• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Kudüs’ü verirsek Mekke’yi de isterler ERHAN GÜLENÇ

Kudüs’ü verirsek Mekke’yi de isterler

erhan.gulenc@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 08.12.2017, 00:00

ABD, Ortadoğu'da İsrail'in çıkarları doğrultusunda taş taş üstünde bırakmamak için düğmeye bastı.
İslam'ın kutsal şehirlerinden Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıması da bu büyük oyunda atılan adımlardan biri. Müslümanların damarına basan bu karar nedeniyle bölge büyük bir ateşe atılıyor.
Diğer yandan oynanan oyunun ağları ABD ve İsrail tarafından örülmeye devam ediliyor. Suudi Arabistan yönetimi bu çerçevede yeniden dizayn ediliyor. "Ilımlı İslam" kılıfı altında Suudi Arabistan-Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır üçgeninde İran'a karşı bir cephe oluşturuluyor. İran da bölgedeki yayılmacı politikalarıyla bu kutuplaşmayı körüklüyor.
Önümüzdeki süreçte, olası bir İran- Suudi Arabistan savaşı tezgahlanıyor.
Çıkarılacak büyük savaşla İslam dünyasının daha yüzyıllar boyunca ayağa kalkamaz hale getirilmesi ve İsrail'e alan açılması hedefleniyor.

FİTNE TOHUMLARI

Bu dönemde İslam dünyasını bekleyen en büyük tehlike mezhep ve etnik bölünmeler olacak. Müslümanları, Sünni-Şii diye ayrıştırmak, Arap-Türk- Acem diye bölmek ve bu yönde atılan fitne tohumlarına destek vermek bölge halkına büyük bir ihanet olacaktır.
Bu süreçte İslam ülkelerinin ayrıştırıcı değil birleştirici liderlere ihtiyacı var.
Bu açıdan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mesajları çok yerinde. Cumhurbaşkanı, birkaç gün önce Iğdır'da gençlere "Sakın mezhep ayrıcalığına düşmeyin. Bizi bölmek isteyenlerin oyununa gelmeyin" diye seslendi. Erdoğan, 2015'te İran ziyaretinden dönüşte de bu konuda çok çarpıcı mesajlar vermişti: "Bizim için belirleyici olan anlayış ya da inanç İslam'ın ta kendisidir. Birileri Şia olabilir, ülkemde ağırlıklı olarak Sünniler olabilir.
Ancak inanç noktamızdaki geleceğimizi ne Sünnilik belirler ne de Şia. Bizim için esas olan İslam'dır. Biz olaya bugüne kadar böyle baktık, bundan sonra da böyle bakacağız. Yani sizin mezhepsel bir anlayışınız olabilir, ama bunu bir mezhep olarak karşı bir mezhebe dayatırsanız, o zaman siz ümmeti parçalamış olursunuz. Şu anda İslam dünyası parçalanma riskiyle karşı karşıya. Atılması gereken adım, parçalanma girişimlerini durdurmaktır. Bizim buna gayret etmemiz lazım. Çok açık ve net şunu söylemek durumundayım.
Benim hep en büyük korkum hep en büyük endişem, mezhepçilik taassubudur.
Mezhepçilik taassubundan kurtulamadğımız sürece su sıkıntıları yaşamaya devam edeceğiz."

FIRSAT OLSUN

Fitnelerin kol gezdiği bu dönemde ABD'nin şok Kudüs adımı İslam dünyası olarak bizi kendimize getirmeli. Bunu bir fırsata çevirip Kudüs'te birleşmeliyiz.
Eğer, Kudüs'ün bu şekilde ilhak edilmesine ses çıkarmaz ve birbirimize düşersek yarın önümüze Mekke ve Medine'nin statüsünü de getirirler.
"Olmaz" demeyin çünkü eskiden, "Bir gün Kudüs, İsrail'in başkenti olarak tanınacak" dendiğinde de "olmaz" deniliyordu.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA