Atatürk'ün kurduğu CHP, Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından 7 yıl içinde yoldan çıkarıldı ve artık iyice gayrimilli bir çizgiye çekildi. Kılıçdaroğlu, ülkede taş taş üstüne konulmasına katkı sağlayacak söylemler geliştirmek yerine Türkiye'yi hem içeride hem dışarıda zor durumda bırakacak adımlar atıyor.
Kılıçdaroğlu'nun gayrimilli söylem ve girişimleri say say bitmiyor. 17-25 Aralık darbe girişimine destek veren, 15 Temmuz darbe girişimi için "kontrollü darbe" diyen CHP lideri, geçtiğimiz haftalarda Alman basınına "Türkiye can ve mal güvenliği yok" diyerek ülkesini turizmde adeta hançerledi. Türkiye'nin FETÖ ve PKK'yla verdiği amansız mücadelenin zirve yaptığı dönemde çıkıp bir yürüyüş düzenledi. PKK'nın siyasi uzantısı HDP'liler ve FETÖ'cülerle omuz omuza yürüdü, dünyaya tam da teröristlerin istediği gibi "Türkiye'de adalet yok" mesajı verdi.
YENİ ŞANTAJ
Kılıçdaroğlu, şimdi de ABD'deki Rıza Sarraf kumpasıyla eş zamanlı olarak Türkiye'ye saldırıya geçti. ABD ve FETÖ'cüler tarafından eline tutuşturulduğu iddia edilen sahte belgelerle Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yakınlarını karalamak için iftiralarda bulunan Kılıçdaroğlu, bugün(Salı) yeni bir açıklama yapacağını beliterek şantajda bulundu. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de "Salı günü büyük bomba patlayacak" sözleriyle bu çirkin şantajdaki dozu artırdı.
TÜRKİYE'Yİ ŞİKAYET ETTİ
CHP liderinin bu gayrimilli duruşu, yardımcıları ve milletvekillerini de yoldan çıkardı. CHP'nin İzmirli Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, Türkiye'nin milli politikalarına ters çıkışlarıyla dikkat çeken isimlerin başında geliyor. Türkiye'nin terör örgütü olarak gördüğü PKK'nın Suriye uzantısı PYD/YPG'nin terör örgütü değil bir siyasi parti olduğunu söyleyerek büyük tepki toplayan Aksünger, ABD'de süren Rıza Sarraf kumpasını da adeta köpürten açıklamalarda bulundu. Aksünger, yabancı medya kuruluşlarını dolaşıp Türkiye'yi şikayet etti. İftiraları gerçekmiş gibi yansıtan Aksünger, hükümetin istifa etmesi gerektiğini söyledi. Aksünger, Sarraf davası üzerinden 2019'daki seçimleri için şimdiden oy devşirmeye çalıştı.
"ABD" SEVİCİLİĞİ
CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan da katıldığı bir programda yaptığı açıklamalarla gayrimillilikte zirve yaptı. Ağzını sulandıra sulandıra ABD'nin Türkiye siyasetine yeni bir dizayn vereceğini anlatan Özkan, "ABD bu değişimle birlikte, 'Eski kuşak yöneticiler gidecek' diyor...
Erdoğan ve siyasal kadrosu gidecek" dedi. Bununla da yetinmeyen Özkan, ABD'nin CHP'yi başa getireceğini söylemek ister gibi, "Başka bir Türkiye mümkün mü? Mümkün! Onu da biz yaratacağız" diye konuştu.
MİT TIRLARI İHANETİ
CHP, FETÖ'nün MİT TIR'larının Suriye'deki Türkmenlere gönderdiği malzemelerle ilgili yaptığı ihanete de destek verdi. Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, bu TIR'larda yer aldığı öne sürülen silahlarla ilgili FETÖ'cülerin hazırladığı tutanakları açıkladı. Bu arada CHP Milletvekili Enis Berberoğlu da bu TIR'ların görüntülerini şu an Almanya'da kaçak yaşayan Can Dündar'a servis ettiği suçlamasıyla cezaevinde yatıyor.
TERÖR MEDYASI ÜZERİNDEN ÇAĞRI
CHP İzmir Milletvkilleri Musa Çam, Atila Sertel ve Zeynep Altıok Akatlı, geçtiğimiz aylarda HDP'nin İzmir'de "teröristlere özgürlük" propagandasıyla düzenlediği eyleme katılarak tam destek verdi.
Hızını alamayan Musa Çam, terör örgütü PKK'nın yayın organı ANF'ye açıklama yaparak İzmirlileri bu eyleme katılmaya davet etti.
Bu listeye daha bir çok CHP'li eklenebilir. CHP, bir an önce fabrika ayarlarına dönmeli ve Türkiye Cumhuriyeti'ni zor durumda bırakacak adımlar atmaktan vazgeçmeli.
Bugün oynanan oyunlarda hedef sadece iktidar değil tüm Türkiye. Ülke çökerse bunun altında CHP ve CHP'liler de kalacak... O yüzden CHP'nin acilen "vatan savunması" çizgisine getirilmesi gerekiyor.
KONGRELERDE YUMRUKLAŞMALAR SÜRÜYOR
CHP'DE 'PARTİYİ BİTİRDİNİZ' KAVGASI
CHP'de 3 Mayıs'ta başlayan kongrelerde parti içi kavgalar eksik olmuyor. Son olarak CHP Adıyaman Merkez İlçe Kongresi'nde eski Başkan Hüseyin Yargucu ile seçimi üst üste üçüncü kez kazanan Başkan Hanifi Çavuş arasındaki kavga seçime damga vurdu.
Salonda yumruklar konuşurken, kavgaya karışan partililer birbirinden şikayetçi oldu. Adını Yönetim Kurulu listesinde göremediği için çılgına dönen ve Çavuş'a yumruk atan Hüseyin Yargucu, "Partiyi bitirdiniz" diye bağırdı.
CHP'nin İstanbul ilçe kongrelerindeki kavga da büyüdü.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul genelindeki kongre sürecini durdurmasının arkasından parti içi savaş çıktı. Mevcut il yönetiminin, ilçe kongrelerindeki seçimlerde ortaya çıkan delege listelerini değiştirdiği iddia ediliyor. Liste kavgaları yüzünden CHP'lilerin bütün mesailerini Türkiye'nin değil, partinin yönetimini kazanmak için harcaması ise şaşırtmadı.
İstanbul'da kongrelerin ertelenmesi sonrası kulislerde Kılıçdaroğlu'nun, "Bu yaşananlara son verilmezse, gerekirse İstanbul örgütü büyük Kurultay'a katılmasın, tribünden izlesin" dediği konuşuluyor.
BAŞKENTTE DELEGE SAVAŞI
Ankara'da da kongre süreci devam ediyor. CHP'nin geçmişine damga vuran eski tüfek denebilecek partili bazı önemli isimlerin Kılıçdaroğlu'nun ekibine karşı birleştiği, delege savaşına giriştiği iddia ediliyor. İstanbul, Ankara ve İzmir, CHP'nin büyük kurultayında önemli bir delege ağırlığına sahip ve bu illeri alan ekipler, Parti Meclisi'nin, dolayısıyla MYK'nın ve milletvekili/belediye başkanı adaylarının belirlenmesinde etkili olabiliyor.
TANJU TOSUN: ÇOK YANLIŞ AÇIKLAMALAR
Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr.Tanju Tosun, CHP'li vekillerin açıklamalarını Yeni Asır'a değerlendirdi. Türkiye Cumhuriyeti'nin 1950'den beri ağır aksak da olsa demokratikleşme yolunda önemli adımlar attığını ifade eden Tosun, "Türk halkı askeri darbelere en son 15 Temmuz Demokrasi Destanı'nda demokrasiye nasıl bağlı olduğunu göstermiştir. Bu nedenle dış dinamiklerin iç politikayı etkilemesini beklemesinler. Türkiye artık kendi iç politikasını yönlendirebilen dış müdahalelerden etkilenmeyen güçlü bir ülkedir. Eğer iktidar değişirse sandıkla degişir. 'ABD iktidarı değiştirecek' demekle olmaz" dedi. Erdal Aksünger'in YPG ile ilgili açıklamasını da değerlendiren Tosun, "YPG kuramsal olarak kuruluş itibari ile siyasi oluşum olabilir. Ama bu siyasi parti anlamına gelmez. Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı adımlar atan terörist bir örgüte sırf kuruluş amacı farklı diye siyasi parti denilemez. Bu çok yanlış bir açıklama" diye konuştu.