Türkiye ve ABD arasında krize neden olan ajan papaz Andrew Brunson, 12 Ekim'de yeniden hakim karşısına çıkıyor. Son günlerde bu duruşmada Brunson'un evhapsinin kaldırılarak tamamen serbest bırakılacağı yönünde iddialar ortaya atılıyor. Dün ABD'li The Wall Street Journal Gazetesi'nde de bu yönde bir iddia dile getirildi.
Bu iddiaları Brunson davasını da yakından takip eden Güvenlik Politikaları Uzmanı, Emekli İstihbarat Albay Coşkun Başbuğ'a sordum. İstihbarat dünyasını yakından bilen bir isim olan Başbuğ, önemli noktalara değindi. "12 Ekim'de mahkemeden serbest bırakma, yurtdışına çıkış yasağı konulup serbest bırakma gibi kararlar çıkabilir. Ancak, bunun tam tersi bir kararla Brunson yeniden cezaevine de gönderilebilir" diyen Başbuğ, "Bu karar ne olursa olsun hemen fevri bir harekete veya düşünceye yer açmamalı. Çünkü, böylesine kritik davalarda istihbarat örgütlerinin karşılıklı bizim bilmediğimiz, zaten bilmemizin de gerekmediği, görüşmeleri olabilir. Devlet böylesine kritik bir kişiye herhangi bir yaptırım uyguluyorsa bunda devletin muhakkak bir hesabı ve menfaati vardır. Durduk yere kara kaşı kara gözü için kimse tutuklanmaz veya serbest bırakılmaz. O eski dönemlerdeydi.
Amerika'nın ben yaptım oldu dediği dönemlerdi. O dönemler artık geçti. Burada eğer hukuk böyle bir karar alıyor ve karşılığında bu kişi serbest kalıyorsa bunun altında hemen bir çapanoğlu aramamak lazım. Devlet bunun hesabını muhakkak yapar."
"ALINIRSA DA PEK ŞAŞIRMAM"
İstihbarat elemanlarının karşılıklı değişimi konusunda daha önce dünyada birçok olaya şahit olunduğunu dile getiren Başbuğ, şöyle devam etti: "Bu, istihbarat dünyasının temelinde vardır.
Ele geçirdiğinin karşılığında kendi haber elemanını almak kaydıyla takas yolu bütün dünyada kabul gören bir yöntemdir. Bizim bilmediğimiz böyle bir tedbir alınmış olabilir. Bizim bilmediğimiz başka tedbirler alınmış da olabilir.
Dolayısıyla devletin ve hukukun aldığı bu karara saygı duymak lazım.
Ben eğer böyle bir karar alınırsa da pek şaşırmam. Çünkü bizim de karşıdan taleplerimiz var. Bunların hangisinin karşılandığını, hangisinin karşılanmadığını biz bilemeyiz. Bu istihbarat anlamında devletin sırrıdır ve öyle kalır ve kalacaktır da. Dolayısıyla böyle bir kararı saygı duyarak karşılamak lazım.
Brunson Türkiye'den gitse de hemen bunu devletin bir aczi olarak görmemek lazım. Karşılığında muhakkak bir anlaşma bir mübadele vardır. Devletin muhakkak bir menfaati vardır. Olayı böyle değerlendirmek lazım. Türkiye bir muz cumhuriyeti değildir, köklü ve derin bir devlettir. Eskiden olduğu gibi karşısındaki süper güç ne dediyse uygulayan bir devlet ve iktidar yok artık.
Dolayısıyla her türlü kararı saygı ve akılla ve anlayışla karşılamamız lazım."
DEVLETİN YANINDAYIM
İçimizdeki Amerikalılar veya muhalefet adı altında memleketin batmasını isteyenler ne düşünür ne yapar bilmiyorum ama kendi adıma şunu belirtiyorum:
12 Ekim'de ne karar çıkarsa çıksın ben Türkiye Cumhuriyeti'nin alacağı bu kararın yanında olacağım.