• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • BIST 78.384,78
    EURO 4,4760
    USD 3,8608
    GBP 3,8608
    CHF 3,8608
    JPY 3,8608
Karşıyaka Kokoreççi Cemal Usta’yı unutmadı ERKİN USMAN

Karşıyaka Kokoreççi Cemal Usta’yı unutmadı

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 17.03.2017, 00:00

Bizim Kültür Hamalı Tufan Atakişi uzun zamandır ortalıkta görünmüyor.
Merak ettim aradım.
11. kitabını Nisan ayındaki 22. İzmir Kitap Fuarı'na yetiştirme telaşına düşmüş.
Hazırlamakta olduğu "Anılarda yitip giden Karşıyaka" kitabından bir bölümü bizlerle paylaştı.
Yaşı 40 ve üstü Karşıyakalıların keyifle okuyacağı türden...

"Bir zamanlar hepimiz paramızla onun kokoreçini yemiştik." Celal Alaybey, Karşıyaka'nın tanınmış simalarından biridir.
Ancak biz onu Cemal Usta adıyla ve yaptığı çok lezzetli kokoreçleriyle tanıdık. Her gün bembeyaz, ütülü tertemiz kıyafetleriyle Karşıyaka istasyonunun Alaybey tarafındaki köşesine saat 17.00 gibi gelir, evinde özenle hazırladığı şiş ve fiyonk -ki onlara Atom derdik- kokoreçleri saat 20.00' ye kalmaz bitirirdi, daha sonra Soğukkuyu'daki evine dönerdi.

Celal Alaybey, 1904 yılında Rodos'ta Eski Mahalle olarak bilinen Kaleiçi'ndeki evlerinde doğmuş. 19 yaşındayken ailecek İzmir'e göçmüşler. Önce Karşıyaka Tersane civarına yerleşmişler ve Alaybey soyadını almışlar.
Daha sonra 22 yaşında Ziynet Hanımla evlenip Soğukkuyu'ya taşınmışlar. 1937 yılında yegane çocukları Şaheste doğmuş. Cemal Usta değişik işlerde çalıştıktan sonra kokoreççilik yapmaya başlamış. Kızı Şaheste Gülbağı o günleri şöyle anlatıyor: "Sabahları çok erken kalkıp bahçeyi yıkayıp düzenledikten sonra 8.30 banliyö treni ile Salhane'deki mezbahaya giderdi. Bir gün önceden sipariş ettiği bağırsakları tek tek kontrol eder, beğenmediklerini ıskartaya ayırırdı.
Her gün yıkanan özel çuvalına doldurup 10.30 treniyle Soğukkuyu'daki evimize dönerdi.
Ondan sonra bahçede hummalı bir çalışma başlardı. Saatlerce kokoreçler yıkanır, şişlere özenle sarılırdı. Özel abone müşteriler için de fiyonklar (Atom) hazırlanır, ardından pişirme işine geçerdi.
Bu arada saçlarının kokoreçin içine düşmesini engellemek için başına mutlaka bir şeyler sarardı.
Daha sonra şişleri arabasına takar, çamaşır suyuyla her gün yıkanıp ütülenen beyaz önlüğünü giyip, istasyondaki herkesin sabırsızlıkla beklediği köşesine yollanırdı. Tam zamanında da kokoreçlerini kesip arabasının başında kuyruğa girmiş müşterilerine servise başlardı. Uzun bir süre bu işi sürdürdü.
Daha sonra Karşıyaka'da bahçeli tek katlı evler apartmanlara dönüştürülmeye başlandı. Biz de bu furyadan nasibimizi aldık.Evimiz apartman oldu. Babam da kendini emekli etti. 2000 yılında da Hak'kın rahmetine kavuştu. " Asuman Atakişi'de: "Biz o zamanlar Eshot Sokağı'da oturuyorduk. Cemal Usta'dan kokoreç yemek bizim için mükafat yemeği gibiydi. Babam, rahmetli Mestan Yapıcı zaman zaman bizi ödüllendirmek için eve, ekmek arasında kokoreç getirirdi. Annem ve üç kardeş büyük bir keyifle yerdik o süt kuzu kokoreçleri. Cemal Usta'nın kokoreçlerindeki lezzeti bir daha hiç yaşayamadım."

Cemal Usta, yaptığı işe önem veren biriydi. Ne de olsa baba tarafı Rodos'tan. Öyle veya böyle Avrupa kültürü almış. İş disiplini ve hijyen onun için çok önemliydi. Kendisini bekleyenleri hiçbir zaman bekletmemiş, bir gün önce aldığı siparişleri de hiç aksatmamıştı. Hem konuşur hem de işini büyük bir titizlikle yapardı. Arada bir "Gel, kendi paranla ... ye!" dediğini çok iyi hatırlarım.
Işıklar içinde yat Cemal Usta, Karşıyakalı seni ve kokoreçlerini hiç unutmadı.

Bir mektuplaşma...

Secder Akıncı, Karşıyaka'nın hızlı ve hızlı olduğu kadar yakışıklı bekarlarından biri. Belki de başta geleni...
Ve, bu yakışıklının sevgililerinden Nesli'ye yazdıkları...
"Sevgilim, kusura bakma, çok unutkan olmaya başladım. Geçen gece senden bir şey istediğimi hatırlıyorum,. (evet) mi, (hayır)mı dediğimi unuttum." Nesli'nin cevabı: "Sevgili Secder, mektubuna çok sevindim... Geçen gece birisine (hayır) dedim. Fakat kime (hayır) dediğimi ben de unutmuşum."

Balçovalı kadının haklı gururu

Balçova Belediyesi'nin ev hanımlarına meslek edindirmek ve sosyal dayanışmayı güçlendirmek amacıyla açtığı Semtevleri, ev kadınlarının ürettikleri ürünleri profesyonel anlamda satmalarına destek oluyor. 12 yıldır ürettikleri ürünleri belediyenin katkılarıyla ülkemizin çeşitli fuarlarında hatta bazı yurtdışı fuarlarda görücüye çıkararak satış yapan Balçovalı kadınlar, bu sayede evlerinin geçimine katkıda bulunuyor. Son olarak çeşitli fuar ve etkinliklerde ürettikleri süs eşyası ve ev eşyası olarak kullanılabilecek takı, kilim, ahşap boyama gibi binlerce ürünü İzmirlilerin beğenisine sunan Balçovalı kadınlar, 20 bin TL'lik bir satış geliri elde etti.
Belediye Meclis Salonu'nda Balçovalı Kadınlar ile bir araya gelen Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya ürünü satılan ev hanımlarını tek tek tebrik etti. Semtevi Projesi'nin ev hanımlarına meslek edindirmek ve sosyal hayatla buluşmalarını sağlamak amacıyla üzere hayata geçirildiğini dile getiren Çalkaya "12 yılda Balçovalı kadınlar kendi alın terleri ile 2 milyon 800 bin TL para kazandı. Ancak önemli olan kazandığımız paranın tutarı değil, kendi ayaklarımız üzerinde durma gururudur" diye konuştu.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
GÜNÜN YAZARLARI
SON DAKİKA