FED'in kritik Eylül ayı toplantısını da kazasız atlattı piyasalar... Federal fonlama oranının aynı seviyesini koruyacağı konusunda tüm piyasa aktörleri hemfikirdiler. Sadece beklenen, verilecek sinyaller ve buna bağlı olarak 2016'nın son toplantısında faiz artırım olasılığının kabaca kestirimi idi.
Toplantı sonrası yayımlanan üç sayfalık bilgi notu ve Başkan Yellen'ın konuşması ipuçları içeriyor mu? Bundan sonrasında piyasaları nelerin beklediğini öngörmeye çalışalım...
Evet sinyal geldi. Aralık ayında faiz artırım olasılığının bir kademe daha güçlendiğini gösteren birinci sinyal, muhalif kanadın 3 kişiye çıkmış olması...
Esther George Komitenin 'kadrolu muhalifi' olduğundan, onun muhalefet şerhlerini pek ciddiye almıyorduk.
Ancak son toplantıda Loretta Mester ve Eric Rosengren de katıldılar ve federal fonlama oranının 25 baz puan yükseltilerek 1/2 ile 3/4 aralığına getirilmesini savundular.
Nedenlerini bilmiyoruz henüz...
Tutanaklar yayımlandığında faiz artırmayı gerekli kılan nasıl gerekçeler öne sürmüşler göreceğiz.
İkinci sinyal, basın açıklamasında geçen şu cümle; "yakın zamanda ekonomik görünüme yönelik riskler kabaca dengeye gelecek." Üçüncü ama zayıf sinyal ise emek piyasasındaki gelişmelere ve hane halkı tüketiminin güçlenmesine yapılan vurgular.
Yüzde 50'nin üzerinde
Piyasaların nabzını iyi tutan ve aktörlerce tahminlerine itibar edilen bazı yatırım bankalarının ne düşündüklerini araştırdım yazımı kaleme almadan önce...
Ortalamaları aldığımda Aralık faiz artırım olasılığının yüzde 50'nin biraz üzerine geldiğini gördüm.
Her ne kadar Yellen alışageldiğimiz klasik, ortada kalan cümlelerini yine telaffuz etti, gelen verilerin yakından takip edileceğini, buna göre karar vereceklerini hatırlattı.
Gelelim bu veriler ışığında kalan aylarda piyasaların vereceği tepkilere...
2016 yılında FED'in yaptığı toplantı tarihlerinden bir hafta öncesini ve sonrasını kapsayan borsa ve dolar hareketlerine baktım. Diğer faktörleri sabit aldığımızda BIST 100 endeksi ve dolar kurunun dalgalanma aralığı Ocak ayında sırasıyla yüzde 5.1 ve yüzde 14.8 seviyesinde olmuş. Hatırlarsanız Ocakta faiz artırımı beklenmiyordu, bir ay öncesinde 25 baz puan artırım geldiği için...
Mart ayında ise dolar yüzde 2.06 gerilerken borsa yüzde 5.7 yükselmiş. Nisanda faiz değiştirmemesine rağmen yüzde 2.9 aşağı gelmiş, dolar ise yüzde 0.7 değer yitirmiş.
Haziranda ilginçtir hem dolar hem de borsa yerinde saymışlar, aynı düzeyde iki hafta geçirmişler küçük günlük dalgalanmalarla...
Temmuz ayını geçtim. Malum o lanet kalkışmanın etkileri ağır bastı, piyasalar bu gelişmeye tepki verdiler.
Düzelmeye dikkat!
Dikkat ederseniz her ay tepkinin dozajı biraz düşmüş. Neden derseniz? Tüm faktörler 2016 yılında sadece bir faiz indirimi gösteriyordu.
Eylül'deki tepki de fazla değil ama bir önceki toplantılarla karşılaştırıldığında daha belirgin bir hareket gözlemliyoruz.
Geçen hafta 77.643'te olan BIST 100 endeksi bugün 79.200'lere kadar geldi. Yani yüzde 2.06 yükselmiş.
Dolarda 2.98'den 2.95'in altına çekildi.
Yüzde 1'in çok az üstünde bir değer kaybı söz konusu olmuş.
Artık 13-14 Aralık toplantısına odaklanacağız.
Bu arada piyasalar bizim 'tahterevalli hareketine' devam edecekler.
Bir aşağı bir yukarı...
Sözün özü, piyasalarda son toplantı sonrası esen ılık rüzgarların kalıcı olduğunu düşünmeyiniz