Saman alevi etkisi
Bizim medya gerçekten alem. Bu gelişmelerin haberleri, Yunanlılar ve İtalyanlar "Dervişlerini" buldu şeklinde verildi. Süpermen gibi pelerini giydiler ülkelerini kurtarmaya geliyorlar.
Gerçekten İtalya ve Yunanistan ekonomik krizden çıkabilecekler mi yeni başbakanları ve hükümetleri sayesinde? Bu sorunun yanıtı çok önemli. Çünkü, domino etkisi yüzünden küresel piyasaların gidişatı "Euro Bölgesi" ekonomilerine bağlı.
Yunanistan'da yeni hükümet güvenoyu alırsa, ilk işi "troyka" ile yeni "niyet mektubu" çerçevesinde işbirliği yapmak olacak. AB, Avrupa Merkez Bankası ve IMF, Yunanistan'dan "kaytarmalarını" engelleyecek gerekli iktisadi önlemleri alacaklarına ve yapısal reformları yapacaklarına dair yazılı taahhüt istiyor. Hem de Cumhurbaşkanı'ndan, Yunanistan Merkez Bankası Başkanı'na kadar yetkililerin imzasının olduğu mektup. Sonrasında 8 milyar euroluk kredi dilimi serbest bırakılacak. Aslında, Yunanistan istediği kadar vaatte bulunsun, ilacı içmeyen hükümet değil Yunan halkı.
BORÇLU HALK
İtalya'da ise Monti başkanlığında yeni hükümet kuruluyor. Aynı piyasa algısı ve beklentiler İtalya için de geçerli. İtalya'nın Derviş'i gelecek ve borç çukurundan çıkaracak. Yatırımcılar da korkmadan İtalyan tahvillerini alacaklar. Borç yükü de hızla aşağı gelecek.
Siyasi değişikliklerin küresel ekonomiye ve piyasalara nasıl yansıyacağının sorusunu vermeye çalışalım...
11 milyon nüfusa sahip Yunanistan'ın toplam borcu 450 milyar doların biraz üzerinde. Yani, kişi başına düşen borç 40 bin doları aşıyor. 10 yıl vadeli hazine kağıtlarının faiz oranı da yüzde 30'lara tırmandı. Eğer Yunanistan'ın borçlarının bir kısmı tıraşlanırsa (hair cut) yüzde 25'i gidecek. Yüzde 50 olarak duyurulmuştu, ama toplamın değil troykanın alacaklarını tahsilinden sonra kalan kısmın yüzde 50'si ki, o da yüzde 25'lere denk geliyor. Domino etkisini belirginleştirmek için şu rakamların altını çizelim... Yunanistan'ın Avrupa bankalarına borcu 105 milyar euro büyüklüğünde. Fransa bankalarının aktiflerinde yaklaşık 200 milyar euro, Almanya'da ise 110 milyar euro hazine kağıdı var.
AMB DEVREDE
İtalya'nın toplam borcu 1.9 trilyon euro. Yani gayrisafi yurt içi hasılasının yüzde 120'si düzeyinde. Kişi başına düşen borcu hiç hesaplamayalım, sinir bozucu sonuç çıkıyor. İtalya hazinesi de tahvil ihracında zorlanıyor, Yunanistan gibi. Bu yüzden, 10 yıllık tahvillerin faiz oranları yüzde 7.5 ile zirve yaptıktan sonra yüzde 7'lerde seyrediyor. Üstelik yüzde 6.5'ler seviyesinde Avrupa Merkez Bankası'nın (AMB) devreye girmesine rağmen. AMB bu aralar İtalya'yı kurtarmak için yüklü miktarda tahvillerini alıyor.
Yukarıda özetlediğim karanlık tablonun "teknokrat hükümetleriyle" aydınlatılması oldukça zor görünüyor. Tabii ciddi fark da yok değil... Gelecek siyasi hayatını düşünerek kaygı duymayanlar tarafından yönetileceğinden iktisadi kararlar daha rahat alınabilir. Vergi oranlarının yükseltilmesi, kamu çalışanlarının maaşlarının dondurulması gibi bir dizi tatsız önlemler alabilirler. Ancak önemli olan, halkın önlemleri ne kadar kabulleneceği. Zaman içinde göreceğiz.
Yeni hükümetlerin piyasalar üzerindeki etkisi saman alevi gibi güçsüz olacak gibi görünüyor. Ne yazık ki, Türkiye dahil diğer coğrafyadaki ekonomiler olumsuz etkilenmeye devam edecek. Türkiye'ye doğrudan etkisi ise dış ticaret alanında olacak. En hassas yanımız yani. Bu yüzden, İtalya ve Yunanistan'ın Derviş'lerine başarılar dilemekten başka çaremiz de yok.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.