilmesine yol açan şaibeli CHP olağanüstü kurultayının iptal edilmesi davasında karara 24 saat kaldı. Yarın, şaibeli kurultay iddiaları üzerine Ankara Asliye Mahkemesi'nin kararı mutlak butlan (kurultay yok hükmünde) çıkabilir. Veya bazı hukuki mevzuat açısından eylülekim ayına ertelenebilir. Mahkemeden mutlak butlan (kurultayın yok hükmü) kararı çıkarsa, Kemal Kılıçdaroğlu'nun geriye dönecek olması CHP'de kıyamet koparmış durumda. Son bir haftadır, Özgür Özel-Ekrem İmamoğlu ekipleri, Kemal Kılıçdaroğlu'na saldırıları şiddetlendirdiler, hakaret içerikli mesajlar savaşı sürüyor. CHP kulisleri, Özgür Özel- Ekrem İmamoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu ekiplerinin manidar ifadelerle birbirlerini ihanetle suçlamalarıyla çalkalanıyor.
GÜNAYDIN'A ÇOK ÖFKELENDİ
CHP yönetimi yarın kurultay davasının sonucunu tedirginlikle beklerken Kemal Kılıçdaroğlu, kurultayın geçersiz sayılması halinde partiyi kayyuma bırakmayacağını ve liderliğe geri dönebileceğini kendisini arayanlara tekrarlıyor. Ekrem İmamoğlu'nun adamı CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın'ın sözlerine çok kızmıştı. Kılıçdaroğlu, "Ne demek yönetemez, 13 yıl boyunca kim yönetti partiyi? Ben yönettim. Asıl kayyum gelirse kim yönetecek?" diye konuşmuştu. Kemal Kılıçdaroğlu dört koldan kuşatılmış durumda. Kemal Kılıçdaroğlu'na, "Mahkeme kararı sonrası görevi sakın kabul etme" baskıları cuma-cumartesi ileri seviyeye yükseldi. Hakkında, "CHP'den atalım" ve can güvenliğine varan tehditler oluyor. Olası mutlak butlan paniği yaşayan Özgür Özel, CHP'nin 3 eski Genel Başkanını Kılıçdaroğlu'na baskı babında harekete geçirdi. CHP'nin eski genel başkanları Hikmet Çetin, Murat Karayalçın, Altan Öymen, CHP'nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na çağrı yaptılar ve "Özgür Özel'in yanında dimdik durun" denildi. Öneri şu: "CHP'de süren yapay tartışmalara karşı siyasi ve idari olarak alınabilecek çok sayıda önlem önerilebilir. Ancak bize göre temel çözüm, önceki dönem Genel Başkanımızın (Kemal Kılıçdaroğlu) konumu, kıdemi ve parti içi yönetim tercihleri ne olursa olsun yargı tasarımı ile partimizi düzenleme sonucu doğuracak tüm olasılıkları reddeden ve Genel Başkanımız Özgür Özel'in yanında dimdik duran bir tutum almalarıdır."
"UTANÇLA HATIRLANIRSIN"
Ekrem İmamoğlu da, basın aracılığıyla, Kemal Kılıçdaroğlu'na "Gelirsen, utançla hatırlanır, lanetlenirsiniz" mesajı gönderdi. İmamoğlu gönderdiği mesajda, Kemal Kılıçdaroğlu'na: "Utançla hatırlanır, lanetlenirsiniz. Tenezzül etmeyin. Ailenize ve çocuklarınıza temiz bir isim bırakmak istiyorsanız, girdiğiniz bu yoldan geri dönün. Özel ve Kılıçdaroğlu buluşması için Yavaş, Seçer ve Özkoç'u aracı ettim. 'Mahkeme kararını bekleyelim, ona göre Özgür Bey ile oturup konuşuruz' ifadeniz beni çok büyük hayal kırıklığına uğrattı." diyor. CHP'nin 38. Olağan Kurultay davası öncesinde Saraçhane medyasınca, Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Örgüt 2-3 gün tepki gösterir. Neymiş, genel merkeze sokmayacaklarmış. Başkan neredeyse merkez oradadır" sözleri sızdırıldı. Saraçhane medyasının yazılarına göre, Kılıçdaroğlu yakınlarına, "Yeni kurultayda genel başkanlığa aday olmayacağını söylediği" iddia edilerek, şöyle konuşuyormuş: "Örgütün tepkisi ne olacak? 2-3 gün tepki gösterir. Neymiş, beni genel merkeze sokmayacaklarmış. Evet sokmasınlar. Genel başkan neredeyse genel merkez orasıdır. Bunların hepsi yoluna girer. Telaşa gerek yok. Bu karara karşı çıkılırsa kararlarını nasıl alacaklar? Maaşları nasıl ödeyecekler? Milletvekillerini nasıl seçecekler? Bu karara karşı çıkarlarsa belediye başkanını nasıl seçecekler?"
"NE BUTLAN NE KAYYUM"
Pazar günü (dün) Özgür Özel: "Ne butlan olacak ne kayyum" diye konuştuğu medyada yer aldı. İlginçtir, cuma günü muhalif bir gazetenin manşeti, Özgür Özel'in canını sıkmış, moralini bozmuştu. Gazetenin bir gün sonraki (cumartesi günü) manşeti Özgür Özel'e ayrılmış, açıklamaları şöyle verilmiş: "Ne butlan olacak ne kayyum olacak! Olsa dahi partiyi seçilmeyen kimseye teslim etmeyeceğiz. Ancak bu yapılanlar yüzünden olan partiye olacak. Partisini seven kim varsa bu akıl tutulmasından uzak dursun. Aşırı saldırganlığı da aşırı alınganlığı da reddediyoruz. Bunu yapmaya kimsenin hakkı yok..." Özgür Özel devam ediyor: "Ben Genel Başkan olarak yapmam gereken hiçbir şeyi eksik bırakmadım. En çok üzüldüğüm konu şu: Bu parti bir tek böyle geriletilebilir. Partimiz bir tek böyle akıl almaz bir tartışmayla geriletilebilir. Ne butlan olacak ne kayyum olacak! Olsa dahi partiyi seçilmeyen kimseye teslim etmeyeceğiz. Ancak bu yapılanlar yüzünden olan partiye olacak. Partisini seven kim varsa bu akıl tutulmasından uzak dursun." Kemal Kılıçdaroğlu'na giden Mansur Yavaş, Vahap Seçer ve Engin Özkoç'un konuşmaları gazetelere sızdırıldı.
"TELAŞA GEREK YOK"
Bu yazıda ilginç konuşmalar dikkat çekiyor: Saat 15.00'te Kılıçdaroğlu'nun ofisinde buluştular. Kılıçdaroğlu, Mansur Yavaş, Vahap Seçer, Engin Özkoç'un geliş amaçlarını dinledikten sonra konuşmuş: "Mutlak butlan kararı hukuki olarak çıkarsa, bunu reddedemem. Çünkü eğer ben reddedersem partiyi kayyuma teslim etmiş bir genel başkan olurum. Onun için bunu ben kabul edemem. O yüzden, benim şu anda Sayın Genel Başkan Özgür Özel'le görüşeceğim herhangi bir şey yok. Biz bunu mahkeme kararından sonra oturur konuşuruz. Ben o zaman önceki genel başkan olarak, kendisinin fikirlerini elbette alacağım." Bunun üzerine Vahap Seçer söz aldı: "Mutlak butlan kararını siz kabul ederseniz, toplumun büyük bir kesiminin, örgütün tepkisiyle karşı karşıya kalırsınız ve yıpranırsınız. Bizim amacımız partimizi ayakta tutmak. Siz de, Özgür Bey de iki genel başkanımızsınız. Bir araya bu akşam gelin, bizi istiyorsanız beraber olalım. Siz bu dayatılan mutlak butlan kararında değil, sizin açtığınız bir yolda yürüyelim." Bu açıklama üzerine Kılıçdaroğlu, "Arkadaşlar bu konuda telaşlanacak bir şey yok. Bunların hepsi yoluna girer. Telaşa gerek yok" dedi.
ÖZEL ÇARESİZ DURUMDA
Kılıçdaroğlu'nun bu açıklaması üzerine, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş şunları söyledi: "Sayın Genel Başkan, öyle şey olur mu?
Bu sizin dediğiniz şekilde olursa, bu sefer parti bölünür, parçalanır. Toplumda birbirini destekleyen, bizi destekleyen kesim de ayrışıyor. O zaman benim siyaset yapma gerekçem kalmaz. O zaman ben siyaset yapmam." Sözü Engin Özkoç aldı: "Yeniden kurultay yapmaktan bahsediyorsunuz.
1.5 yıl yetmez." Mansur Yavaş yeniden söz aldı: "Efendim böyle bir süreçte parti tamamen parçalanır." dedi. Kılıçdaroğlu'nun yanından memnun ayrılmayan üç kişilik heyet, çıkınca CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i ziyaret etti. Mansur Yavaş, Kılıçdaroğlu ile aralarında geçen konuşmayı özet olarak anlattı, Vahap Seçer ve Engin Özkoç da konuşmadan bölümler dile getirdi. Son sözü alan Yavaş, Kemal Bey'e, bu durumda siyaset yapmanın anlamının kalmayacağını ifade ettiğini kaydetti. Bu konuşmalardan sonra, Özgür Özel'e böyle bir ortamda ne yapmayı düşündüğü soruldu. Özgür Bey'in cevabı şöyle oldu: "Ben ne yapacağımı şaşırdım. Size bu durumda söyleyeceğim şudur: Bunu Ekrem Başkan'la da bir görüşün, konuşun.
Ondan sonra gerekirse tekrar bir araya gelip oturup konuşuruz, elimizden geleni yapmaya çalışalım."
SONUÇ
CHP savaş meydanında kim kalır? Kim gider? Koltuğa kim oturur? Allah CHP seçmenlerine sabır versin.
