Piyasalarda şaşırmış durumdalar

Herhangi bir sürprize karşı şaşırdıklarını kastetmiyorum, ne yapacaklarını bilmiyorlar anlamında kullandım başlığı... Gerçekten sağlıksız hareketler öngörülerin tamamen kaybolmasına neden olduğu gibi kar ve zararların da uç noktalarda gerçekleşmesine katkı yapıyor. Ne öncü göstergeye ne de FED başkanları gibi kaynağındaki kişilerin söylemlerine güven kaldı.
Euro dolar paritesinin çizdiği zikzakla başlayalım...
11 Mayıs'ta 1,08409 olan parite sadece 2 hafta sonra 1,12543 seviyesine kadar yükseldi. Yani yüzde 3,8 oranında euro dolar karşısında değer kazandı. Neden bir para birimi diğer bir para birimi karşısında değer kazanır?
Ya da kaybeder? Daha önceki yazımlarından hatırlayacaksınız, FED ile Avrupa Merkez Bankası tamamen birbirine zıt para politikaları uyguluyorlar. FED sıkılaştırma yaparken, AMB genişlemeye devam ediyor. Hem de ne genişleme? Ayda 60 milyar euro enjekte ediyor son genişleme programı çerçevesinde.
Program sonunda toplam 2,23 trilyon euro vermiş olacak.

NORMALLEŞMEYE BAŞLADI!

Bu arada FED de faiz normalleşme süreci içinde faiz artırımı yapıyor. AMB euronun değer kaybetmesi için, FED ise doların değer kazanması için elinden geleni yapıyor. Henüz piyasa aktörlerinin radarında olmayan bir noktayı da ekleyelim, yıl içinde FED bilançosunu daraltmaya başlayabilir. Daha açık bir ifadeyle elindeki tahvillerden vadesi dolan kadar yeni tahvil almayabilir. Bu da şimdiye kadar likidite havuzundaki su seviyesinin korunması stratejisinin yerini havuzdaki suyun azaltılacağına bırakması anlamına geliyor.
Gelin görün ki, parite hareketi tamamen tersi yönde işliyor.
Dolar TL kurunun grafiği tam kalp ekg'si gibi... 8 Mayıs'ta 3,539 iken 2 gün sonra 3,6249 çıkmış, 6 gün sonra 3,5381'e düşmüş, 2 gün sonra rüzgar yeniden yön değiştirmiş, kur 3,6361'e yükselip sadece 4 gün sonra bir kez daha 3,5522'e gelmiş.
Birkaç günlük kur değişim oranı yüzde 3-4 aralığına kadar ulaşıyor. 17 Ocakta 3,94 gelen dolara ne oldu? O arada belirgin bir değişim oldu mu? Ne yazık ki soruların hiç birinin sağlıklı yanıtı yok.

BORSA OYNAKLIKLARI ARTTI

Gelelim borsalara...
Hisse senedi piyasaları da doğal olarak şaşkın... Şiştikçe şişiyor. Biraz hava kaçırır gibi yapıyor, sonra yeniden fazlasıyla şişiyor.
BIST 100 10 Ocak'ta 77 bin civarında seyretmiş. 7 Mart'ta yani iki ay sonra 91 bin 511'e gelmiş.
Yüzde 18 kar getirmiş hisse senedi sahiplerine... Dikkat ederseniz, endeks ile dolar kuru arasında güçlü diyebileceğimiz negatif korelasyon var. Endeks yükselirken dolar geriliyor. Doları sat hisse senedi al, sonra kar realizasyonu için tersini yap. Tabi bu durumda kar ciddi şekilde artıyor.
Amerika borsaları da aynı durumdalar. Neden Nasdaq 100 endeksi sadece iki günde yüzde 5 dolayında aşağı gelip hemen yükselişe geçiyor? Endeks neden 1 yılda yüzde 28,26 yükseliyor?
Düşünebiliyor musunuz dolar bazında yüzde 30'a yakın yıllık getiri? Hatta Apple hisselerinin yıllık getirisi yüzde 55, Microsoft'un hisselerinin getirisi 33'ü buluyor. Daha da ilginci Amerika gibi oldukça derin bir piyasada hisse senetlerinin elde tutulma süresi 1 ay civarına inmiş. Oysa 2008 krizi öncesinde bu süre 14 aylara çıkıyordu.
Çok da uzatmayayım... Piyasalar şaşkın... Daha doğrusu sağlıksız...
Kur, faiz ve endeks oynaklığı çok fazla. Çünkü spekülatif işlemler ağır basıyor. Scalper diye tanımladığımız kafa derisi yüzücüleri diyebileceğimiz çok kısa süreli işlem yapan spekülatörler cirit atıyorlar piyasalarda. Su akar yolunu bulur misali piyasalarda yolunu bulacaklar. Bu yüzden kısa vadeli oynaklıklara dikkat edin...