Gençlerin, sosyal medya müptelalarının deyimiyle bir tık önde hisse senetleri diğer yatırım araçlarına nazaran. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılan "Finansal yatırım araçlarının nominal ve reel getirileri" çalışmasına göre Nisan'da enflasyon arındırıldıktan sonra en fazla getiri sağlayan enstrüman hisse senetleri olmuş. Ancak yıl ortalamasını aldığımızda sıralama değişiyor. Malum, geçen yılın ortalarından Mart sonuna kadar pek güldürmemişti hisse senetleri yatırımcılarını...
TÜİK finansal yatırım araçlarının nominal getirisinden hem Yİ-ÜFE'yi hem de TÜFE'yi çıkarıp reel getiriyi hesaplıyor. Yani gerçek getiriyi... Tahvil ve mevduat gibi sabit pozitif getirili bir tasarruf aracına yatırım yapmadan önce aldıklarınızı, yatırım sonucunda faizi ile ulaşmış olan toplam rakamla alamayabiliyorsunuz. Eğer enflasyon oranı getiri oranını aşmış ise... Dolayısıyla nominal değil reel getiri varsa o enstrüman caziptir tasarruf sahipleri nezdinde.
DEVAMI GELİR Mİ?
Nisan ayı verilerini değerlendirelim, sonrasında süreci uzatarak devamını getirelim... Tabii kritik soruyu unutmuyoruz... Hisse senetleri yılın kalan aylarında tahtını koruyabilir mi?
Geçen ay BİST 100 endeksinin yükseliş oranı enflasyon sonrasında 10.96 seviyesinde olmuş. Neredeyse 1 yıl vadeli mevduat hesabının nominal getirisi kadar. Şu gerçeğin altını çizelim... Borsa İstanbul'dan 1 Nisan'da her hangi bir hisse senedi alan bir yatırımcı TÜİK'in rakamına ulaşamayabilir. İşlem hacmi ve işlem değeri büyüklüğüne göre ilk 100 hisse senedi BİST 100 endeksini oluşturuyor. 100 hisse senedi tabi ki endeks değerinde eşit ağırlığa sahip değil. Kısacası, öyle kağıt seçmişsinizdir ki, bırakın reel yüzde 10 üzerinde getiri getirmeyi negatif nominal getiri bile ortaya çıkmış olabilir. Daha açık ifadeyle, ekonomi programlarında ya da yazılarda borsa geneline yapılan methiyelere dikkat edin.
3 aylık dönemde de birincilik hisse senetlerinde... Maaş artışlarında, kira sözleşmesi yenilemelerinde baz alınan TÜFE nominal getiriden ayıklanınca BİST 100 endeksinin reel getirisi yüzde 7'lere geliyor. Ancak 6 aylık süreçte yüzde 11 ve 1 yılda da yüzde 22 erime olmuş hisse senedi sahiplerinin tasarruflarında. 1 yıl önce hisse senedi ile 100 ekmek alan bir kişi, 1 yıl sonra hisse senedini sattığı para ile ancak 78 ekmek alabilmiş. 1 yıllık dönemin başı ile sonu arasındaki getiri farkı yerine ortalama yıllık reel getiriye bakmak istersek sonuç bu kadar kötü görünmüyor. Kayıp yüzde 5 civarına inmiş yıllık ortalamada.
MEVDUAT DA NEGATİFTE!
"Banka mevduat hesaplarında param her ay az da olsa bir şeyler kazandırıyor" diyenler ne yazık ki yanılıyor. Geçen sene Nisan'da 100 TL'sini mevduata yatıran birisinin 2014 Nisan'ında reel olarak eline geçen para 97 TL civarında kalmış. Yıllık ortalamada ise mevduatın enflasyon sonrası getirisi yüzde -2.68'e iniyor. Bu arada şu notu düşelim... Merkez Bankası son 2 aydır iyice yükselmiş ve bu ay zirveye varacak enflasyonu göz ardı edip cari açık gibi diğer faktörlerin açtığı marjı değerlendirip faiz indirimine giderse 22 Mayıs'ta, mevduat getirileri daha aşağı gelir.
Hazine tarafından ihraç edilen tahvillerin getirilerinin de mevduatlardan aşağı kalır yanı yok. 1 yılın ortalaması alındığında reel kazanç yerine yüzde 1.19 düzeyinde reel kayıp olmuş hazine kağıtlarında... Son 10 yılın getiri rekortmeni altında durum daha da vahim... Altın sahipleri sadece 1 ayda yüzde 7.9, 3 ayda yüzde 3.12 ve yıllık ortalamada da yüzde 16 kayba uğramışlar enflasyon sonrası... Tahmin ettiğiniz gibi Nisan ayı hariç bu dönemde pozitif reel getiri sağlayan tek enstrüman, aslında yatırım aracı olduğu tartışılabilir dolar ve euro olmuş. Özellikle euronun 1 yılda ulaştığı kazanç yüzde 10'u aşıyor.
Hisse senetleri kazandırmaya devam eder mi? Geçen haftaki bir yazımda vurguladığım gibi yüzde 10'a yakın bir marj görünüyor BİST 100 endeksinin önünde. Bu marjı doldurmasının koşullarını aman göz ardı etmeyelim...
