• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Merkez Bankası piyasaları sakinleştirmeye çalışıyor CAHİT SÖNMEZ

Merkez Bankası piyasaları sakinleştirmeye çalışıyor

cahit.sonmez@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 26.03.2019, 00:00

Dolar FED'in toplantısı sonrasında dünyada değer kaybetmeye başladı ama TL karşısında değer kazanıyor.
Merkez Bankası'nın dün sabah piyasa gelişmeleri ile ilgili yaptığı basın açıklamasında vurguladığı gibi "finansal piyasalardaki sağlıksız fiyat oluşumları ve oynaklıklar" bir yerde piyasa aktörlerinin risk algısını yansıtıyor.
Aslında piyasa denkleminde yer alan tüm dışsal faktörler tamamen lehimize seyrediyor. FED büyük oranda politikalarını ılımlılaştırdı, maliyetleri zorlayan petrol fiyatları küresel durgunluğa bağlı olarak geriledi. Dolayısıyla bu iki önemli faktörün yıl içinde Türkiye ekonomisini ve piyasalarını sakinleştirmesini beklemeliyiz.
Üstelik bu iki unsurun olumlu yansımasının uzun bir süreye yayılacak olması gerçeğini FED'in geçen hafta yaptığı toplantı sonrasında paylaştığı projeksiyonlardan da rahatlıkla gözlemleyebiliyoruz.
Nokta grafikten 17 katılımcının 11'inin 2019'da federal fonlama oranında değişiklik öngörmedikleri anlaşılıyor. Hatta 7 üyenin 2020'de de mevcut faiz seviyesinin korunması gerektiği yönünde tahminleri olmuş. 4 üye 25, 3 üye ise 50 baz puan artıştan yana kullanmışlar görüşlerini...

FED ACELE ETMEYECEK

Doların değerlenmesini engelleyecek FED'in diğer kararı ise "bilanço normalleşmesine" yönelik alacağı aksiyonların güvercin tonda olması... Daha önce aylık 50 milyar dolarlık tahvil itfasına izin verecek böylece yıllık toplamda 600 milyar dolar civarında bilançosunu küçültmüş olacaktı. Daha açık bir ifadeyle yılda 600 milyar doları piyasadan çekecekti. Son toplantısında hem acele etmeyeceklerini hem de miktarı aşağı çekeceklerini dile getirdi FED Başkanı Powell.
Ancak olumlu unsurlara rağmen ne dolara olan talep tam anlamıyla geriliyor ne de piyasalar daha stabil hale gelebiliyor.
Neden derseniz? İki temel faktör rol oynuyor. Birincisi bankalar TL mevduat faiz oranlarını aşağı çekmekte acele ettiler. Kredi vermek ve iç talebi biraz canlandırmak istediler sonuçta. Belki haklılardı. Lakin piyasa iç dinamikleri ile kendiliğinden bir düşüş olmayınca reel faizler negatif düzeye indi. Bu da tasarruf sahibinin dolara yönelmesine neden oldu. Döviz tevdiat hesapları ilk kez 170 milyar doları aştı.

PİYASANIN RİSK ALGISI

İkincisi ise piyasa aktörlerinin risk algısı.
Haklılar ya da haksızlar önemli değil, risk algısını yükselttikleri için talep ettikleri risk primini de paralel olarak yukarı çekiyorlar.
Riskin temel göstergelerinden birisi olan CDS (Kredi Temerrüt Takası) son aylarda yukarı geliyor. Şubat başında 292 seviyelerinde iken şu günlerde 390'lara kadar çıktı.
Tahvil spreadleri de diğer risk düzeyi göstergesi... 10 yıllık Amerikan tahvil getirisi yüzde 2,5'larda iken Türkiye'nin aynı vadelerdeki tahvilinin getirisi yüzde 7'ler sınırında bulunuyor. Yani yatırımcılar 4 puanın üzerinde bir risk primi talep ediyorlar tahvili almak için.
Bu gerçeklerden hareket eden Merkez Bankası öncelikle piyasa aktörlerinin beklentilerini yönetmeye çalışıyor ve kontrolü elinde tuttuğunun mesajını veriyor.
Aynı zamanda finansal istikrarı korumaya yönelik tüm araçlarını rahatlıkla kullanabileceği güvencesini de ihmal etmiyor. Şu gerçeğin altını çizmemizde fayda var; her ne kadar Merkez Bankası beklenti yönetimi yapmasa ve bu yönde mesajlar verse de piyasaların ateşini düşürecek birincil faktör TL faiz oranları olacaktır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA