• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Cari açık geriledi CAHİT SÖNMEZ

Cari açık geriledi

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 13.11.2015, 00:00
Türkiye ekonomisinin yumuşak karnı diyebileceğimiz, hatta kırılgan beşliler kategorisine girmemizde payı olan cari işlemler geçen ay fazla vermiş. Merkez Bankası verilerine göre 95 milyon dolar artıya geçmiş durumda cari işlemler hesabı. Önemli bir gelişme... Özellikle dış konjonktürün oldukça hareketli olduğu günlerde cari açıktaki gerileme Türkiye ekonomisini bir nebze rahatlatacak, kurlar üzerindeki baskıyı kısmen azaltacak...

Verilere göz atalım, ardından düşüşün nedenlerine göre trendin devamlılığını sorgulayalım...

Öncelikle cari işlemlerin metodolojini hatırlamamızda fayda var...

Mal ve hizmet ticaretleri ile gelir hareketleri sonucu gelen döviz ve giden döviz arasındaki fark cari işlemleri ifade ediyor. İhracat yaptığımızda döviz geliyor. Aynı şekilde turistler döviz getiriyor ya da Türk müteahhitlerin yurtdışında yaptıkları inşaat hizmetlerinden döviz girişi oluyor, üçüncü köprü yapımından döviz çıkıyor. Kısacası cari işlemler açık verdiğinde döviz açığı ve finansmanı sorunu ortaya çıkıyor. Bu da yabancı sermaye bağımlılığı anlamına geliyor.

NEDEN DÜŞTÜ?

Cari işlemlerin ana kalemlerinden ihracat Ekim ayında 12,3 milyar dolar, ithalat ise 14,9 milyar dolar seviyelerinde gerçekleşmiş. Bu sonuçlarla dış ticaret açığı yılın ilk 9 ayında 31 milyar dolara kadar inmiş. Her zaman fazla verdiğimiz hizmetler kaideyi yine bozmamış ve yaklaşık 3,5 milyar dolara gelmiş. 368 milyon dolar da transfer var. 3 veriyi topladığımızda artılar ağır geldiği için 95 milyon dolar cari işlemler fazlasına ulaşıyoruz.

Neden fazla çıktı cari işlemler?

Birinci neden ithalattaki düşüşün ihracattaki düşüşten daha fazla olması... İthalatın düşmesi olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebilir inme gerekçesine göre... Eğer üretimde kullanılan ithal girdiler yerine yerli ara mal kullanılıyorsa ve bu yüzden ara mal ve sermaye malları ithalatı düşmüşse bu anlamlıdır. Eğer bazı politikalar sonucu nihai tüketim malları ithalatı azalıyorsa bu da anlamlıdır ekonomi açısından... Ama büyüme hızının gerilemesine bağlı zorunlu olarak girdi ithalatı düşüyorsa bunun ekonomiye yansıması sınırlı kalır.

Çarpıcı bir örnekle bu tezimizi destekleyelim. 2009 yılında küresel krizin hemen ardından gelen küçülmede bakın rakamlar nasıl gerçekleşmiş; ithalat 193 milyar dolardan hızlı bir şekilde bir yıl sonra 134 milyar dolara, cari açık da 40,4 milyar dolardan 12,1 milyar dolara çekilmiş. 2010 da resim tam tersine dönmüş. Büyümeyle beraber ithalat 177 milyar dolara, cari açıkta 45,4 milyar dolara çıkmış.

PETROLDEN KATKI

İkinci neden ise petrol fiyatlarının ucuzlaması... 60 milyar dolara aldığımız petrol için artık 40 milyar dolar harcamamız yeterli oluyor. Böylece ithalat miktarı aynı kalırken dolar cinsinden değer aşağı geliyor.

Cari fazlanın devamlılığına gelirsek...

Büyüme hızının artmasıyla cari işlemlerde yeniden açığa yerini bırakacak. Yapısal reformlarla bu sonucu elde etmiş olsaydık yanıtım tabi ki evet olurdu. Cari fazlanın devamlılığını sorgulamamıza gerek kalmazdı.

Yapısal reformlar nedir derseniz... Yükte değil pahada ağır malların üretileceği bir modeli kastediyorum. Yani katma değeri fazla yüksek teknolojili ürünlerde markalaşır ve bunların ihracatını yaparsak cari açık sorununu kalıcı olarak çözmüş oluruz.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA