Kadın girişimciler, ülkemizin kalkınmasında önemli rol oynamaktadır.
Son yıllarda kendi işini kuran kadın girişimci sayısının artması iş dünyasında daha fazla yer alması hem ekonomik büyümede hem de toplumsal yapının güçlenmesi ve dönüşümünde önemli bir yere sahiptir. Ben de kariyer hayatımın on beş yılını tam zamanlı çalışmış ve son on yıldır "Senin Kariyerin Danışmanlık" şirketim ile eğitim ve yönetim danışmanlığı alanında kamu ve özel sektöre hizmeti veren bir kadın girişimciyim.
Bu nedenle kadınların iş dünyasında karşılaştığı zorlukları yakından biliyor ve takip ediyorum. İşin mutfağında ve aynı zamanda sahnesinde olmak hiç kolay bir iş değil. Ancak hizmet verdiğimiz kurumların memnuniyetini görmek, değer ve katma değerli iş hedefinde olmanın huzuru paha biçilemez. Kadınlar ekmeği için her zorluğu aşar ve yılmadan üretir...
Ülkemizde kadın girişimcilerin özellikle KOBİ düzeyinde işletmelerin her daim desteklenmeye ihtiyaç duymaktadır.
Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ'ler), iş dünyasında ciddi bir büyüme potansiyeline sahip olmalarına rağmen finansmana erişimde önemli engelleri ile karşı karşıya kalabilmektedir.
KRİTİK ÖNEME SAHİP
Bankaların kredi verme konusunda pek çok kriterinin olması üretim ve büyüme sürecini kısıtlayan başlıca faktörlerden birisidir. Bu nedenle kadın girişimcilere özel kredi ve finansman programlarının oluşturulması büyük önem arz etmektedir.
Halihazırda Türkiye'de kadın girişimciliğini destekleyen programlar bulunsa da, bu desteklerin artırılması ve daha fazla kadının girişimcilik ekosistemine katılması için özel finansal ürünler geliştirilmelidir. Diğer bir önemli konu ise Bağ-Kurlu çalışanların emeklilik haklarıdır. Yani Bağ-Kur'lu girişimcilerin, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kapsamında çalışan bireylere kıyasla emeklilik hakları daha sınırlıdır. SGK'ya bağlı çalışanlar emeklilikte daha yüksek maaş avantajlarından faydalanırken, Bağ-Kurlu çalışanlar daha düşük emekli maaşı almakta ve hakları genellikle sınırlı kalmaktadır. Bu çerçevede, Bağ-Kur'lu kadın girişimciler için yasal düzenlemelerin yapılması ve haklarının iyileştirilmesi büyük bir ihtiyaçtır. Bu durum, kadın girişimcilerin işyeri açarken, yakınlarına vergi levhası düzenlemeleri yapma gerekliliğine yol açmaktadır. Kadın girişimciliğinin önemini; gelişmiş ülkelerin çalışma prensipleri ile kadına verilen değer ile kıyaslandığında, öte yandan İnsani Gelişmişlik Endeksi, Sürdürülebilir Kalkınma İlkeleri ve 12. Kalkınma Hedefleri kapsamında değerlendirildiğinde; kadın girişimci sayısının artması sadece ekonomik büyüme açısından değil, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlenmesi açısında da kritik öneme sahiptir.
Kadın liderlerin sayısının artması; sosyal adaletin, eşitliğin ve katılımcılığın yayılması anlamına gelmektedir. Kadınların muhakeme beceresi, iç güdüsel sahiplenme ve anaç rolü iş hayatı açısında tarif edilemeyecek imkanlar sağlamaktadır. Ayrıca kadınların yönetim kurullarında oranlarının artırılmasına büyük önem taşımaktadır.
Her ne kadar son yıllarda bu oran yükselse hala dünya standartlarının oldukça gerisinde olduğunu belirtmek isterim.
BİR ANNE DÜNYAYI DEĞİŞTİRİR
Öte yandan kadın girişimciliğini artırmak adına ülkemizde önemli çalışmalar yürütülmektedir.
Örneğin KOSGEB, Ticaret Bakanlığı, Avrupa Birliği, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), kadın girişimciliğini desteklemek için çeşitli programlar ve projeler geliştirmektedir. Diğer bir örnek ise Halkbank'ın kadın girişimciliğini desteklemek amacıyla yürüttüğü çalışmalar ve finansmana erişimini kolaylaştırmak amacıyla sağladığı özel krediler kayda değerdir. Özellikle "Üreten Kadınlar Projesi ve Buluşmaları; kadın girişimcilerin işlerini büyütmelerine ve girişimcilik yolundaki zorlukları aşmalarına katkı sağlayan rol model alınması gereken bir değerli programdır.
Kadınların gücünü ortaya daha da ortaya çıkaracak projelerin artırılması, ayrıcalıkların tanınması, regülatif adımların atılması ülkemizin daha da gelişmesi adına anahtar role sahiptir. Kadın girişimciliği hem toplumsal hem de ekonomik anlamda dönüşümün anahtarıdır. Kadınların desteklendiği, fırsat eşitliğinin sağlandığı ve güçlü bir iş gücü yarattığı bir Türkiye, her alanda kalkınan ve güçlenen bir ülke olacaktır. Aklımızda tutalım "Bir Anne Dünyayı değiştirir!"
