Piyasalarda belirsizliklerin artması ve buna bağlı olarak risk algılarının değişmesi ister istemez tasarruf sahiplerinin yatırım tercihlerini etkiliyor. Piyasaları yakın takip eden yatırımcılar enflasyon karşısında alım güçlerini korurken, daha amatör ya da risk almaktan çekine yatırımcıların tasarrufları piyasa oynaklıkları karşısında kayba uğrayabiliyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) geride bıraktığımız ayda ve daha uzun süreçte hangi finansal enstrümanın enflasyon sonrası hangi getiri seviyesine ulaştığını gösteren çalışmasını yayımladı. Zirvede sizin de tahmin edebileceğiniz gibi Borsa yani hisse senetleri var...
TÜİK reel getiri hesaplamasında hisse senetlerini tek tek değil, endeks değerini bütün alarak hesaplıyor.
İşlem hacmi ve işlem değerine göre en yüksek değere sahip ilk 100 hisse senedinden oluşan BIST 100 endeksinin Haziran ayındaki gerçek getirisi yüzde 3,61 seviyesine çıkmış. 3 aylık reel getirisi yüzde 8,65 ve 6 aylık enflasyon arındırılmış getirisi ise yüzde 22,36 olmuş. 12 aylık düzeyde de borsanın reel getirisi yüzde 16,19 seviyesinde gerçekleşiyor. Hem enflasyona karşı hisse senedi yatırımcılarının paraları erimemiş oluyor hem de yüzde 16'nın üzerinde de kazanç sağlayabiliyorlar.
ENDEKS FONLAR
Tabi böylesine getiri her hisse senedi için geçerli değil. BIST 100 Endeksi yükselirken endeksi oluşturan hisse senetlerinin bazıları, bazen yarıdan fazlası, değer kaybedebiliyor. Bu yüzden şu noktanın altını çizmemizde yarar var, piyasaları yakından takip etme fırsatı olmayan yatırımcıların bankaların BIST 100 Endekse fonlarının yada BIST 30 endeks fonlarının katılım paylarını alabilirler. Üstelik çok düşük rakamlarla bile belli adet paya yatırım yapabilirler. Bu durumda BIST endekslerinin sağladıkları getirilere aynen ulaşmış olurlar.
İkinci sırada sürpriz bir şekilde devlet tahvili yer almış geçen ay... Faiz getirilerinin son sıralardaki yerlerine alıştığımız için tahvili üst sıralarda görmek gerçekten bir sürpriz... Aylık net getirisi yüzde 1,64'lere gelmiş. 3 aylık ve 6 aylık enflasyon sonrası getirisi ise sırasıyla yüzde 2,93 ve yüzde 1... Ancak yıllık bazda devlet tahvilleri enflasyon karşısında yatırımcısını koruyamamış, hatta yüzde 3,72 düzeyinde bir kayıpta ortaya çıkmış.
Banka mevduatları da tahviller gibi sürpriz yapmış ve aylık ve 3 aylık dönemde pozitif reel getiri sağlamış hesap sahiplerine... Dönemi 6 ay ve 1 yıla çıkardığımızda gelenek bozulmuyor, mevduatların getirileri enflasyon sonrası negatif seviyelere geriliyor. Kısacası mevduatta parası olanlar ne yazık ki alım güçlerini azda olsa kaybediyorlar.
DÖVİZİN TADI YOK
TL'nin Ocak ayı ortalarından sonra değer kazanması sonucu dolar ve euro da kaybedenler listesine girmişler.
Özellikle doların kaybı oldukça fazla...
Haziran ayında yüzde 1,03, 3 ayda yüzde 5,47 ve 6 ayda yüzde 4,9 negatif reel getiriye gelmiş. Yine de 1 yılda doların enflasyondan arındırılmış getirisi yüzde 9 sınırına dayanıyor. Euro dolara nazaran yatırımcısını üzmemiş enflasyon sonrası azda olsa pozitif reel getiriye çıkabilmiş.
Altın yatırımcısı hem altın fiyatlarının hem de doların düşmesi sonucu 3 aylık dönemde aşağı geldi. Ancak 6 aylık ve yıllık süreçte yaklaşık yüzde 8'lerdeki getiri ile pozitif seviyelerinde kalabiliyor.
Yani altın yatırımcısı kaybetmemeye devam ediyor.
Sonbahar ile farklı bir piyasa iklimine gireceğiz. Dengeler biraz değişecek.
FED normalleşme sürecinde bilanço küçültmeye başlayacak. Borsanın yatay gitme olasılığı artıyor. Faiz getirisinin ne olacağını ise Merkez Bankasının alacağı aksiyonlardan tahmin etmeye çalışacağız.