İzmir, maalesef son 15 yılı ıskaladı.
Türkiye'de birçok kent alıp başını daha ilerilere giderken İzmir, altyapı sorunlarını bir türlü çözemedi. Günlerdir İzmirlinin burnunun direği kırıldı kötü kokudan. Yeni Asır, önceki günkü haberiyle İzmir Körfezi'ne hala nasıl lağım sularının aktığını fotoğraflarıyla ortaya koydu.
Diğer yandan trafikte yaşanan keşmekeş her gün içinden çıkılmaz bir hal alıyor.
İzmir'de özellikle kent merkezinde trafiğin İstanbul'dakinden bir farkı kalmadı.
Çarpık kentleşmeden dolayı her yağmurda İzmir'in birçok mahallesini sel alıyor.
SÖZÜN BİTTİĞİ YER
Hal böyleyken İzmir'de aydın oldukları iddiasındaki bir kesim ve kentin sorunlarının çözümü için kurulan bazı sivil toplum kuruluşları, İzmir Büyükşehir Belediyesi'yle ters düşmemek için bu sorunları hiç dile bile getirmiyor. Bugün manşet haberimizde de okuyacaksınız, İzmir'in bu içler acısı hali ortadayken bugüne kadar Büyükşehir'in yan kuruluşu olmaktan öteye gidemeyen İzmir Kent Konseyi, Atatürkçü Düşünce Derneği ile birlikte şehire Küba'da sosyalist devrim yapan Fidel Castro'nun heykelinin dikilmesi için platform kurup kampanya başlatmış. İmza toplanyıp Büyükşehir'e iletmişler.
Kampanyayı düzenleyenler basına açıklama yapıp belediyeye "Şu heykeli bir an önce dik" diye çağrıda bulunuyorlar.
Belli ki, ortada bir danışıklı dövüş var.
Büyükşehir'in yan kuruluşu olan konsey bu işe öncülük yapacak, Başkan Aziz Kocaoğlu da "Halk istiyor" deyip heykeli dikiverecek. Sözün bittiği yer derler ya işte tam oradayız...
bunun adı danışıklı dövüş
Yahu sizin hiç işiniz gücünüz yok mu?
Hadi, ülkesini seçim bile yapmadan bir diktatör gibi muhalifleri infaz ederek yönetmekle eleştirilen Castro'yla ilgili olumsuz söylemleri bir yana bırakalım. Hadi, sizin Castro'ya gösterdiğiniz hassasiyeti bugüne kadar nice milli kahramanımız için göstermediğiniz gerçeğini de bir kenara koyalım. Castro'yu gerçekten sevip saymış olabilirsiniz... Sizin düşünceniz size...
Ancak, Allah aşkına İzmir'de yapılacak başka iş mi kalmadı da Castro heykelinin peşine düştünüz?
Siz eğer kentin sorunlarının çözümünü takip etmek için kurulduğunuzu söylüyorsanız, Büyükşehir'e önce kötü kokuyu bitirmesi, kente modern bir çöp bertaraf tesisi kurması, kentsel dönüşümü doğru düzgün gerçekleştirmesi için çağrı yapın.
Yan kuruluşu gibi çalıştığınız Büyükşehir'le böyle danışıklı dövüş gibi bir girişime imza atmak da ne? Büyükşehir de bu heykelden önce bu kentin altyapısını nasıl ayağa kaldıracağına kafa yorsun. Önce kenti nefes alınabilir hale getirsin de Castro heykeli dikip dikmemeyi öyle düşünsün.
9 EYLÜL'ÜMÜZDEN ELİNİZİ ÇEKİN
İzmir'in kurtuluş yıldönümü olan 9 Eylül, hem Türkiye hem de kentimiz için çok önemli bir tarih. Atatürk'ün komutasındaki Türk Ordusu, o gün işgalci Yunan askerini denize döktü.
Bu yüzden İzmirliler, tüm milli bayramlarda olduğu gibi 9 Eylül'de de büyük bir coşku yaşarlar. Ancak, şimdi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu kent halkı olarak hep birlikte kutlamamız gereken 9 Eylül'ü siyasete alet etti. Muharrem İnce'yi kutlama etkinliklerine çağırarak bu güzel günümüzü CHP'deki koltuk kavgasının bir arenası haline getirdi. Daha önce Menemen'de şehit Kubilay'ı anma törenlerini siyasi şova dönüştüren CHP şimdi de İzmir'in kurtuluş gününü siyaset malzemesi haline getirmeye çalışıyor. Kim kendi partisi içinde ne kavgası yapıyorsa yapsın, İzmir'in bu özel günü bir daha böyle işlere alet edilmesin.