Gazetecilik hayatım boyunca CHP İzmir örgütünde nice tartışma gördüm ancak böylesini hiç görmedim.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "prensi" olarak nitelendirilen Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na öyle bir yüklendi ki, sözleri yenilir yutulur gibi değil.
2019 yerel seçimleri için adı Büyükşehir adaylığı için geçen isimlerden biri olan Soyer, Kocaoğlu'nu kastederek "odun" ifadesini kullandı ve "İzmir'de odun koysan seçilir dönemi bitti. Bence Genel Başkan bu seçimde ilk defa farklı bir şey yapacak. Odun koysan seçilir yere, odun koymayacak" dedi. Soyer, ayrıca Yeni Asır'ın da geçtiğimiz günlerde manşetine taşıdığı Eskişehir ve İzmir'deki belediyecilik farkını örnek göstererek Eskişehir'in başarılı olmasına rağmen İzmir'in potansiyelini değerlendiremediğine dikkat çekti.
Soyer'in bu sözleri büyük yankı buldu.
Ancak, Yeni Asır'ın manşetine taşıdığı bu sözlerin ardından Kocaoğlu ve Soyer cephesinden kamuoyuna hiçbir açıklama gelmemesi dikkat çekti. İki isim de görünürde bir sessizliğe büründü.
SOYER DÜZELTMEDİ
Ancak, kulislerden sızan bilgilere göre bu sözler zaten gergin olan Kocaoğlu- Soyer arasındaki ipleri tamamen kopardı.
Yine kulislerde konuşulanlara göre, Kocaoğlu cephesinden gelen sözler üzerine Soyer, aslında gayet açık ve net olan bu sözlerini, "Ben aslında Kocaoğlu'nu kastetmedim. Genel olarak konuştum.
Ancak, böyle yazılmış" diye savundu.
Bunun üzerine Kocaoğlu cephesi Soyer'den sözlerini düzeltmesini ve kastının Kocaoğlu olmadığını açıklamasını istedi.
Bununla ilgili Soyer'in sosyal medyada da açıklama yapması talep edildi. Ancak, Soyer'den beklenen açıklama bir türlü gelmedi. Bunun üzerine Kocaoğlu cephesi, "Demek Soyer sözlerini kabul ediyor" kanaatine vardı.
CHP'de 2019 seçimleri öncesi savaş şimdiden başlamış oldu. Açıkçası, Kocaoğlu'nun bu kavgada önceki dönemlere göre eli çok güçlü değil.
Nedenine gelince...
Birincisi, Tunç Soyer belediye mülklerini sattığı için halktan büyük tepki görse de Kocaoğlu'na göre daha az yıpranmış bir isim... Soyer de Seferihisar'da ahım şahım bir iş yapmadı ama Kocaoğlu'nun hizmet üretemediği artık en koyu CHP'lilerin bile kabul ettiği bir olgu haline geldi.
MECBURİYET KALMADI
Ayrıca, Soyer'in de söylediği gibi Kocaoğlu'nun geçtiğimiz dönem yine aday yapılması tamamen mecburiyettendi.
Çünkü, o dönem hakkındaki suçlamalarla ilgili 397 yıl hapis istemiyle yargılanıyordu. Kılıçdaroğlu, O'nu aday yapmasaydı, bu CHP'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı hakkındaki ortaya atılan suçlamaları kabul ettiği anlamına gelecekti. O yüzden de mecburen aday gösterildi. Şimdi Kocaoğlu, o davadan beraat etti ve artık böyle bir mecburiyet kalmadı...
Bir de Kılıçdaroğlu'nun Soyer'e verdiği önemi gösteren şöyle bir ayrıntıyı hatırlatayım...
Kocaoğlu'nun can yoldaşı olan ve onun desteğiyle İl Başkanı seçilen Alaattin Yüksel, görevinden Kılıçdaroğlu'nun kendisine haber vermeden Soyer'in daveti üzerine Seferihisar'a gelmesi nedeniyle istifa etmişti. Yani, Kılıçdaroğlu Seferihisar'a gelirken Kocaoğlu ve Yüksel'e bile haber vermeye gerek duymamıştı.
Bakarsınız şimdi de Soyer'i pat diye Büyükşehir adayı yapıverir. Bence Kocaoğlu, şu an çok çaktırmasa da kara kara bu ihtimali düşünüyor...