Türkiye'nin tam bağımsızlık yönünde önemli adımlar atması egemen güçleri rahatsız ediyor... Güçlü bir Türkiye istemiyorlar...
Bu yüzden PKK'nın Suriye kolu, sözde stratejik ortağımız gözüken ABD tarafından binlerce TIR silahla donatıldı.
Bu boşuna değil. O silahların 'çok da uzak olmayan bir gelecekte' Türkiye'ye çevriliceğini anlamamak için saf olmak gerekiyor. ABD, sırf bu planı bozmayalım diye bugün bizi bizzat Başkanları Trump'ın ağzından "Eğer PKK/ YPG'yi vurursanız sizi mahvederiz" diye tehdit ediyor.
SALDIRMAYI PLANLIYORLAR
Bağımsız bir hava savunma sistemi oluşturmak gibi gayet haklı bir nedenle Rusya'dan S-400 füzeleri alma kararımıza karşı bile bize "Bedeli çok ağır olur" diyerek parmak sallıyorlar. Bu da gösteriyor ki, 'çok uzak olmayan bir gelecekte' bize saldırdıklarında elimizde güçlü bir savunma sistemi olmasın istiyorlar.
Bu arada Türkiye'de darbe yapmaya kalkışan FETÖ de, yine bizzat sözde müttefiklerimiz tarafından destekleniyor.
Elebaşları ABD ve Avrupa'daki çeşitli ülkelerde besleniyor.
Açıkça dış destek alan FETÖ'nün gerek Türk Silahlı Kuvvetleri gerekse çeşitli devlet kurumlarında etkin olma çabası da sürüyor. PKK, FETÖ ve bilimum terör örgütleri bugün Türkiye karşısında tek bir örgütmüş gibi kullanılıyor.
Bunun bir de ekonomik boyutu var. Bu ülke daha geçtiğimiz aylarda tarihinin en büyük ekonomik saldırısına maruz kaldı. Döviz kurları üzerinden yapılan saldırı ile Türkiye ekonomisi çökertilmek istendi.
Yani sadece bunlar bile Türkiye'nin bekasına yönelik açık bir tehdit olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor.
İŞBİRLİĞİ YAPIYORLAR
Bu manzaraya rağmen biri, "Türkiye'nin 'beka sorunu' yok" diyorsa bilin ki, o da 'bekamızı tehdit edenlerle' işbirliği yapıyor veya onlar tarafından kandırılıyor demektir.
İşte, muhalefetin durumu da tam olarak budur.
Bugün muhalefetin Türkiye'yi dize getirmek isteyenlerle söylem birliği yapıp, PKK'nın siyasi uzantısıyla ittifak kurarak seçime girmesi beka sorunumuzun asıl en büyük kaynağını oluşturmaktadır.
Manşet haberimizde de yer alan Edremit'teki rezalet de bunun açık kanıtıdır.
Düşünün ana muhalefet partisi CHP'nin Edremit Belediye Başkan adayı "Oyum Kürdistan'a" diyen birinin sırtını "Demek bize vereceksin" diye sıvazlayabiliyor.
BU HALE GETİRİLDİLER
Bu HDP'nin eş Genel Başkanının "Kürdistan'da kazanacağız, Batı'da AK Parti ve MHP'ye kaybettireceğiz" şeklindeki bölücü söyleminin Atatürk'ün kurduğu CHP'nin tabanına doğru kök saldığını gösteriyor.
Bu PKK'nın Suriye uzantısı YPG için "Neden bize saldırsın?" diyebilen ve terör örgütünün içerideki siyasi uzantısı ile ittifak kuran CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun eseridir.
Eğer, Atatürk'ün kurduğu partinin belediye başkan adayı bile bunu söyleyecek hale getirildiyse ülkemiz için gerçekten alarm zilleri çalıyor demektir. Bu, bekamızı dış güçler ve terör örgütlerininkinden çok daha fazla tehdit eden bir tablodur...