• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
ELİF AKTUĞ

Balmain, ya benimsin ya kara toprağın!

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 07.11.2015, 00:00
Balmain nasıl bir marka ki, bu denli büyük bir izdiham yaratılmasına sebep oldu?

İzdihamda adı geçen ve "cemiyet hayatı" olarak altı çizilen isimler ne kadar doğru?

Moda bağımlılığı ne kadar ciddi bir rahatsızlık?

İki gündür Balmain'in H&M koleksiyonunda yaşanan 'tuhaflığı' düşünüyorum. Koleksiyonun sergilenmeye başladığı gün, mağazanın önündeki kalabalığı görünce geri döndüm ve bir gün sonra, yani perşembe günü neler olup bittiğini anlamak üzere mağazaya gittim. Balmain hiçbir zaman benim tarzıma hitap eden bir marka olmadı; kimi markanın ürünlerini gerçekten beğenirim, bütçem elverirse alırım, elvermezse almam. Kimi zaman bir basit beyaz tişört satın almak, günlerce mutlu eder beni. Kimi zaman paramı denkleştirip satın aldığım iyi bir çanta... Neyse, mağazaya girdim, içerde yine kuyruk vardı; bu defa dışarı taşmasa da, 100-150 kişi kadar vardı sırada. Balmain ürünlerinin yer aldığı özel bölüme, özel bir bileklikle, on dakikalığına giriliyordu. İçerde ancak 10-15 parça mal kalmıştı. Takılar vardı, kıyafet hiç kalmamıştı. Sırada bekleyenlerin sayısı durmadan artıyordu, bakakaldım...

BEYAZ TÜRKLER DE TÜRK NETİCEDE!

Dönelim yine olayın yaşandığı ana... Orta gelirlilerin birbirini ezmesini anladım diyelim; cemiyet hayatının 'seçkin isimleri'nin orada ne işi vardı? Öyle bir konu ki; mevzuya 'dünya bir zamanlar ateşten bir toptu' diyerek başlamak lazım. Öyle derin, öyle teferruatlı... Yaşanan zengin anarşisi, acaba doyumsuzluğun son noktası mıydı? Beyaz Türkler, nasıl da 'esmer Türkler'in iftariye dağıtılırken birbirini ezdiği gibi bir tablo çıkardı ortaya! Daha da esmer olanların Doğu'da plastik ayakkabı veya ekmek dağıtan yardım kamyonunun önünde üst üste yığılıp, ellerini uzatması gibi... Bu örnek saçma oldu, açlıktan midesi yapışmış ve evde aç bekleyen çocukları için ekmek dağıtan kamyonun önündeki kadını, açgözlü ve bir türlü doyuma ulaşmayan biriyle aynı kefeye koymak! Bir eğlenceydi belki, bir tür sosyalleşme; Balmain gibi bir markanın yani 'arzu nesnesi'nin ulaşılabilir olması kadınların aklını aldı belki... Hipster'ların orada olmasını, moda manyaklığının her kesimi sarıp sarmalamasını, saatlerce sırada beklenmesini anlayabiliyorum; dedim ya gelinen o nokta bu defa benim aklımı alıyor. Zenginsin, paran pulun var, 4 bin dolara alabiliyorsun zaten o payetli çirkin ceketi; H&M koleksiyonundan bir ürün almak seni sıradanlaştırmayacak mı? H&M sevdiğim, her zaman basic kıyafetlerimi aldığım bir marka; eskiden yani Türkiye'de yokken, çok daha fazla alışveriş yapardım. Benim için de mağazanın on yıl kadar önce tasarımcı olarak imzasını kullandığı Madonna'nın etiketinin olduğu kıyafetler cazipti ve bir yurtdışı seyahatime denk getirip birkaç kıyafet satın almıştım...

İlginç bir nokta da şu, insanlar sadece İstanbul ve Ankara'da değil, dünyanın birkaç ülkesinde daha aynı görgüsüzlüğü yaşadılar/ yaşattılar!

TASARIMCI ÇOK ÖNEMLİ

Olivier Rousteing, Fransız tasarımcı. Acaba 29 yaşındaki Olivier, Balmain'in baştasarımcısı olarak yaptığı yeni koleksiyonu ile bu noktaya geleceğini hayal etmiş miydi? Bir yaşında evlat edinilen Olivier, dünyanın en iyi moda okulu olarak gösterilen (ESMOD) 'The Êcole Supêrieure Des Arts et Techniques de la Mode'u bitirdikten hemen sonra Roberto Cavalli ile çalışmaya başlamış... Reklam kampanyasında Kendall Jenner, Gigi Haddid gibi top modelleri kullanan Balmain, görünen o ki Olivier Rousteing ile çalışarak, bugünkü noktaya gelmiş. Sosyolojik olarak incelenmesi gereken ve belki ders olarak okullarda üzerinde durulması gereken bir 'hadise'ydi yaşanan. Bu arada Balmain'in şu meşhur pullu ceketini ilk önce Hadise giymişti memlekette hatırlatırım... Unutmadan şunu da söylemeliyim, bazı uyanıklar sonradan internette satmak üzere de yağmaladı mağazayı... Yani şöyle; diyelim ki, teknoloji düşkünüsünüz ve 3 bin liralık bir telefonda gözünüz var. Bir mağaza da, o telefonu 300 liraya satıyor! Dedim ya konu uzadıkça uzar; akıllarda da ekranda moda ahkamı kesen Nurella'nın görüntüsü kalır...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI