Çeşme'de kaymakamlığın isteği ve belediyenin kararıyla getirilen çadır ve karavan yasağıyla ilgili dün bu köşede kaleme aldığımız eleştiri yazımız büyük yankı uyandırdı. Görüşümüze destek verenler olduğu kadar karşı çıkanlar da oldu. "Çeşme sadece zenginlerin tatil yeri mi?" başlığını kullandığımız yazıyla ilgili "zenginler" olarak tarif ettiğimiz kesimden sayılabilecek bir isim aradı. Bu isim, İzmir iş dünyasının duayenlerinden tanınmış işadamı Kemal Çolakoğlu'ydu. Biz de anlattıklarını karşıt görüşlere saygı olarak sizlere aktarıyoruz. Ilıca Plajı'nın yanındaki Sahil Evleri'nde onlarca yıldır ikamet ettiğini ifade eden Çolakoğlu, çadırların en fazla yoğunlaştığı ve sorun yarattığı yerin de bu plaj olduğunu söyledi.
AKLA ZİYAN BİR ŞEY
"Dünyanın ilk 10 plajından biri olan bu yerde çadır kurulması akla ziyan bir şey" diyen Çolakoğlu, "Bizim orada 450 civarında ev var. Belki burada oturanların yazınızda 'zengin' olarak addettiğiniz kesimler arasında olduğunu düşünebilirsiniz ancak bu plaja kurulan çadırlar bizlerden çok o plaja gelen günlük 10 bin vatandaşımızı rahatsız ediyor ve düzenini bozuyor. Adam çadırın içinde her türlü haltı yiyor. Çadırın perdesini açık halde soyunup giyiniyor. Hemen önünde ise, çocuklar top oynuyor. Adam çadırın önünde dolma pişiriyor, patlıcan kızartıyor ancak oraya gelen vatandaş bazen bir kuru ekmekle gününü geçiriyor. Tuvalet sorunu da yaşanıyor" dedi. Çeşme'de Ilıca'ya ek olarak Şifne-Ildır arasında bir, Alaçatı-Ovacık arasında iki ve yine Çiftlikköy ile Çeşme kasaba arasında bir olmak üzere 4 yeni plaj açılması gerektiğini ifade eden Çolakoğlu, "Çadır kurmak isteyenlerin bu plajlara yönlendirilebilir.
Bu şimdiye kadar zaten çoktan yapılmalıydı" ifadelerini kullandı.
TAMAMEN YASAKLANAMAZ
Çolakoğlu'nun Ilıca Plajı için aktardığı sıkıntılar nedeniyle burada çadır kurulmasına izin verilmemesi doğru olabilir. Ancak, burada sorun yaşanıyor diye koca ilçede çadır ve karavan yasağı getirmek yasakçı zihniyeti yansıtmaktan başka bir anlam taşımaz.
Tüm ilçe için getirilen yasak, otellere para vermek istemeyen veya veremeyen vatandaşlara yapılmış büyük bir haksızlıktır.
Ancak Çolakoğlu'nun dediği gibi bu iş bir düzene konulabilir. Belediye, bazı bölge ve plajlarda altyapısını hazırlayarak çadır ve karavanlara kamp alanı temin edebilir.
En doğru yol da budur.
JEOTERMAL TÜM İLÇEYE YAYILMALI
İzmir'in akil insanlarından biri olan Kemal Çolakoğlu'nun Çeşme ile ilgili dile getirdiği önerileri de aktarmak istiyorum. Çeşme'nin nüfusunun yazın 45 binlerden 1 milyona kadar çıktığına dikkat çeken Çolakoğlu, "İzmir'in nüfusu da 4.5 milyon olduğunu düşündüğümüzde demek ki yazın, İzmir'de görevli polislerin ve Büyükşehir Belediyesi personelinin 4'te birinin Çeşme'ye kaydırılması lazım. Hadi o kadar yapılamıyor diyelim ama en az 10'da 1'inin kaydırılması şart" diye konuştu. Çeşme'nin jeotermal kaynaklarının zenginliğine dikkat çeken Çolakoğlu, "Ancak şu an sadece 5 yıldızlı 4-5 otelde kullanılabiliyor. Halbuki, jeotermali bütün Çeşme'ye yaymak ve ilçeyi bir jeotermal kenti haline getirmek mümkün" dedi.
BATTI ÇIKTILAR YAPILMALI
Ilıca-Alaçatı arasındaki otoyol geçişinin battı çıktı haline getirilmesi gerektiğini kaydeden Çolakoğlu, "Bir de Çeşme kasaba ve Dalyanköy tarafında da bir battı çıktıya ihtiyaç var. Orada bir kilitlenme var. Alaçatı- Çeşme-Ilıca istikametinden Şifne'ye giden yol üzerindeki Ardıç mevkiinde de 150 metrelik bir yol açılması lazım. Bu yol açılmadığı için fevkalade bir trafik sıkıntısı yaşanıyor" ifadelerini kullandı.