Tabii ki, çevremizi koruyalım. Tabii ki, ağaç katliamına izin vermeyelim ve doğayı bizden sonraki nesillere bulduğumuz şekilde aktaralım. Ancak bunu yaparken de önce samimi olalım ve bizi 'çevreyi koruyoruz' görüntüsü altında kullanmaya çalışanların oyunlarına alet olmayalım.
Bunları Kanadalı Alamos Gold şirketinin Çanakkale'deki Kirazlı Köyü Balaban Tepesi'nde altın madeni arama çalışmalarıyla ilgili son günlerde toplumun sinir uçlarına dokunmak için devreye sokulan oyuna dikkat çekmek için söylüyorum.
BİZ BU FİLMİ GÖRDÜK
Bu filmi daha önce İzmir'de gördüğümüz için bu işin altında da bir bit yeniği aramamız gayet doğal.
1990'lı yılların sonları ve 2000'li yılların başlarında İzmir Bergama'da da Avustralya şirketi Normandy Madencilik'in ağaç keseceği, siyanür kullanacağı bahanesiyle toplumun yine sinir uçlarıyla oynanmıştı.
Bergama köylülerinin bir kısmını 'Hopdediks', 'Asteriks' gibi rengarenk eylemcilere dönüştüren, aylarca süren eylemler yapılmıştı. Tabii ki içlerinde samimi çevreciler bulunuyordu ama ortada müthiş bir tezgah vardı.
ALMAN VAKIFLARININ OYUNU
O dönem bu tezgahın arkasında Alman vakıflarının bulunduğu, Asteriks mizanseninin Alman İstihbarat teşkilatı BND'nin mizanseni olduğu yönünde tespitlerde bulunan Prof. Dr. Necip Hablemitoğlu 2002'de evinin önünde katledildi.
Nitekim, bu madenin 2005'te FETÖ'cü Akın İpek'in sahibi olduğu Koza Holding'e satılmasının ardından bu eylemler bıçak gibi kesildi. FETÖ'cü Koza, madeni aldıktan sonra siyanürle altın çıkarmaya devam etti ama ortada ne çevreci örgütler ne de sanatçılar kaldı...
FOYALARI BİR BİR ÇIKIYOR
Şimdi bu oyun yeniden sahnede. Üstelik bugün Kaz Dağları için ortaya çıkan sanatçıların ve siyasetçilerin büyük bölümünün samimiyetsizlikleri o kadar sırıtıyor ki...
Örneğin, sözde duyarlı şarkıcı Tarkan'ın Kaz Dağları'nda ormandan açma arazide villası olduğu ortaya çıktı. Yine kaz heykeliyle poz veren komedyen Cem Yılmaz'ın da Bodrum'da ağaçlar kesilerek yapılan milyonlarca euroluk villasının olduğu anlaşıldı. Sanki üzerine vazifeymiş gibi Kanada Büyükelçisi'yle görüşerek rol kapmaya çalışan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun babasının da Kaz Dağları etrafında yine 128 dönüm arazi aldığı tespit edildi.
Aydın kent merkezinde CHP'li belediye tarafından ağaç katliamı yapılmasına ve Bodrum'daki güzelim Yalıkavak'ın yine kendi partilerinin yönettiği belediye eliyle betonlaştırılmasına tek laf etmeyen CHP'li yöneticiler de şimdi Kaz Dağları üzerinden oy devşirmeye çalışıyor.
LÜTFEN BİRAZ SAMİMİYET
Ya bizim İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer ve CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel'e ne demeli? Yarın CHP örgütüyle birlikte otobüslerle Kaz Dağları'na gidip açıklama yapacaklarmış.
Yahu, İzmir'de sizin sorumluluk sahanızdaki Bergama ve Menderes Efemçukuru'nda hala altın madenciliği yapılıyor mu?
Sizi ve sizden öncekileri, Bergama'daki altın madeni FETÖ'cülere satıldıktan sonra tek bir laf söylerken görmedik. Yine Efemçukuru'na gidip eylem yaptığınızı da duymadık.
İzmir'in dağlarında olanlara bir şey demiyorsunuz ama Kaz Dağları üzerinden toplumda bir kışkırtma potansiyeli oluştuğunu görünce böyle bir şova kalkışıyorsunuz.
Beyler!
Lütfen biraz samimi ve tutarlı olun...