Üniversite tercihlerinde geri sayım başladı. Heyecan dorukta. Küreselleşme, dijital dönüşüm, iklim değişikliği, pandemi gibi etkenler dünyanın rotasını değiştirirken, iş modelleri de revize oluyor. Dijital dönüşüm, çevre ve topluma fayda... Bu üçlü olmadan yapılan işin başarı ile tanımlanması mümkün değil.
Peki, tüm bu hızlı değişimler karşısında insan kaynağı nasıl eğitiliyor? Üniversiteler bu değişimlere cevap verebiliyor mu?
Gelişmiş bir ülke olmanın yolu üniversitelerin başarısından geçiyor. Toplumun medeniyet seviyesini yükseltmek, çağa uyum sağlamak, sektörlerin isteklerini tasarlamak, evrensel bilgi üretmek ve onu topluma yaymak üniversitenin en temel görevidir. Gelecekte diplomalı işsizler olmamak için adayların, okul tercihinde dikkat etmeleri gereken noktalar vardır.
"Okul, dünyadaki değişimleri ders içeriğine yansıtıyor mu? Yeniliklere göre somut çalışmalar üretiyor mu? Teknolojik, çevresel, topluma faydalı araştırmalar ve çalışmalar yapıyor mu? Bunları nerelerde kullanıyor? Ekonomiye katkısı ne? Hangi başarılara imza atmışlar? Ne ödüller almışlar?" gibi sorulara cevap aramalıdır.
Bu kapsamda benim de akademisyen olarak görev aldığım İzmir Yaşar Üniversitesi, bir üniversitenin yapması gereken sorumlulukları üstlenen, kendi ile yarışan, üretmek isteyen, öğrencilerin kapasitelerini açığa çıkarmayı ilke edinmiş bir üniversitedir.
Bir öğrencinin aradığı tüm imkan ve koşullara sahip olan üniversite, nitelikli bir eğitim ile çağdaş ve inovatif gençler yetiştirmeyi ilke ediniyor.
TARLADAN SOFRAYA KADAR
Birçok buluşa ve başarı ödüllerine layık görülen Yaşar Üniversitesi ile ilgili bazı bilgileri paylaşmak istiyorum. Mesela, Minerva Kuluçka Merkezi... Hayata geçirilen 'Ergo-Field' isimli buluş, 22 ülkeden 384 buluşun yarıştığı İstanbul Uluslararası Buluş Fuarı'nda 'en iyi ulusal buluş ödülü' kazandı ve 'altın madalya' aldı.
Buluş, 'ofisi araziye taşıdık!' sloganıyla ortaya çıkan, haritacılık, inşaat, madencilik, arkeoloji gibi alanlarda saha çalışması ile ofis çalışmasını birleştiren entegre bir çözüm sunuyor. Çizim ve raporlama gibi tüm teknik çalışmaların tek bir ergonomik, dijital platform üzerinden, sahada yürütülebilmesini sağlıyor.
Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi, tarladan sofraya kadar tüm tarım gıda zincirini en iyi hale getirmek amacıyla hazırlanan eğitim projesinde 893 bin 455 Avro destek kazandı. Ekonomik, sosyal ve çevresel sürdürülebilirlik konularında araştırmalar yaparak tarım ve gıda sektörüne nitelikli katkı sağlamayı hedefleyen üniversite, Hollanda'nın bu alanlarda dünya markası olan Wageningen Üniversitesi Araştırma Merkezi ile işbirliği de gerçekleştirecek.
Bu hedefle 2021'de ilk öğrencilerini kabul edecek olan fakültenin ilk Avrupa Birliği projesini şimdiden hayata geçiriyor.
GERÇEKLEŞTİRİLEN PROJELER
Endüstriyel Tasarım Bölümü öğrencilerinin "Çocuk büyüdükçe onunla birlikte büyüyebilen gözlük" tasarımı, "Geleceği şekillendirmek" temasıyla düzenlenen Acrylic Design Awards öğrenci tasarım yarışmasında ödül kazandı.
ISO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetimi Sistemi belgesini alması, Jean Monnet Kürsüsü'ne layık görülme, TÜBA asli üyeliğine seçilme, engelsiz üniversite ödülü, 'Kampüste İyilik Var' projesi, li-fi teknolojisi, sayısız sosyal sorumluluk projesi, yangın ve koku algılayan 'yapay burun' geliştirme gibi çok başarılı projelere ve 2244 TÜBİTAK Sanayi Doktora programı gibi somut başarılara imza attı. Yeni dönemde Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi öğrencilerini kabul edecek olan üniversite, beyin göçüne de katkılar sunuyor. 3 yılda yurt dışından 25 bilim insanı transfer edildi. Pandemi sürecinde "Türkiye'de Uzaktan Eğitim Sürecini İyi Yöneten Vakıf Üniversiteleri" sıralamasında 4. oldu. Ülkemizin güçlü yarınları için nitelikli insan kaynağına, "ben yaparım" diyen yetkin ve cesur gençlere ihtiyacımız var. Elbette buna yol açacak dünya ile yarışan ve uluslararası düşünen nitelikli üniversitelere...