Kent Konseyi’nde kafalar karıştı!

İzmir Kent Konseyi'nde seçim hareketliliği yaşanıyor. 12 Şubat'ta konseyin yeni yönetimini belirlemek için sandık kurulacak. Konseyde Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in desteğiyle seçilen mevcut Başkan Seniye Nazik Işık'ın "Devam etmek istiyorum" dediği ve yeniden aday olduğu belirtilirken yine Büyükşehir kökenli bir isim daha sahneye çıktı. O da Büyükşehir'e ait İZELMAN şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Adnan Akyarlı'dan başkası değil. Ortaya Büyükşehir bağlantılı iki aday çıkınca kafalar karıştı.

BÜYÜKŞEHİR'DE FARKLI GRUPLAR
"Acaba Soyer, bu dönem Işık'ın yerine Akyarlı'yı mı geçirecek?" diye konuşulmaya başlandı. Ancak şu ana kadar yansıyan Büyükşehir Belediye Başkanvekili Mustafa Özuslu'nun yakın arkadaşı olan Işık'a destek verdiği yönünde. Akyarlı'ya da İZELMAN Genel Müdürü Burak Alp Ersen gibi isimlerin arka çıktığı konuşuluyor. Geçtiğimiz dönemki seçimde aday olan ve Işık karşısında yarışı kaybeden Konak Kent Konseyi Başkanı Hamit Mumcu'nun da Akyarlı'yı desteklediği belirtiliyor. Bir iddiaya göre, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur'un da desteği Akyarlı'dan yana olduğu...

SOYER'İN TAVRI MERAK KONUSU
Soyer'in ise tavrını kimden yana koyacağı merak konusu. Bu iki ismin ön plana çıkması İzmir Kent Konseyi'nin yine Büyükşehir Belediyesi ve Soyer'in arka bahçesi olmaktan kurtulamayacağını gösteriyor. Oysa sivil toplum kuruluşlarının kent yönetimine daha fazla katılımını sağlayacak bir kent konseyimiz olsa, belki şehrin sorunlarının çözümü de daha hızlı olabilirdi. Akyarlı ve Işık'ın yaşlarına baktığımızda 70 civarlarında olduğu görülüyor. Bu işleri gençler devralsa kent adına daha umut verici olurdu.

UĞUR DÜNDAR'A "YILIN MASKARASI ÖDÜLÜ" VERİLMELİYDİ!

Yıllarca esnaf dükkanlarında böcek arayarak büyük gazetecilik yaptığını iddia eden abimiz Uğur Dündar'a Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) tarafından "Yılın Atatürkçüsü Ödülü"nün verildiği haberini okurken 'maalesef' çay içiyordum. 'Maalesef' diyorum çünkü bu haberi okuyunca öyle bir güldüm ki, içtiğim çay burnumdan fışkırdı. Ne diyeyim Allah akıl fikir versin! Dündar bugüne kadar Atatürkçülük için atıp tutmak ve Atatürkçülüğü istismar etmek dışında ne yaptı? O ancak küçük öğrencilerin namaza götürülmesini "Laiklik elden gidiyor" diye haber yapmasını bilir. O da Atatürkçülük değil, halkın dini duygularını hedef almaktır. Bence Uğur Dündar'a son yazdığı yazılardan dolayı 'yılın maskarası' ödülü verilmesi çok daha isabetli olurdu.

BU CÜMLELERİ KURANA YAKIŞIRDI
Çünkü, hayatında hiç bir araya gelmediğini söylediği CHP'li Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ için "Akranları oyun peşinde koşarken o, başarılı bir iş insanı olmanın hayallerini kuruyor ve kendi kendine 'günü geldiğinde iyi ve ahlaklı ticaret yapma' sözünü veriyordu. Derslerini de aksatmıyor ve sınıflarını öğretmenlerinin takdiriyle geçiyordu" gibi övgü sınırlarını aşan cümleler kuran birine ancak bu ödül yakışırdı. Kar afetinde İngiliz Büyükelçi'yle yemekte yakalanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için "Ekrem Bey, İngiliz Büyükelçi'ye 'randevumuzu iptal ediyorum' diyerek, aciz başkan portresi sergilemedi. Aksine 'yolları açık tutmayı başaran Belediye Başkanı' mesajı verdi" diye yazabilen birine "yılın maskarası" ödülü verilmesini kimse böyle yadırgamazdı.