İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, bütün siyasetini neredeyse tarım ve üretici kooperatiflerini destekleme üzerine kurguladı. İzmir Köy-Koop Birliği Başkanı olan eşi Neptün Soyer de etliye sütlüye karışmayan başkan eşlerinin aksine, Seferihisar günlerinden bu yana tarım konusunda çok etkin rol aldı.
Başkan Soyer, alımlarda İzmir Köy-Koop ve bağlı kooperatiflere özel bir öncelik verdi. Alımlar yüz milyonlarca lirayı buldu.
Soyerler İzmir'de kuraklığa karşı ürün desenini değiştirmek için bile kendilerince çalışmalar yaptılar. Arada tırpanları ellerine alıp kendi yaygınlaştırdıkları Karakılçık buğdayının hasadını da yaptılar, bıçaklarla enginar hasadı da... Hatta Soyer, uzun süre kentte sekiz köşe kasketi ile dolaşarak bir 'ağa' portresi bile çizdi.
CHP, 'İSTANBUL'U TERCİH ETTİ
Ancak, Soyer çifti CHP Genel Merkezi'nin kararıyla büyük bir şok yaşadı. Çünkü Genel Merkez, CHP'li belediyeler arasında düzenlediği "Tarımsal Kalkınma Zirvesi"ni İzmir yerine İstanbul'da düzenlemeyi tercih etti. İstanbul'a göre belki yüz kat daha tarım kenti olmasına ve CHP'li Büyükşehir Belediye Başkanı ve eşinin tüm siyasetlerini tarım üzerinden kurgulamasına rağmen Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun aklına İzmir seçeneğinin gelmemesi şaşkınlık yarattı.
Tabii çaktırmasalar ve bu zirveye katılsalar da Soyer çifti buna haklı olarak çok bozuldu.
Bunu dışarıya yansıtmasalar da yakın çevreleriyle paylaştılar. Çünkü, gösterdikleri o çabalar büyük ölçüde boşa çıkmış gibi oldu.
"İMAMOĞLU'NUN YARISI OLAMADIN"
Hatta CHP ve belediye kaynaklarından kulağıma gelen bir bilgiye göre, Neptün Hanım, bu durumdan eşi Tunç Soyer'i sorumlu tutmuş. Neptün Hanım'ın Başkan Soyer'e "O kadar tarımla uğraşıyoruz. Ben birlik başkanıyım. Sen sürekli tarım ile ilgili çalışmalar yapıyorsun. Ancak bu zirve İstanbul'da düzenleniyor. Bu zirvenin İzmir'de düzenlenmesi gerekirdi. Bunu nasıl görmediler?
Sen bizim yaptığımız çalışmaları Genel Merkez'de tam olarak anlatamıyor musun?
Ekrem İmamoğlu'nun (İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı) yarısı kadar olamadın" dediği öne sürülüyor. Hatta bilmem yalan, bilmem doğru bu diyaloğun belediye koridorlarında bile duyulduğu öne sürülüyor.
TARIMIN BAŞKENTİ İZMİR'DİR
Açıkçası ben burada Neptün Hanım'ı haklı buluyorum. Öyle veya böyle, beğenin veya beğenmeyin, bir çaba içine girdiler ve tarım konusunda kendilerince bir şeyler yapmaya çalıştılar. Bu iş için Ekrem ve Dilek İmamoğlu çiftinin belki 10 katı emek harcadılar. Ancak Genel Merkez, kesinlikle bir tarım kenti niteliği taşımayan İstanbul'u tercih ederek bu emekleri bir kalemde harcamış oldu. Eğer CHP, kendisine tarım politikaları konusunda bir merkez, bir vitrin arıyorsa bunun İzmir dışında bir kent olması mümkün değil. Bu ülkenin tarımsal üretimin birçok alanında bir numaralı şehri İzmir'dir... Ayrıca İzmir sadece İzmir demek değil tüm Ege demektir... Umarız CHP, bu yanlışı önümüzdeki yıllarda düzeltir.