• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Merkez’den temkinli duruşa devam

CAHİT SÖNMEZ

Merkez'den temkinli duruşa devam

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 24 Ekim 2013
Para Politikası Kurulu olağan Ekim toplantısında beklendiği gibi bir değişikliğe gitme gereği duymadı hem faiz oranlarının hem de faiz dışı diğer politika araç bileşiminde mevcut seviyelerini korudu. Sadece son aylarda alışageldiğimiz TL likidite kompozisyonunda gereken ayarlamaları yapmaya devam edecek.
Öncelikle Merkez Bankası'nın faizlerde neden değişiklik yapmadığına değinelim, ardından Türkiye ekonomisine yönelik tespitlerini irdeleyelim...
Merkez Bankası diğer merkez bankaları gibi fiyat istikrarının yanı sıra bir de finansal istikrarı korumaya çalışıyor para politikaları uygulamaları ile. Bu bağlamda, radarında enflasyonu, cari işlemleri ve kur hareketlerini takip ediyor. Son toplantısında bu 3 temel unsurda bir sorun olmadığını vurgulamış. Nedenleri ise şöyle;
Gerek iç gerekse dış talep canlı değil. Yani, yurtiçi nihai talep ve aynı zamanda ihracat ılımlı büyüme izliyor. Dolayısıyla talep enflasyonuna yukarı doğru bir baskı söz konusu değil. Talebi baskılayan diğer bir unsur ise kredi büyüme hızının bir süredir kademeli olarak aşağı doğru gelmesi. Yabancı sermaye akımları yavaşlayınca doğal olarak kredi imkanları da sınırlanıyor ve nihayetinde kredi hacminin genişlemesini engelliyor.

ÇEKİRDEK ENFLASYON

Ancak her ne kadar TÜFE'de sorun olmasa da çekirdek enflasyon Merkez Bankası'nın hedeflerinin üzerinde bir seyir izliyor. İşlenmemiş gıda, enerji ve altın gibi para politikalarının kapsama alanı dışında kalan ürünlerin TÜFE sepetinden arındırılması ile elde edilen çekirdek enflasyon bir süre daha öngörülerin üzerinde gidecek Merkez Bankası'na göre. Kaygılı mı bu durumdan dereniz? Hayır, sadece fiyatlama davranışlarını üzerindeki etkiyi göz önünde bulunduruyor.
Cari açık sorunu da izlediği patika açısından Merkez Bankası'nın şimdilik önlem almasını gerektirmiyor. Altın dahil yüzde 7.2 cari açık seneye yerini yüzde 6.8 seviyesine bırakacak. Hatta altın arındırıldığında yüzde 6.1'e kadar gerileyecek cari açık. Cari açık makul düzeylere doğru gelirse finansmanında da zorluk yaşanmayacak. Bu yüzden Merkez Bankası yabancı sermayenin risk iştahını artırmak için faizleri yükseltmek durumunda kalmayacak.

EK SIKILAŞTIRMA
Özetlemeye çalıştığımız nedenlere bağlı olarak faizlerin aynı seviyelerde kalmasını uygun buldu Merkez Bankası. Yüzde 4.5 politika faiz oranından ve yüzde 7.75 borç verme faiz oranından bankaları fonlamayı sürdürecek. Bu esnek yapıyı likidite yönetiminde rahatça kullanabiliyor Merkez Bankası. Üstelik faiz oranlarını değiştirmeye ihtiyaç duymadan. Bu noktayı biraz açalım. Merkez Bankası duruma göre bankalara ya yüzde 7.75, piyasa yapıcılar için yüzde 6.75, ya da yüzde 4.5'dan likidite veriyor. Miktar ihalesine göre her iki oranını da kullanarak ortalama bir faiz oranı yakalıyor. Ek sıkılaştırma diye tanımladığımız uygulama ile politika faiz oranına çok az başvuruyor ya da hiç bu seviyeden likidite vermiyor tamamen faiz koridorunun üst bandından plase ediyor.
Yılın kalan aylarında da Merkez Bankası'ndan yukarı yönlü bir değişiklik beklemiyoruz. Zaten Başkan Başçı daha önce yaptığı basın açıklamalarında net bir ifadeyle faizlerin yüzde 7.75'in üzerine çıkmayacağını dile getirmişti. Politika faiz oranında ve faiz koridorunun üst bandında aşağı doğru bir düzeltme olur mu? Olabilir ama olasılığı biraz düşük. Daha doğrusu biraz da FED'in alacağı aksiyonlara, buna bağlı olarak yabancı sermaye akımlarına bağlı.
Sözün özü, Merkez Bankası'nın yaptığı tespitlere göre yılın kalan aylarında bir sorun yaşamayacağız.


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.