Çocuğun ‘dijital ayak izi’

Kafamız fena halde karışık. Konu "Çocuk günde ne kadar süre ile tablet kullanabilir" sorusunun çok ötesinde... Mesela diyor ki uzmanlar; çocuğunuzun dijital ayak izlerini takip edin.. Siz bunun ne anlama geldiğini sorgularken ekliyorlar: "Dijital ebeveynlik bunu gerektirir." Anladığım şu: Dijital dünyaya ilgili bildiklerimiz bilmediklerimizden fazla olabilir ama öğrenmemek gibi bir şansımız yok.
Çünkü:
Çocuğumuz evimizin önünde oynarken bile bir dakika gözümüzü üstünden ayıramıyorken, elindeki cihaz sayesinde bütün dünya tarafından görünür/taciz edilebilir halde iken korumasız bırakamayız.
Çocuğun internet ortamında güvenliği açısından çeşitli filtreleme programları var elbette ama ebeveynliği tamamen bu programlara bırakmak da doğru değil.
Çocuğun bu ortamda ne yaptığı, nasıl yaptığı, ne izlediği, kimi izlediği, ne öğrendiği, tüm bunlar hakkında ne düşündüğü, ebeveyn olarak cevabını mutlaka bilmemiz gereken sorular...
Bunlar hakkında konuşmak, aramızdaki sağlıklı iletişimin olmazsa olmazı..
Peki ya söylemedikleri/söylemek istemedikleri...
Kendine ait bir dünyası elbette olacak ve biz buna saygı duyacağız. Ama o dünyada güvende olduğundan da emin olmak zorundayız.
"Oyunda 'bug' yapmak", "kupa kasmak"en basitleri... Çocuklar bunları söylediğinde yüzlerine boş boş bakmak yerine hepsini öğreneceğiz, başka yolu yok!
"Çocukların 'dijital ayak izlerini' takip edin" önerisi, Dijital İletişim Uzmanı Dr.
Nabat Garakhanova'ya ait. Garakhonava, tablet, bilgisayar veya cep telefonlarını "çaktırmadan" kontrol etmenin önemine şu sözlerle dikkat çekiyor: "Çocuklar geride dijital ayak izlerini bırakıyorlar.
Bırakın bu ayak izlerini bıraksınlar.
Sizler de dijital ebeveynler olarak onlara hissettirmeden o ayak izlerini takip edin."
ONLARA YETİŞMELİYİZ
Garakhanova, çağın çocuklarının bugünün yetişkinlerinden daha fazla bilip, yaptığından fazlasını yapmaya başladığını söylüyor. Ki farkında olmamız ve kendimizi geliştirmemiz gereken yer tam da burası: ONLARA YETİŞMELİYİZ YANİ.
ÇÜNKÜ BİZDEN ÖNDELER!
Bu çağın çocuklarını anlamak için dijital ebeveyn ve dijital okuryazar olmak gerektiğini vurgulayan Garakhanova, ayrıca çocukların dijitalle olan bağını da kabullenmek gerektiğinin altını çiziyor.
Dijital ortama daha çok hakim olmak isteyen ebeveynlere yönelik pek çok içerik bulunduğunu anlatan Garakhanova, "Ebeveynlerin artık 'dijital ebeveyn' dediğimiz kavrama uyması gerekiyor. Artık sporu bile sanal gerçeklik (VR) gözlükleriyle yapmaya başlamışken bu çağdan ne kadar uzak durabiliriz? Bloglarda, YouTube hesaplarında, podcastlerde ve birçok internet sitesinde bunlarla alakalı çok bilgilendirici içerikler mevcut ve ebeveynler bunlardan yararlanarak çocuğuyla o dijital boşluğu rahatlıkla kapatabilir" diyor.
SINIR KOYMAK SART
Çocukların zararlı içeriklere daha çok yurt dışındaki oyunları oynamak isterken ulaştıklarını belirten Nabat Garakhanova, bu gibi durumların önüne geçmek için de internet hizmeti satın alınan şirketlerden sınırlandırılmış paket alınması önerisinde bulunuyor. Zaman sınırlaması yapmanın, interneti çocuklar için faydalı bir platform haline getireceğini vurgulayan Garakhanova, "Bunlarla da sınırlı kalmayıp bakanlıklarımızın önerdiği site ve oyun içeriklerini takip ederek çocukları bu gibi içeriklere yönlendirmek de riskli içeriklerden uzak tutacaktır" ifadesini kullanıyor.

BU MEYDAN OKUMA KULAKLARIMIZA BAYRAM YAPTIRIR!
TEKFEN Filarmoni, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'na özel bir "challenge" başlatıyor. "Evimizde de olsak, gelin siz de çocuk şarkılarını, marşlarını çalın, #23NisanChallenge hashtag'i ile paylaşın, 23 Nisan'da Türkiye'nin dört bir yanındaki çocuklara armağan edelim, bayramı coşkuyla kutlayalım" çağrısında bulunuyor. Tekfen Filarmoni'nin meydan okuduğu orkestralar arasında İzmir Devlet Senfoni Orkestrası da bulunuyor. Tekfen Filarmoni'nin çocuklara özel sürprizi 23 Nisan Perşembe günü orkestranın sosyal medya hesapları ve YouTube kanalında yayınlanacak. Kaçırmayalım derim...